Kurucu İnşa Temelindeki Kolektifi Oluşlar 4

Doğa dağıyla; tepe ve deresiyle; bulutu, yağmuru, taşı, toprağı vs. ile bir enerji biçimidirler. Enerji bu biçimler farkı arasında dışta da bir potansiyel kazanır. Ve bu potansiyel biçimler arasındaki enerji akışını oluşur.

Yani akan bir potansiyelin ısı, manyetik akı, yansıma gibi birbirine geçişen enerjisi; diğerinin hem depo enerjisi ve hem de tahrik (işlerge) eylem enerjisidir.

Birbirine potansiyelle olan akıştan birisi de bileşik alanların, alan içi etkileşim akışıdır. Kişi bu alan içine bir depo enerji işgücü ve bir iş görmeyle gelir. Bu nedenle kolektif alan içinde kişi asla işsiz olamaz. Bu nedenle kişiler inşa içine iş yapar olmakla girerler.

Şimdiki deyimle kişi doğada tavşan peşindeyken, tehlike anında kaçarken, gizlenirken iş güç sahibidir. Kolektif alan içinde de ava giderken veya yavruya bakarken ya da gözcülük yaparken yahut ta, savunma işi görürken alan düzenlemesine bağlı birbirine karşı olan grupça yapılan işiyle meşguldür. Kişi ne tekil durumla, ne kolektif durumla; asla işsiz değildir.

Alan etkisi kişiye "ya hep ya hiç diyen" bir algılama indükler (yükler). Bu indüklenme nimette de külfette de biriz diyen bileşim alanlı kolektif anlayıştır. Robotların bulunuşu kişileri işsiz bırakmasıyla, kişi asla işsiz kalmaz. Neden mi?

Robot kişi dışında, kolektif alanın işidir. Kolektif alan birbirine geçişen kişisi tahrik gücünden kaynaklıdır. Kolektif alanın her işi, kişinin tahrik ve katkı işine karşılıktır.

Böyle olunca robot yapımı kolektif miraslı, kolektif depo enerjili, kolektif bilincin, kolektif ürünüdür. Depo enerji kişi potansiyelli geçişen sinerjideki yepyeni eylem tahrikiyle birikimli enerjiydi.

Kolektif olan her tahrik gücü, başka şeyin üretimine dolaylı veya dolaysız karşılık bir katkıdır. Karşılık katkı üretimden pay alır. Bu kolektif kuraldır. Bu kolektif geri beslenim yasasıdır. Bu kendisini çağıran özyineli oluşun çevrimidir. Bu kendi kendine amortismanla organize ve re organize oluştur.

Yani robot sizden fazla olan kolektif kapasiteyle yapılır. Kolektif kapasite içinde sizin işlerge ve işleyim gücü dediğimiz tahrik katkı payınız vardır. Ve üretilen robot, dolaylı dolaysız işlerge ve işleyim gücüyle kolektifin kapasitesidir.

Temel bağlanım enerjileri ile oluşan kolektif kapasite (üretim, buluş), herkesin ihtiyacına ve yeteneğine göre kolektif bir paylaşmadır. Böyle olmakla robotun gördüğü iş yine sizin işsizliğiniz değil aksine sizin geri bağlanım yasalarınıza uygun sağlama ve ortak paylaşımınızdır.

Sizin dolaylı dolaysız tahrik gücü katkınıza karşılık, sizin yerinize kolektif gücün işlerge ve işleyim gücü robotları üretmesiyle siz de zaten kolektif mirasın zorunlu mirasçısı ve talep karısınız.

Siz robotları; yani kişilerle asla olmayan ve kişilerde asla olacak ta olmayan kolektif gücü (robotu), kişisi mülk yaparsanız işsizliğiniz kaçınılmazdır. Baltayı kendi ayağınıza vurursunuz.

Baltanın sapı da kolektif güç olmadığınız halde, kolektif güce hükmetmek isteyen kendi bencilliğinizdir. Burada kişi hem kişi benci, hem kolektif benci bir özgecilikle birbirini destekleyip sürdüren ve birbirine dönüşen özgecilikle ikinci hüviyeti kazanıyordu. Benci ve özgeci ilişki iyi gözetilmezse, kişi dissosiyatif bir enfeksiyona kapılıyordu.

Bu kapılma sisteme ve inşaca olana yabancılaşmadır. Kolektif kapasite nedenle, kişi hiç bir zaman yırtınsa da kolektif gücün üreteni ve sahibi olamaz. Ancak yabancılaşan anlayışın bir mülk sahibi otorite olmakla yalancı ve aldatan bir sahiplik gücü olan zulmü ortaya koyar.

Kolektif kapasite kolektifindir. Ve kolektif kapasite kişinin ihtiyacı ve kapasitesi kadar mutlaka kişisi yararlanmadır. Toplum bilgidir. Bu bilgi sel açıklık tarihsel, inşaca ve gerçeklik olmakla inşanın temelidir Ve geri beslenme oluşun yasasıdır.

Kolektif zenginlikler özelleşip kimi azınlık kişilere mülk oldu. Mülk sahibiyle mülksüz arasında bir potansiyel bir gerilim bir akış oluştu. Oluşan bu akışlara ilişki biçimine göre anlamlar bindiriş edildi.

Bindiriş edilen anlamlardan birisi lütuftu. Lütuf mülk sahibinden mülksüze doğruydu. Lütfun mülksüzden mülk sahibine doğru olan karşılık geri dönüş akışı da minnet duygusuydu. Teslimiyetti. Bu nedenle "teslim olanların ilkiyim diye ilk çağdan beri mülk sahibine iman ediyordu.

Lütufkâr olmaya karşı yabancılaşmanın açtığı geri dönüş alanının diğerleri de tevekküldü. Biatti. İş güç sahibi malikin ettiği lütfa karşı işsiz güçsüz mülksüz kişiler bu mülklerde köle olup çalıştı. Bu yabancılaşmadan itibaren üretilen karşılanmalar üzerinde kolektif paylaşma hiç olmadı.