Özlemek Bir Türküydü Uzaktan

Hani uzaktan geldiği hissedilen bir türkü olur ya bazen. Iraklardandır ses ve çok derinden... 'Belki de okyanusun ötesinden' derken; titrer yüreğiniz, sesin yokluğuna doğru giderken.

Kulak kabartırsınız sonra hissederek; tüm sessizliğinize bürünerek ve yalnızlığınızı yudum yudum içerek.

Uzun zaman önce yaşanan bir boşlukta, anasonlu bardağı terk sözü varsa kulakta; kafa, mey sarhoşluğunu unutmak üzereyken hatta... Hasret damla damla akmakta dudağa ve acı acı kavurmakta...

Gözleriniz darağacının ilmiğine asılı, çöl serabının tekmesi sehpaya basılı. Ayağın itmesi, yıkılması sehpanın, saniyelere bağlı... Serabın ayağını ilgilendirmiyor pek, sonucun niçini ve nasılı...

Ah bu ses, ah! Bu ses gelmemeliydi öyle ıraklardan. Yanı başınızda olmalıydı; gözlerinize bakaraktan. Yudum yudum içirmemeliydi yalnızlığı, uzaklarda duraraktan.

Uzaklarda yaşıyorsun,
Hasretime terk etme yar!
Sevdamızı taşıyorsun,
Hasretime terk etme yar!

Iraklardan el sallama,
Rüzgârınla kar yollama,
Görsün gözüm sen milleme,
Hasretime terk etme yar!

Rızanız perçinlenmiş; sevda yüreklere eklenmiş, gözleriniz kendinizce millenmiş, darağacının idam susuzluğunu gidermiş, kalanı da ipin ucunda közlenmiş.

Ah o ses, ah! Gelmeli artık yakınlardan ya da ıraklardan. Görmemeye mahkûm mu etti yoksa yaradan?

O hiç söylenmemiş ses, hayallerin süslediği bitmeyen es; düşüncelerin bağlama, arzuların keman çaldığı o türküye, razıyız biz nefes nefes... 'Ah!' dersiniz, 'Ah bir gelse o ses!'. Anlarsınız ve duymaya can atarsınız artık ki; bestesi yapılmamış, sevda hamuruyla yoğrulup pişmiş bu türküler çok enfes.

Akasyalar takıyordun,
Düşlerime akıyordun,
Gülleri sen yakıyordun,
Hasretime terk etme yar!

Sonbaharda yeşillendim,
Suspus iken şekillendim,
Uçarıyken akıllandım,
Hasretime terk etme yar!

Akar yüreğinize böyle ılgıt ılgıt nefessiz sesler. Ruhunuz yol alırken karlı çamlara, bir türkü takılır kulağınıza o an ve uyanır hisler. Düşünürsünüz; türküler mi hisleri, hisler mi türküleri besler?

İşte o an bir türkü gelir yine uzaktan... Yakar hasreti yine ufaktan ufaktan...

Sonra bir bakarsınız; tan yerinden doğan, size doğru gülücüklerle koşan bir güneş vardır ufuktan... İyi baktığınızda görürsünüz ki; yardır bu güneş gibi parlayan.

Suskun der ki şanslıyım çok,
Hiç bir yerde benzerin yok,
Yüreğimde sevdan bir ok,
Hasretime terk etme yar!

08 Nisan 2014 2-3 dakika 45 denemesi var.
Yorumlar