Menekşe Ulcay'ın Esaretin Kokusu Eserine Yazdığım Yoruma Açıklama


Freud' a göre sanat bilinçaltı duygu ve ihtirasların veya tutkuların sembolleridir. Gerçeküstücülük diye bir kavram ya da düşünce üretildi ve adını da Sürrealizm dediler Fransa' da ve diğer ülkelerde. Babası Dadaizm' se tarihe karıştı gibi dursa da kaybolmadı. Ruhsal durumlarla ilgili bir durum söz konusuysa o zaman şiirde resimde de Psikolojik Sınırlar renklerle sözlerle anlatılmalı mı? İnsanoğlu var olduğu sürece bu kavramlarda var olacaktır tıpkı Postmodernizm gibi... Genelde bense okuduğum metinlerde böylesi detaylara inmeyi sevmem. Bazen kafamın içindeki beynimin algılama yeteneği zorlama beni der. Uyarır. Peki ben okuduğum metinlerde ya da sergilerde tabloların karşılarında ne ararım? Şiiri yazanı ya da resimi yapanı pek düşünmem aslında. Burada galiba benim penceremden baktığımda "İFADE" gerçeği var mı yok mu diğer bir deyişle komposizyon ve yazılan metinlerde bütünlük...Bir basamak ötesiyse " SAMİMİLİK"... İyi çalışmalar Kadın...


Necmi Dayan


Çetin Örnek

2 gün önce

..ben de birşeyler karalamak istedim sizi yorumlamak üzere ! 'Freud' düşüncesiyle sizin farkınız yok neyin bilinçaltı ve ihtirası ve de kompleksi bu ! Sayın Necmi Dayan-'İFADE' gerçeğini aramak ne menem bir şeydir ? kimi ilgilendiriyor sizin 'yoğurt yerken üstünüze doküşünüz' sanırım ''Kadın'ı hiç ilgilendirmiyordur ''saçmalamak'' //beğenmedim de geç be abi..ne yoruyorsun ''benim gözlerimi'' ?! yazdıklarımın hepiciği ''SAMİMİ'' görüşümdür. Bu arada Şair'e özrümle,çok kutlarım 'Esaretin Kokusu' adlı Günün Şiiri'ni..tebriklerimle selamlıyorum Menekşe Hanım'ı...

.......................

Sanırım Menekşe Ulcay' ın  ( ve diğer dostların ) gerek şiirlerine gerek yazılarına yazdığım yorumlar çok büyütülecek bir konu değil. Menekşe Ulcay' ın şiirine yazdığım yorumdaysa ne bir beğenmeme ne de bir eleştiri durumu söz konusu bile değildir. Burada anlaşmamız gerekir. Yorumu tekrar tekrar okursanız bu konuyu çözersiniz...

Genelde dikkat edilirse ufak-tefek yazdığım yorumların hiç birinde yazan dostları kırmam gibi bir düşüncem zaten yoktur. Zaten böyle bir kapasitem de olamaz. Yine genelde bir yazı bir şiir dikkatimi çekerse ve o yazılarda kendimi bulursam kısa cümlelerle yorum yazımı yazmaya çalışırım. Yorum ve Eleştiri sanırım aynı şey değildir.

Siz biraz kızmış veya sinirlenmiş olabilirsiniz. Saygı duyarım. 

Diğer yandan yorumlarım; yazılan şiir ve yazılara göre değişebilir. Biraz farklı taraftan yazarım. Sizin de bakış açınız farklı olabilir değil mi? 

Son olarak yorumlarımı herkes beğenmeyebilir. Benim açımdan bir sorun değildir bu. Ben zaten dikkatimi çeken yazıları yorumlarken yazılardan çok yorumlarım beğenilsin havasında da olmadım hiç bir zaman. Zaten Menekşe Ulcay ve diğer dostlara ne kadar çok yorum yazmışım? Bir elin parmağını geçmez...

Son olarak buraya bu günlerde sık sık ziyaretlerimin başında gerçekten çok kaliteli dostların yazdıkları yazılardır. Dileğim buranın kalitesinin daha da çoğalması...Bütün sayfalarına uğrayıp uğrayamadıklarıma hayırlı çalışmalar dilerim...




25 Haziran 2021 2-3 dakika 181 denemesi var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (4)
  • 2 yıl önce

    Necmi bey ; edebiyat içinde , Var olan bir biçim ile yazıtınızı ilgi ile okudum , Bunu bir ifade ve anlatı biçimi olarak görüyorum ,

    Kaleminize saygıyla

    Kutlarım .

  • 2 yıl önce

    Bunu, yazılarıma yaptığınız yorumların altında da ifade etmiştim. Yazılarım hoş ve derin yorumlarınızla artı bir değer daha kazanıyor. Şahsen, yazılarıma yaptığınız yorumları ve o yorumlardaki dilinizi beğeniyorum. Elbette eleştiriler de söz konusu olabilir. Kaldı ki ben böylesi Edebiyat platformlarında aynı dilden konuştuğumuz arkadaşlarımızın şayet okuyorlarsa tabii sadece okuyup geçmemelerini ve yorum bırakmalarını tercih ederim. Beğenir, beğenmez o ayrı bir mevzu tabi. Yine de burada yazan insanlar olarak hem birbirimize destek hem teşvik hem de yazıya artı bir değer katmak amacıyla yorumlarla yazılarımızın perçinlenmesi çok daha önemli bence. Bazı yorumcu arkadaşların üslupları kendilerine has olabilir, karşı tarafa kırıcı geliyor olabilir. Herkes aynı dilden aynı hissi alamaz sonuçta. Yine de Edebiyat var oldukça ve burada yazılar yazılmaya devam edildikçe kelam da devam etmeli...

  • 2 yıl önce

    "Menekşe Ulcay' ın şiirine yazdığım yorumdaysa ne bir beğenmeme ne de bir eleştiri durumu söz konusu bile değildir. " Aynen öyle üstad.

    Nazar değmesin Nesildaşıma, o bir Y şairi, her zaman iftihar ederim şiir ve yazılarıyla. O bir nevi bizim isyanımızın ipek lügatli sesidir. Kağıt kesiği atar dile, zihne ve duygulara. Ve geleceğe kalacak, adı da duyulacak. Bu benim düşüncem. Olur olur, olmaz olur, olur olmaz... vb o Tanrıyı bir elimize geçirsek...:)

    Lakin niye yorum yazdınız o zaman? Neyi açıklamak istediniz, Freud'dan girip Postmodernizmden çıkınca çok kültürlü olduğunuzu mu algılamalı yorumlarınızı okuyanlar? Belki de soru bu olmalı.. Günümüzde insanların birbirlerine verebilecek pek bir şeyleri kalmadı, sadece samimilik, muhabbet ve yol arkadaşlığı dışında. Z kuşağı şairleri, şiirseverleri, edebiyatçıları bizlerden fazla güncel, onlara da öğretilecek pek bir şey kalmadı, geçmiş dönemlerin tekrarlı ezberlerinden ve kurallarından başka. Ki buna da en çok Y'ler karşı çıkmalı. Lakin gururlarını okşamalı başka türlü yol alamazlar, umarım eski dönemlerle bu dönemlerin arasındaki her türlü farkı görebilirler.

    Çetin Bey'in yorumunu niye yazınızın altına aldınız, anlamadım, ve yine umuyorum bu tartışma ve görüş farklılığından yere düşen olgun meyveler olursa toplar nasiplenirim kendi adıma, yoksa sadece gereksiz bir açıklama yapmış olursunuz. Bir de neyi paylaşamıyor insanlar, neyi yarıştırıyorlar anlayamadım 20 yıl oldu internet edebiyatında...

    "Kadın" tabiri mevzuata son yıllarda girdi, lakin kültürel olarak baktığımızda çok kaba bir hitap şekli olarak karşımıza çıkıyor değil mi? O yüzden han'ım demek daha uygun bence. hadi bir erkek ismine "erkek" kelimesini ekleyelim, ömer erkek, hasan erkek vb hoş durmuyor gibi.. Madem erkek ismine erkek eklenince hoş bir durum ortaya çıkmıyor, neden kadın ismine kadın kelimesi ekleyerek acayipleşmeye çalışıyoruz, bunu da anlamadım.

    Kılavye kılavyeyi açıyor üstadım, konu dahili veya harici eğer birilerinden icazet alarak bir yere gelinirse o yer o kişinin kuyusu olacaktır. Elbette çok hoş olur olumlu yorumlar, teşvikler ancak artık bu tür ardıllamalara eyvallah etmemeli yeni kuşaklar değil mi?

    Bizler ne diyoruz, yaz yeter ki yaz, eksik olma, aksi olma, yaz nesildaşım, yaz sitedaşım, yeter ki yaz diyoruz. Keşke zihnimizdekileri kalem kılavye gibi bir aracıya ihtiyaç duymadan aktarabilsek kağıttan ekrana veya suya havaya güzel olmaz mı sizce de?

    Tamam, ya hu ekrem kardeşim, ben bir şey anlamadım bu yorumdan ne demek istiyorsun derseniz, vallah ben de anlamıyorum üstadım dünya karmankarışık, biz ondan karışık..

    Saygılarımla, eksik olmayın, aksi olmayın, hep yazın üstadım. :) Bir tebessüm bırakıyorum devamlı dünya hayatına ve hayatta zaten ömrün yarısı gitti, keşke yarın son günümüz oluverse diye hiç düşündünüz mü efendim? X kuşakları miras kavgası peşine düştü iyice.. Ne olacak milletin hali.. Kim Bilir?

  • 2 yıl önce

    35 yaşında işçi bir KADIN olarak, ve okumayı yazmayı öğrendiğim zamandan beri şiire sevdalı bir insan olarak kimsenin, kimsenin yerine görüş belirtme haddi olamaz. Günlerdir takip ettiğim bir olgu olarak Y kuşağı ya da herhangi bir kuşak olarak kimse kimsenin sözcülüğünü yapamaz. Hayatın bizleri getirdiği noktada zaten yeni nesilde en belirgin özellik budur. Hayatımın her alanında mücadele eden birisi olarak içinde bulunduğum sınıfsal katman adına her türlü genellemeyi ve yargıyı reddediyorum tıpkı geçmişten bir şey öğrenilemeyeceği cümleleri gibi, günlerdir akışta yer alan cümleler gibi. Ve ' o zaman neden yorum yazdınız' demek edebiyata vurulmuş bir darbedir. Kabul edilemez. Ve Kadın kelimesini kaba görmek, ayıp görmek, kullanılmasından rahatsızlık duymak tıp diliyle 'dişi' den rahatsızlık duymaktır. KABUL EDİLEMEZ. ETMEM. ETTİRMEM BİR KADIN OLARAK!