Meyhanecinin Öbür Yanı

Savurganlığı bırakman için önünde kısa bir zaman var,sigarayı bırakarak işe başlayabilirsin. Fırsatları değerlendiremediğin için seni suçlamıyorum,yankıları sürüyor yarı uyku zamanındaki tavırlarının seslerinde. Sen güngörmüş bir bilge edasıyla yaşıyorsun fakat bu çok komik geliyor artık, olmadığın şeyler gibi yaşamayı da bırakmalısın.

Buraya geldim,yağmurlu bir hava vardı,hiç terlemiyordum,bu çok iyiydi hatta sabah biraz üşümüştüm. Yaz okuluna kalmadığım halde buraya gelmiştim, aziz istanbul'u arkamda bırakmıştım, soluklarım bir zebranınki kadar derindendi. Şehir sessiz sakin bir yerdi, bazı sorunlarım dışında normaldi her şey.

Yaz sıcakları çok bunaltmıyordu insanları bu şehirde, herkes kendi halinde ölüm üzerine kompozisyonlar yazıyordu güneşin tam tepede olduğu saatlerde, en güzel yazıyı yazana unutamayacağı bir ödül vardı,bende bilmiyordum ödülün ne olduğunu, kompozisyonum da iyi değildi, ödülü alamayacağımı biliyordum fakat en farklı kompozisyon benim yazdığım olmalıydı.

Meyhaneci yazdığı yazıyla birinci olmuştu, ne yazdığını çok merak ediyordum, benim kompozisyonum ise dördüncü olmuştu, arada iki kişi daha vardı . Biri okuldaki fizik profesörü diğeri ise sevgilisinden yeni ayrılmış bir genç kızdı.

Bu küçük yerde hayat her saniye değişim gösteriyordu,kalabalıktan uzakta, kendimi çok daha özgür hissediyordum. İnsanlar şarkı söylüyor, şifalı sularda yıkanmaya gidiyorlardı..

18 Mart 2013 1-2 dakika 89 denemesi var.
Yorumlar