O Nurlu Yüz

Ruhumu görebilseniz, mutluluğun kaynağını resmedebilirdiniz. Çünkü sevinç dolu olduğu şu sıralar tamamen kendini fotoğraf çekimine hazırlamış çocuklar gibi şen ve şakrak. Tıpkı yakalanan bir balığın tekrar suya atılması kadar sahici ve neşe dolu.

Nereye gidersem gideyim avuçlarıma kazıdığım o cismi asla gizleyemiyorum. Saklayamadığım gibi haykırmak istiyorum. Yaşanan anlara, yaşanamayacaklara ve ilerde yaşanacaklara.

Hayatın tılsımlı yollarından yürürken sokaklarında kazılı duran çiçekli balkonlardan sarkan çocukluğuma gülümseyerek el sallıyorum. Bir ben görüyorum o gözleri, bir ben işitiyorum sessiz harfleri.

Siz caddelerin boşalmasını beklerken ben karşıya uçarak geçiyorum. Yenilmez bir duygu kaplıyor içimi. Ve sığamıyor içim dışıma dışım içime. Sonsuza kadar sallanmak istiyorum o kalbin salıncağında. Bir çocukluk edip ezbere çizmek istiyorum o nurlu yüzü. Sizin gibi körü körüne inanmak istemiyorum hiçbir şeye. Sadece tek bir şeye bağlanmak istiyorum, o da kalbime giren mutluluğa, hem de ömrüm boyunca..

24.02.2018

24 Şubat 2018 30-60sn 21 denemesi var.
Beğenenler (2)
Yorumlar (1)
  • 2 yıl önce

    İlknur Karaca, besbelli ki Türkçe'ye epey emek harcamış. Sâdece anlatmakla kalmıyor, güzel anlatıyor aynı zamanda, diri ve dinamik bir söylem tutturmuş. Grameri de çok iyi. Yalnız, bu yazısı "deneme" türünden ziyâde "öykü" türüne yakın duruyor. Olsun gene de. Anlatımdaki tâzelik, sözcükleri birbirine eklemekteki hüner, başlıbaşına ilgi çekici.