Ne Vefasız Kalpler Var
Bir insanı sever gibi görünüp, içten içe onu eksilte eksilte tüketen.Sözleri sıcak, davranışları soğuk.Yakın durup bir o kadar uzak kalmayı beceren.Sanki insanın içindeki bütün hevesi, bütün umudu, bütün iyi niyeti söküp alan cinsinden…
Bazen düşünüyorsun:“Ben ne yaptım ki bu kadar kolay gözden düşecek birine dönüştüm?”Ama sonra anlıyorsun…Sorunun sende değil, onların dar kalplerinde olduğunu.Bazı insanlar iyiliği hak etmek için değil, tüketmek için yanına gelir.Seni görmez, seni duymaz, seni anlamaz.Sadece kendi boşluklarını doldurman için sana yaklaşırlar.
Vefasız kalpler…Giderken bile iz bırakmamak için özen gösterirler.Sanki hiç var olmamışsın gibi.Bir gün senin elini tutar, ertesi gün yabancıymışsın gibi davranırlar.o kadar rahattırlar ki,senin sabahlara kadar düşündüğün şeylerionlar bir dakikada unutabilir.
Aslında en çok canı yakan da bu:Sen en güzel yanlarını sunarken,onların sende değer görmemesi.Bir insanı tanımak kolaydır,ama onu tanıdıktan sonra kalabilmek yürek ister.İşte vefasız kalpler tam burada dökülür.Kalmaları gereken yerde giderler,kalpleri taşıması gereken yükü hep başkalarına yıkarlar.Birini sevmek zordur,ama o sevgiyi korumak daha da zor.
Vefasız kalplerse korumayı hiç bilmez.Onlar için emek, sadece geçici bir süs gibidir;içleri boş, gösterişi çok.Duygularıyla değil, çıkarlarıyla yaşarlar.Senin gözünün içine bakıp “yanındayım” derler,ama ilk fırtınada çeker giderler.Bir gün dönüp kendine sorarsın:“Ben mi fazla sevdim, yoksa onlar mı hiç bilmiyor?”
Cevap nettir:Sen büyüksün, onlar küçük.Sen sahicisin, onlar yüzeysel.Sen gönülden geldin, onlar oyundan.Bu kadar basit.Ve zaman geçtikçe fark edersin ki,vefasız kalplerin kaybettiği sensin sandığın her yerde aslında kaybeden hep onlardır.
Çünkü bir insanın içini böyle temiz bırakıp gittikten sonra geriye dönüp baktıklarında buldukları tek şey kendi çorak aynaları olur.
Sen yine seversin,yine güvenirsin,yine ayağa kalkarsın.Çünkü sen bozulmamış bir yüreğe sahipsin.Onlar ise aynı kalır.Hep giderler, hep tüketirler, hep eksik yaşarlar.İnsan yarım kalbiyle tam mutluluğa varamaz.Bu yüzden vefasız olan her kalp kendi içinde çürür,kendi boşluğunda kaybolur.
sonunda şunu öğrenirsin.Vefasız kalplere kırılmak aslında kendine zarar vermektir.Çünkü değer, değeri bilene verilir.Gidişlerine değil, iyi ki gittiğine şükretmen gereken insanlar var.Onlar seni kaybettiğini fark ettiğindeçoktan unutulmuş bir sayfanın köşesinde kalırlar.
Sen mi?
Sen hayatın en zor yerinde bile insan kalmayı başaranlardan olursun.İşte bu, hiçbir vefasız kalbin taşıyamadığı bir yük.

