Körler Ve Ejderler

Bir masalla başlamak isterim sözlerime, bakalım ne kadar tanıdık gelecek sizlere:
"Bir varmış bir yokmuş. Allah Dünya adını verdiği gezegenini yaratmış. Bir ateş topuyken önceleri soğumuş küllenmiş, toprak olmuş. Fakat yaradılışının özünde olduğundan mı bilinmez Dünya adlı bu gezegende ateş hiç bitmemiş. Kimi zaman masum insanları öldürmüş, kimi zaman anaların yüreğine bir kordur ki düşmüş; kimileri ateşi yakan olmuş, kimileri ateşte yanan. Birileri varmış ki onlara ejder derlermiş. Onlar maşa kullanırmış hep hiç yanmazmış elleri. Ah o maşa ki ne cahil şeymiş öyle, düşünmeden atlayıvermiş ileri.
Bu ateşi yakan ejderler, hep inkâr gelirlermiş varlıklarına; daha derlermiş yaradan verdikçe daha...

Oysa yananlar ne masum, yananlar çileli, razıymışlar karın tokluğuna yaşasınlar ama özgür olalım inançlarımızı istediğimizce yaşayalım derlermiş. Allah sabreden bu kullarını çok sevmiş. Şehitsiniz deyip yanına istemiş. Allah'ın yanına gidenler mutluymuş ama kalanlara büyük görev düşmüş. Onlar yandıkça Dünya'daki körlerin gözleri açılacakmış, onlar yandıkça insanlıklarını hatırlayacaklarmış Dünyalılar. Kimileri görmeye başlamış kimileri ebediyen kör kalmış.
Ejderler mi? Eğer ki Dünyalıların gözleri biraz daha açılmazsa, onların hesabı ahirete kalacakmış."

Çok tanıdık değil mi bu masal? Nasılda benziyor bugün dünyada yaşananlara. Günümüzün ejderleri isim değiştirmiş durumda. Onlara "medeniyet" diyorlar şimdilerde. Şimdiki dünyalılar kör olmasalar da körcülük oynamaya devam ediyorlar oysa medeniyet götüreceğiz diye gittikleri toprakları yakmadılar mı bu ejderler? Yetmedi bir de ateşi tavlasın diye maşalı eller bırakmadılar mı geriye?

Bir yenisi daha eklendi yangınlara, "Arakan" diyorlar adına. Her bir ejderin ayrı bir isim koyduğu bir ülkenin eyaleti. Sonuç eziyet, zulüm, açlık, susuzluk sefalet ve Ölüm!

Daha ne kadar susacağız? Daha kaç zaman körcülük oynayacağız? İnançlı kardeşlerimize yardım eli uzatmayacağız? İnançdaşlarımız olmasalardı bile, yakışır mıydı bize zulmü görmezden gelmek?

Haydi herkes bir şey yapsın olmayın ürkek!
Kimimiz parayla, kimimiz duayla, kimimiz de kalemimizle olalım destek.
Karınca kararınca bu yazdıklarım benden küçük bir destek olsun ARAKAN da ve dünyanın dört biryanında zulme uğrayanlara...





Nacizhane yazdığım bu denemeyi, günün denemesi seçen kurula teşekkür ederim. Bundan sonra daha bir azimle çalışıp layık olmaya çalışacağım.
saygılarımla...

01 Ağustos 2012 2-3 dakika 11 denemesi var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (3)
  • 11 yıl önce

    Yüreğine sağlık. Acılarını paylaşmak için Arakan'da olmak gerekmez ki; Acılarını yüreğimizde taptaze korumak lazım. Bu maneviyatın sorumluluğunu bize tekrar hatırlattığın için de ayrıca teşekkürler. Çok anlamlı bir yazıydı.👍👍

  • 11 yıl önce

    Şu sıralar dünyanın her tarafı kan gözyaşı ve zulüm. Zulme uğrayanların ise milliyeti hiç önemli değil ister Yahudi, ister Hristiyan, isterse Müslüman olsun. Zalimler elbette bunun hesabını bir şekilde hem bu dünyada hem de ahirette verecekler. Hadisi Şerif de belirtildiği gibi nerede bir kötülük varsa önce dilimiz ile düzeltmeye çalışacağız, o olmadı elimiz ile düzeltmeye çalışacağız, o da olmadı kalbimiz ile buğz edeceğiz. İnsanlık bunu gerektirir. Sade Arakanlı Müslümanlar değil zulme uğrayan herkes bizim kardeşimizdir. Kutluyorum güzel yazınızı yürekten Hatice hanım...👍😅👍

  • 11 yıl önce

    Günün denemesi olmayı hak kazanması çok normal .... çok güzel yazılmış çünkü tebriklerimle 👍👍👍