Posta güvercini
---
Burda gece saat iki- yağmur yağıyor kristal bir sessizlik odamda
siyah beyaz bir düş yani.
Şiir yorgunu bir hüzün odamda.
Asmışım yüzünü odamın beşinci duvarına-
Masamda soğumuş bir bardak çay, bulut arakasına saklanmış ay,
Yalnızlığım ey büyük, en anlamlı yalnızlığım-
Sen yani ey nisan üşüyorum suçlusun...
Bana bir sensizlik getir hadi, bana sensiz başlangıçlar getir,
Hadi (Sen) öyle bir soyun ki ruhuma-
Sevmeyeyim seni.
Hadi bana biraz nefret,biraz öfke bul getir...
Hangi yırtılmış takvim yaprağında kaldı kapımı çalışın-
Nedendir böyle seni bekleme telaşım...
Yanımda olsaydın Üzerime (sen) sinmiş giysiler giyseydim...
Yağmur yağıyor Nisan,geceden kalma hüznümü topluyorum yatakta-
bir de düş var(onu saklıyorum)
Biliyorum eskiyor dün,önceki gün,bir tek sen eskimiyorsun bende-
Biliyorum karşı gelinemez olduğunu özlemin-
Çapraz kesiyorum ruhumu- kanımı siliyorum sonra,adını yazdığım teninde
Şimdi İhtimal,
Bir sokakta yürüyorsun telaşlı-
Tedirgin ürkek,üzerine bastığın esmer yeryüzü oluyor yüzüm-
Bölünüyorum sana bir Amip gibi,sende topluyorum her zerremi-
sen bende yeniden doğuyorsun...
Gitme sakın bölünen bir ülke olurum(mezar) unutulmuş bir bir yalnızlık,
tenha bir intihar,bir rüzgar ağlayıp kanatsız-
Arınırken bütün kuşlar,beni kirli yağmurlara bırakma...
Dokunduğumda açıldı gözlerin,öylece baktım yüzüm
Kapattım bütün kuyuları,çöl sürgünüydü züleyha dedim adın-
adının sonuna üç nokta koydum,
Her şiirimde çünki sana inandım...
Kösnül bir öpüş zarfın pulu ve kendini postacı sanan bir güvercin getirecek-
sana bu mektubu,oku ve koynuna sakla ki Her sabah sen de uyanayım---
---
Kırık aşk hikayesi; duygulu, akıcı , duru dupduru.. Çok güzel paylaşım
👍👍👍👍👍👍
denizini bulma telaşındaki ılık bir nehir misaliydi
kutlarım Cumali bey.