Mangal Ateşinde Düşlerim

Bu gün en telaşlı,en heyecanlı günlerimden birini yaşıyorum.Emektar Annesinin eteklerine yapışmış,şımarık çocuklar gibiyim.Sabırsızlık vuruyor dört bir yanımdan yerimde duramıyorum.Şu Mübarek Bayramlar-Kandiller ne kadar da etkiliyor beni.Böyle zamanlarda ben bile tanımakta güçlük çekiyorum kendimi.Biliyorum ki her ne olursa olsun böylesi günlerde hep senin yanında olmalıyım.Olmak seninle....

Başın avuçlarımın arasında yine soluksuz dertleşmeliyiz.Sesimi duyacak,söylediklerimi anlayacaksın.Mamafi cevap veremeyeceksin.Buna rağmen düşündüklerini,konuşmak istediklerini kesinlikle algılıyorum,anlamakta da hiç zorluk çekmiyorum.Ne de olsa alışkanlıklarımın önceliği sensin....

Sen benim en büyülü sevdam...kırıldığımı,gücendiğimi sanma sakın.Bu kadarına da razıyım.Emin ol bir tanem seni en kalbi duygularımla,ruhumla,damarımdan sızan her bir damla kanla doya.....doya....hissediyorum.Can dostum ayrılığımızın üzerinden bir hayli yıl geçti.Ne varsa dünlerde acı,tatlı çok şeyi unuttum.Bir seniunutamadım....Bir seni söküp de şu lanet olası aklımdan atamadım.Senin gözlerinle dönmece Dünya'ya bakmaktan hala kendimi alı koyamadım ya...Yine Maratonunu Koştuğum yegane kulvarım sensin.
Daha dün gibi hala senin etaplarını ,senin startlarınla koşuyorum,nereye,niçin koştuğumu da inan bilmiyorum.Çünkü 64.koşu pistlerden kaldırılalı,tabelalardan silineli kaç zaman olmuş.Demem o ki ,ben senin kulvarında tek koşucu rakipsiz finalsiz ve madalyasız
ardın sıra gidiyorum.

Bunca kederime,üzülmeme inad , hayat sensiz de geçiyor .Öyle bariz bir utanmazlık-aymazlık içerisinde devam ediyor.İsyan etsem,nefret etsem,gün ışımasın diye
Tanrı'ya yalvarsam da sonuç değişmiyor.Yine o kara yazgı geceler sabaha....asimile olmuş sabahlar da her zamanki gibi bir sonraki güne,günlere kısır döngüler içerisinde hızla ilerliyor.Kim bilir belki de hayatın devam etmesi,İlahi bir kanun.Mecburiyet,çaresizlik diye
kalemim sayfalarda reveranslar çiziyor.Başım öne eğik,ayrılık seyrindeyim olanları kabul
lenmekten başka şansım da yok. Kabullendikçe, ne kadarda zorlanıyorum.

Ah....keşke elimde sihirli bir unutkanlık değneği olsa da..seni bu kadar çok özlemesem.Ne mümkün bakışlarımın gezindiği her yerde sen varsın diye boşuna ümitler taşıyorum.Sonra kırık param,parça düşlerimi bir araya getirmenin telaşını yaşıyorum.
Bütün bunlardan sakınmak isterken uzun zaman kendime de gelemiyorum.Her defasında
ellerinin değdiği,her defasında sana özel kullandığın.dudak izini hiç silmediğim...O Uzun
İnce kadehlere dönüyorum,Kızma ne olursun....artık eskisinden daha çok içiyorum.Başım
binlerce defa döndükten sonra,yanaklarımda kurumuş göz yaşlarımla ancak bir kaç saat uyuyabiliyorum.

Sen gittin gideli çok değiştim.Asabileştim...Korkak ve şaşkınım.Kimi zaman gölgem bile bana ürküntü veriyor.Bu aralar itiraf etmeliyim ki,hayata,insanlara güvensiz
lik yanım bile daha ağır basıyor.Dedim ya elimde değil,attığım her adımda önümde giden sensin,nefesimde gezinmekten hiç yorulmadı hayalin.Kalp ritmim bile adını tıklıyor.

Aşk'ım seni bende en ulaşılmaz emanet olarak taşıyorum.Bir an göremem diye ....
Senin en çok sevdiğin bu yosun yeşil gözlerim hiç kapatmıyorum.....Bendesin
mahşere dek.Bedenimin her zerresinde benden öte yaşatacağım Sseni.Ta ki....Kavuşana dek.Kavuşmak imkansız değil Koca Kurt'um.Yeterki biraz daha mühlet.Biraz daha sabret.Mühlet dediğim seni daha da kalıcı kılabilmek için beyzadem.Sayfalarımda daima sen...Her zaman olduğu gibi insanlar merak etmeye devam etmeliler.Kim olduğunu Danış'ın kime yazdığını asla bilemeyecekler.Göç öncesi konuştuğumuz gibi sıırımız olarak kalacak bu hazin ayrılık.

Projesini çizdiğin o mabedi ,bana bıraktığın 46 'lık kafama inşa ettim ve kilitledim seni mabedime.Örümcekler ağlarıyla ördüler her bir yerini.Yoo....tasalanma öldürüp Okyanus'a atsalar cesedimi yemin ederim ki, hiç kimselere vermem adresini. Ah beyzadem ne unutulmaz şeyler yaşadık seninle .Hep Umutlar üstüne kurmuştuk okey taşlarından kulelerimizi,ansızın gelen bir tusinami ile devrileceklerini nereden bilebilirdim ki..?

Hep sevgiler üstüne yeşertmiştik mangal ateşinde düşlerimizi Bir gün gelip de alevlere yenik düşeceğini nereden bilebilirdim ki...?

Hep merhamet üstüne açmıştık yürek kapılarımız .Bütün canlılara yetecek kadar güçlüydük.O'nlar açtıkca avuçlarını biz toprak la doldururduk ve geceyi en müjdeli
rüyalarla uyurduk.Nereden bilebilirdim ki ...O toprakların bir gün mezarına yorgan olacağını...?

Keşke senden sonra da bir şeyleri başarabilseydim.Ama başaramadım olmadı.
Çünkü bende Sen eksiksin.....Senli yanım artık bedenimde yok....Sen yoksun.
Hiç bir şey yok demektir bu.Tek tesellim yaşanan o'nca med-cezir lere rağmen en güzel
Yıllarımdı diyebiliyorum.Bir diğer bildiğim ve de en derinden hissettiğim de Bütün aklın
Hala bende......

Merak etme can dostum.Ayzbergler üstüme yıkılsa da , Ben sana yakışanı yapacağım.Tıpkı eskiden olduğu gibi.İnan her düşüşümden sonra En kısa zamanda ayağa kalkacağım...Bunları sen öğretmiştin bana,senden öğrendiğim öyle çok şey var ki....Onun için yıkılmayacağım....Güle güle....Hocam.....

17 Mayıs 2009 4-5 dakika 18 denemesi var.
Yorumlar (1)
  • 15 yıl önce

    Ölümü her canlı tadacaktır.arkasında da bir çok yüreklerde sevgi bırakacaktır.ama bir yürek istisnadır her zaman.O yürekte ölenle ölmek ister herzaman.Lakin ölenle ölünmez hiç bir zaman.Ama ölenin acısı ile yaşamayı öğrenir insan her zaman.Sayğılarımha.