Hiç'liğin Ortasında 2

Gün iyice ağarmaya başladı sonra katran karası geceyi ardına savurup. Önümde duran kalabalık caddelere karışmak üzere kalkmaya yeltendim olduğum yerden. Başımın şimşekli ağrısını duyumsamamaya özen gösterip, ürkek bir adım attım. Sonra bir adım daha… Derken uzaktan korkunç görünen kalabalığın arasına attım kendimi. Bulanık bakışlarım birilerinin doluştuğu durağa ilişti. Telaşsız bir şekilde, gün ışığının rehberliğinde, karşımdaki görüntüyü netleştire netleştire ulaştım oradaki topluluğun içine. Evimin yakınından geçen bir otobüsü durdurup yaklaşık yarım saat sürecek bir yolculuğa koyulmuştum bu kez.

Sancılı gecemin ardından herkesin koşarcasına bir yerlere yetişme telaşı yorgunluğuma biraz fazlasını eklemişti. Gözlerimi kapattım. Bu kez kendi dünyamla baş başaydım. Şehrin korna sesleriyle donatılmış trafiği, acelemin olmayışına inat sinir bozucu olmaya yetiyordu her seferinde. ‘Bunca insan nereye gider her gün böyle?’ diyordum. Soruyu sorduğum gibi susuyordum. Sanki ben geceleri evden kendimi bilmeden çıkarken, her seferinde biliyor muydum kendimi nereye atacağımı yahut nerede bulacağımı? Kâh gözkapaklarımı yumup, kâh pencereden kentin yanı başımdan akıp gittiğine seyirci olduğum yolculuğun sonuna geldiğimi anladım tanıdık birkaç binayı da pencerenin ardında bırakınca. Benden başka inen olmadı olduğum durakta. Alışkındım. Geceyi bilmediğim caddelerde geçirip, günün tuhaf saatlerinde evde olmaya. Yıllarımı geçirdiğim apartmana şöyle bir uzaktan baktım. O yöne yürüyüp kucaklayacak kadar yaklaştım. Ceplerimi yoklayıp artık biraz eskimiş olan anahtarımı çıkardım. Tek tük geçen arabalar, sabahı selamlayan kuşlar bir geceyi daha atlatıp her zamanki gibi aynı kapının önüne varışıma tanıklık ediyordu yine. Merdivenleri çıkıp üçüncü kata, dönüp dolaşıp bulduğum sığınağıma geldim. Güneşin davetsiz misafirliğinden huzursuz olup aralık kalan perdeleri çektim ve yatağıma yaklaşıp karmakarışık gecenin ardından kendimi uykuya teslim ettim. 



25 Temmuz 2021 1-2 dakika 6 denemesi var.
Beğenenler (4)
Yorumlar (4)
  • 2 yıl önce

    Hiçliği bilirim çünkü tam ortasında yalıyorum. Yazınızda sanki kendimi okudum Merve hanım. Kaleminize sağlık. Çok güzel betimleyip, sade ve akıcı bir şekilde anlatmışsınız. Kutlarım efendim.

  • 2 yıl önce

    Hayatın içinde bir dolu yaşanmışlık. Günler geceler geçip giderken, zamanda insanda ileriye doğru evriliyor bir şeklide. Kimi acı kimi tatlı olaylar hep biz insanlar için. Kısa olmuş ama yine de güzel biraz daha uzun yazmaya çalışın selamlar...