Mutluluk ve Mutsuzluk

Tanrı, mucizelerini bazen yeraltından suları ağaç dallarından yapraklarına çıkartarak, bazen de gökyüzünden soğuk gaz buharcıklarını kayaların içinden yeraltına süzerek biriktirip adeta gizlemek ister.. Sanırım, 'mucize ne kadar çok görünür olursa o kadar güvenilmez!..' hissini ve bilgisini vermek isterken, akıl havsala alamayacak denilen devasalıkları ve sonsuz-sınırsızlıkları da bir şekilde minimize edip olağanlaştırır!..

Şimdi yeraltı suları ağaç yapraklarına tırmanadursun, gökyüzünün renksizliğinde soğuk gaz buharcıkları taşların içerisinde mikrodan makroya doğru süzüledursun ve Tanrı'da altıncı dönüşümün yedincisine hazırlanadursun biz konumuza dönelim.

"Mutluluğumuz, başımıza geleceklere bağlı değildir; başımıza gelenlere nasıl cevap verdiğimize bağlıdır!.."

Bu güzel sözü bir kaç zaman önce bir yerlerde okumuş, not almış ve üzerinde uzun uzun da düşünmüştüm. Aslına bakarsanız çok sade ve ilk okunduğunda "Evet, tam da öyle!.." diye mırıldanıp, onay verilebilecek türden bir "yaşam koçu" nun önerisi gibi de durmakta!..

Ben; hem böyle düşünüyorum, hem de böyle düşünmüyorum!.. Oldukça basit, oldukça da zor!..

İlk kez okunduğunda insan sanki çok hızlı şekilde cevaplayıp, bir şeyleri ıskalıyor gibi!.. Bu tıpkı; çok derin bir sohbet sırasında karşımızdakini dinlemek yerine, ne söyleyeceğimizi düşünmekle zamanımızı harcayıp, konuyu tam olarak kavrayamamıza benziyor.. "Duygusallığın ve aceleciliğin başkalarının zaferi olması" durumu bu olsa gerek!.. Halbuki bu cümle; içerisinde bir çok paradoks içermekle beraber, bir çok değişkenliklere de bağlı ki tam da arzu edilen "happy end" le tamamlanabilsin!..

Mucizelerin tam da küçülmüş hali!..Haller; hale bürünmüş, bir küçük sihir olmuş, gerektiğinde gören göze görünür olmuş hali!..


İşte, sır denilen belki de buradadır!.. Başımıza gelecekler listesi ve başımıza gelenlere nasıl cevaplar verebileceğimizin tercihleri; bazen yaprakların içindeki deryalarda, bazen de fersah fersah en diplerdeki bir taşın içerisindeki su zerresinde mikrocip şeklinde durmakta ve büyük ihtimal anlaşılmayı değil de çözümlenmeyi beklemekte olabilir mi?..

Mutluluğunuz daim, mutsuzluğunuz huzursuz olsun..


Amel Defteri/

31 Mart 2015 2-3 dakika 61 denemesi var.
Yorumlar (1)
  • 9 yıl önce

    "Seçki Kurulu" na teşekkür ediyorum..:-) Sağ olun, var olun..