Kral-Dalkavuk ve Büyücüler (Tiyatro )

Hayat,cogu zaman genellikle bir tiyatroya benzetilir. bu tiyatroda herkese göre bir rol ,her zaman vardir. ilke olarak tiyatrolarin zamani kisitlidir, veya belirli araliklara sigdirilmistir. ama yasamin sahneleri süreklidir. her atilan yeni bir adim, alinan her yeni bir nefes, bir sonraki sahneye aralanmadir. diger bir anlatimla bir birini süreklilestiren özellikleri icinde barindirir.

Benim yasam tiyatromda, ana tema ;memnunluk yada memnuniyetsizliktir. karekterler memnun olmayanlar, memnun olmayanlari memnun etmeye calisanlar ve buna sebebiyet verenlerdir. sanatsal anlamda isimlendirmeye gidersek bu, kral-dalkavuk ve büyücü....(kötülügün kaynagi )----------------------

Sahne-1
Hinca hinc alkistan boguluyordu salon, en ön sirada yerini alan teselli vericinin avuc icleri alkislamaktan patlamisti.sürekli tezavhürat yapiyor daha fazla, daha fazla alkis efendimize diyordu. tahtindan hizla ayaga kalkip, asasini hiddetle yere vuran efendimiz köpürüyordu. salon yerini derin bir sessizlige birakmisti. ve öfkeyle sordu. nedir bu uzak asyadaki yayilan söylentilerin asli.....................................
Teselli verici; efendimiz keyfinizi bozmasina izin vermeyiniz. cirkin suratin biri, ince siska bacakli bir büyücü,ortaligi karistirip, zirvalariyla insanlari korkutacak,size karsi kiskirtacak söylentiler yayiyormus. sözde, tüm kitalara kansörojen denilen öldürücü, salgin bir hastalik hizla yayiliyormus.
bütün cocuklar korkudan geceleri uyuyamaz olmuslar. isiklar sönünce sokaklarda kimse görünmüyormus. hatta köpek sesleri bile kesiliyormus.

Sahne-2
Efendimiz birazda olsa sakinlesmisti, zevki sefa sofrasinda acligini giderirken, hazmi kolaylastirmak icin sarabini yudumlamasiyla birlikte, bogazinda korkunc bir dügümlenme oldu.cigerlerini yirtan öksürmelerle tüm yedikleri, ictiklerini salondakilerin üstüne kustu. salondakiler efendinin gazabina ugramaktan, tir tir titriyordu. bu ne peki ? hani hic bir sorun kalmamisti, dedi.................................
Teselli verici; kötü masalcilardan biri, güya sizi, hasa, bilmem kac basli su- lekhwiya- canavarina benzetiyormus. insanligin basina musallat olmusmussunuz, küstahlar,güya, cok oburmussunuz, her seyi yiyip, silip süpürüyormussunuz.. deli sacmaliklari alttarafi efendimiz , üzülmeyiniz.

Sahne-3-
Efendinin akli karismisti, moreli bozulmus, keyfi iyice kacmisti. son söylentiler iyice bir canini sikmisti....bu babildeki, piramitlerdeki, kocaman delik hikayeside neyin nesi......................................
Teselli verici; efendimiz bunu bende yeni duydum, bu ugursuz büyücü diyormuski, sözde efendimiz dünyanin, insanlarin basina kocaman, büyük bir delik acmissiniz. her seyi bir degirmen tasi gibi un- ufak edip, icine cekip yutuyormussunuz.

--------------------------------Kralin öfkesi dahada artmis
---------------------------------------Salondakiler bir hayli saskin
---------------------------------Büyücüler, masallarini anlatmaya devam ediyorlarmis.

23 Aralık 2010 1-2 dakika 21 denemesi var.
Yorumlar