Nasihat

Herşeye iyi yönde bakmayı annem öğretti bize

bu zamana kadar ne yaşadıysam

herkesi kendim gibi sandığım için yaşadım.

iyi ve kötü ;

bunları bildim evet..

Ama onlar benim için filimlerde

olurdu sadece

bana o tip insanlar denk gelmez

diye düşünürdüm

çünkü iyi insanlara kötüler denk

gelse bile kötülük yapmaz  diye düşünürdüm

Çok kaliteli bir çocukluğum ve sıkı fıkı

olan dostluklarımda olmadı

hep kendi yağımda kavrulmayı severdim .

Ben küçük yaşta başladım mesela iş hayatına.

babamın mesleği olan işlere gider küçük yaşta inşaat tozunu yutarak ve arada yemek molalarında tuğla üzerine oturup gazete üzerine sıcacık ekmekle peynir, zeytin içecek olarak da su içer

ona yardım ederdim

benim kazancımda babama kendimi ispat etmeye çalışarak gözüne girmek olurdu

Bazen de benim için bugün oğlumu asla yollayamayacağım yerlere kendim giderdim

mesela kadıköydeki  bit pazarına

oraya  gitmek hoşuma giderdi bu arada bit pazarına giden toplamda 27 duraklık  trenle biletçi amcadan kaçmak için devamlı her durakta vagon değiştirirdim vardığım yerde benim için  zenginlerin attığı makinelere ,oyuncaklara dergilere, kasetlere ,plaklara ,antikalara bakar onlardan tamir edebileceğim olursa fiyatını öğrenir para biriktir 1 hafta sonra heyecanla geri gelirdim tabi çoğunlukla almak istediğim  yerinde olmazdı

benim hiç yeni bir bisikletim olmadı  annem alındı diyor ama o zaman sanırım 5 yada 6 yaşındaymışım o yüzden çat pat hatırlıyorum o da uçak modelli pedallı bir bisiklet de Ben ona bisiklet diyemeyeceğim kusura bakmasınlar 

 Hatırladığım belki en güzel bisiklet yan komşu mühendis zafer abinin uzun zamandır binmediği eski bisikletiydi çünkü ince lastikleri olduğu için baya hızlı giderdi frenler bozulunca yapamazdım babamda çat pat anlardı yokuş aşağı indiğim zamanda fren teli kopunca ayakkabımın altı ile arka tekere baskı yapıp öyle durdururdum sonra yamuk yamuk yürürdüm çünkü ayakkabımın altı erimiş olurdu Hâliyle sonrada  ayakkabımın derdine düşerdim 

okuduğum tek düzgün okul ilkokul oldu

ilk defa bir okulu tam anlamıyla  düzgün okuyabildim Orta okul ve sonrası  geri kalan

tüm sınıfların her birini başka okullarda hatta kimisinin de dönemlerini de birbirinden başka  okullarda okudum 

bazen kendimi milli eğitimin okulları denetleyen gizli öğrencisi gibi hissederdim

okul dönüşlerinde babamın artık

keyfi mi ihtiyaç mı olduğunu bilmediğim

küçük 4 masalı işlettiği memur lokalini 

Çok  iyi hatırlıyorum

o zamanları babam okuldan eve

direk gitmeme kızardı

çünkü ona yardım etmem gerekiyordu ..

4 masaya yardım.. 

zordu demek ki

çünkü ben gelince babam 

yardımı mı fırsat bilip oyun masalarından 

birine oturur oyun oynardı bende

o okey taşlarının  çıkardığı  sesler bağırışlar yada 

sesi arşa kadar çıkmış tv nin 

yanında ders yapmaya çalışırdım

tabi buna  çalışmak denirse

haa bide arada çay kahve siparişleri yanında çabasıydı  bu arada satmak için babamın anneme yaptırdığı şekerpareleri hiç unutmam ve üzerlerine döktüğüm hindistancevizini o zaman daha lezzetli olurdu  aynı zamanda yeni çıkmış olan aşırdığım eti cinleri bide

Bir keresinde kafamı çocukluk arkadaşım yüzünden bir demire çarpmıştım 

kafam kanlar içinde eve geldim 

annem ne olduğunu ? sorunca nedendir

bilmiyorum ama "kafamı taşa çarptım" dedim

arkadaşım yüzünden oldu demedim

belki de ona kızmasınlar diye düşündüm

kafama atılan dikişte tetanoz aşısı olmam

gerektiğini ve o demirin paslı olduğunu kendi kendime devamlı tekrar ediyordum 

ama ağzımdan çıkan o  taşa vurdum

yalanın getirdiği ikinci korku  

 "ya ölürsem" demeye başlamamdı 

ama  o ihtimal bile ağzım dan

çıkan  bir yalandan daha değersizdi 

çünkü babam laf ağızdan 

bir kere çıkar derdi

sonuç olarak şuan bunları  yazıyorsam

korkum boşunaymış  

yaşananlar, yaşatılanlar ,yaşattıklarımız ve henüz daha yaşamadıklarımız her birimizin kendi hikayesi.kainat ne büyük bir kitapmış da bizde onun sadece bir harfinin en küçük zerresiymişiz bunu beli yaşın gelince anlayacaksın. ama şunu hiç unutma bizler bu dünyanın sadece geçici misafirleriyiz ve bir gün mutlaka bu misafirlik de sona erecek senin yaptığın her somut kararın ve geleceğine dair inandığın , inandığım konularda küçükken bir gün ben bunu başarıcam diyen ama zorluklarla ve yokluklarla mücadele eden sonradan başaramamış ama hala inancını kaybetmemiş olan biri olarak senin hep arkandayım ve unutma ki  aslanına güvenen bir baban var hep başarılı ol oğlum biliyorum ki benim başaramadığı mı sen başaracaksın

seni çok seven baban...

30 Aralık 2021 4-5 dakika 1 denemesi var.
Beğenenler (4)
Yorumlar (2)
  • 2 yıl önce

    Sanırım okuyan herkes çocukluğuna doğru bir yolculuk yapacaktır ve hem anne babasını hem kendini sorgulayacaktır. Ben öyle yaptım. Ve "Umarım burada yazılanları "aslanına" yüz yüze anlatmıştır." dedim. Çünkü, böyle bir sohbetin evlada katacağı o kadar değerli duygu var ki saymakla bitmez. Çok anlamlı ve çok daha fazla içten bir yazıydı. Kutlarım. Saygılarımla...