Mantığını Oluşma 12

Bilinç bütüne göre; parça kadar olmakla eksik noksan olup gerilimledir. Durumladır (potansiyeldir). Gerilim, eylem kadarla potansiyel ve akış ile birleşme ya da ayrılmadır. Çekmedir, itmedir. Olumlu olumsuzdur. Ya da olum lama veya olumsuz lamadır.

Her bilinci gösteren, her bilinci belirleyen eylem; her eylemi geri imler. Hem her eylemi gerip eylemli kılar. Bu zıt yön veya tersinmedir. İki de birliktir. Birlikte çokluğuyla olmayan bilinç; bilinciyle olmayan eylem veya polarmalı (kutuplu) olmakla gerilmeli bir en az ikilemliği olmayan hemen hemen yoktur.

Oluşmanın koşutunda, o oluşmayı tamamlayan; o oluşmayı tamamlayacak olan; tersyönü ile kontrol eden tamamlayacak olana göre bir istek bir bilinç, bir tümleyim ve bir tümle nişle vardır. Tümle nişler hep sanal bilinçtir. Bilinç eylemiyle; eylemi de bilinçle, tümledir.

Kopuş, eksiklikti. Denge bozulmasından dengeye giden, dengede tersi durumla dengesizliğe giden olay bilinç olur. Bilinç bu durumda eksik yanın ikamesi oluşla karşımıza çıkar. Eylemin bir şeyler üzerinde kendi üzerine kendi etkisi vardır. Bir de şeylerin dışındaki çevre üzerinde etkisi vardır.

İster iç eylem etkisi olsun ister dış eylem etkisi olsun iç ve dışa yönelim bir oyuk alan eksikliği duyumla şeydeki tümle yen olma isteği (yatkınlığı) olan imgeydi. Kuantum var oluş aynı anda birçok durumla beliren bir belirsizlikti.

Beliren çoklu durum bir bağıntılı girişme ve anlam ilişkileri kurma sürecine sokulursa bu durum belireni bir bağıntı kurma işine ve bağıntı duruma çöktürme işine de belirlilik diyorduk. En az belirme kadar bağıntı durum olmakla birlikte her bağıntı durum da yeni, daha çok bağıntı durum belirmesidir.

Bu nedenle bağıntı kılma işine birçok özellik tanımlaması yapar ve anlam ilişkileri ortaya koruz. Bu nedenle ne kadar çok bağıntı özellik söylersek anlam o kadar pekin bilgi olup; gerçeğin kendisi değilse de gerçeğe daha yakın bir tamamlama olur.

Ortaya konan anlam ilişkileri o süreci belirme bağıntılarından koparıp dondurup anlamlı kıldığı kadar bu donmuş süreç tersi durumla da o bilgiyi anlamsız ve çelişkin kılar. Bu nedenle varlığın gelip geçici durumları var. Bu mantığın gereğidir. Mantık o şeyi bir bağıntı ya da bağıntılar kümesi ile tamamlama eğilimindedir. Biz parçalı anlamak zorundayız. Varlık ta belirli olmak değil, belirmek zorundadır.

Gelip geçicilik birlikte eylemle akıştır. Biri diğerinin daha yoğun ve daha devimli niceli halidir. Niceli oluşu ısı değişkeni olarak söylersek – değerden tiril yon derece artı eğerler alan sıcaklıklarla ısı birçok niceli durumdur.

Her bir niceli durum bir öncesine göre daha yoğun daha hafif gibi tanım olmasıyla çoklu durumdur. 5 derece 4 dereceye göre hafif, sıcak, seyrelmiş, hızlı vs. durum iken 5 derece 6 dereceye göre daha yoğun durumdur. Görülüyor ki bir şey zıddıyla ve bağıntı durumuna göre aynı anda hem hafif hem yoğun olabiliyor.

5 nicelimi aynı anda dörtle bağıntılı kılınıyorsa hafiftir ve 5 nicelini dört nicelinkisine bağıntıyla hafif olan belirlisi kadar aynı anda 6 ile de bağıntılı olmakla daha yoğundur. Zıtlar aynı andadır. Bağıntılı duruma göre anlam ve belirmedirler.

Sosyo toplumsa durum da benzer bağıntılarla belirli oluştur. Barış Özleme oğul bağıntısı iken, aynı anda Barış, Gönül’e arkadaş bağıntısıyladır. Doktor bağıntısı, arkadaş bağıntısı, abi bağıntısı, müşteri olma bağıntısı gibi üst üste birçok sosyo toplumsa durumla bağıntılı belirlemelerdir. Akış ta (eylem de); bilinçle tümle yen veya tümselendir. Bilinç eylemin, eylem de bilincin tümle yeni ve tümselenidir.

Devamlı sıfat ile ad ile eylem ile vs. eksiği tamamlıyorsunuz. Ya da eksik kılıp, tama yetiriyorsunuz. Unutmayın ki bir yanıyla tamlaşan diğer yanıyla eksik kalıyor. Bilinç eylem arası duyum, gerilmedir. Gerilme parçayı eksiğine göre çeker iter. Böylece gerilimler alanı eylemler alanıdır. Sanallık, boşluk enerjisi oluşla tanınan bilinç ve eylemdir.

Kopuş eylemse, bütüne göre bütüne doğru oluş ta bilinçtir. Bütüne doğru oluş eğimi, parça olan kopuş etkisine durduran bir firen etkisi olmakla, o şeyde kendi üzerine kendi etki oluş vardır. Açlığınızı düşünmek ağzınızı sulandırıyorsa bu kendi üzerinize kendi etkinizdir.

Kendi ile tamam olamamak kendi ile eksik kalmak hem içseldir hem dışsal eylemliktir. Ya da bir bağıntı ile belirli tamam olurken diğer bağıntı ile eksik ve belirsizsinizdir. Kendi üzerine kendi etkisi demek; bütünden kopuş ve kopuşun gerisin geri bütüne doğru oluşundaki kopmaya, fırlamaya karşı geri çekilme eğilimi sürtünme direnç ve firen etkisidir. Dolaysıyla gerilim ve gerilmedir.

Bilinç bütüne göre oluşla imaj, imge olan sanallığıyla, hayal, düş görme ile bilinç ve eylem gerilmeli alanın olaylarıdırlar.