Kaçıncı Sensiz Gece

'Kaçıncı sensiz gece' diye başlar insan geceleri tüketmeye, ardından ağlamalar gelir ve bırakmaz yakasını... Sürgü misali çeker ya insan özlemini, doldurur kalbine, sonra sıkmaya başlar özlediğine... Bugün sevmenin bilmem kaçıncı günü, yarın kim bilir ayrılıklarında bilmem kaçıncı günü olacak. Sevmelerin ardından bahar tadı kaplar insanın içini, bıkana kadar çekmek ister içine, derin derin... Baharı yaşayan bizler, 'kaç sensiz gece' bu diyebildik acaba? Veya kaçıncı sensiz karanlıktır bu! Diye isyan ettik...
Saat başı hatırlamalara inat, dakika başına sığdırdık özlemlerimizi... Yandık yanmasına da değer miydi dediğimiz hiç olmadı mı? Aslında bizi bizden alan birkaç cümleydi gidişlere dair, sevmelerin ardından yaslı bir matem gibi dolanırken yalan rüzgârları sevgimize, biz aslında giden sevdanın yasını bağlamışız belimize. Bu gün ayrılığın ilk günü, yarın ikinci günü diye defterimizin bir köşesine ayrılığın şafaklarını yazdığımız oldu. Sonuç yine aynıydı; ?kaçıncı sensiz gece'...
Bitirilmeye müsait bir roman gibi başlıyoruz sevmeye, bitirilmeye müsait olan sevgimiz düşüncesiyle. Daha sağlam bir ayrılık, daha sağlam onsuzluk düşüncesiyle. Aslında biz ayrılığı seviyoruz düşlerimizde, onunlayken pervaneleşebilen yelkovanlar, Can Dündar'ın dediği gibi mıhlanıp kalıyor onsuzken. Biz değil miyiz zamanı durdurmak isteyen inadına? Biz değil miyiz acı çektirmek isteyen yüreğimize...
Bugün şehrimi serseli bir yağmur aldı. Saçak altı öpüşmelerin tadını; tek şemsiyeli, tek hücreli beyinler almış bulunmakta. Bin bir telaş içinde koşuşturan sevgililer, bugün saçak altı öpüşmeleri özlüyor. Ne kadar kaçabilir insan ayrılıktan veya ne kadar yoksun bırakır yüreğini geçmişten?
?Kaçıncı sensiz gece' adlı düşünceyle nereye kadar yaşayabilir? Ayrılıkları seviyoruz, sevginin diğer sağlam temeli ayrılık olarak görülüyor bugünlerde...
Değerlendirin; birini sevmeden önce onu mu sevmek istiyorsunuz? Yoksa onsuzluğu mu düşlerinizde... Aklınıza geliyor mu kaç sensiz gece... Bir düşünün ve sonradan yakın canınızı... Yakın ki kaç sensiz gece dememek için biraz daha çabalayın düşlerinizde. Ve unutmayın aşkı yaşamak, sevgiye bir pırlanta yansımasıdır ve ?kaçıncı sensiz gece' diyebilmek için bir kez daha düşünün... Sevmenin zamanı yok, anı yok aşık olmanın... Kapınızı çalmadan sevda-yı aşk acele edin, acele edin ki ayrılık şafakları ile dolmasın sayfalarınız...

16 Ocak 2010 2-3 dakika 49 denemesi var.
Yorumlar