Rasim Ozan Kütahyalı

Her insan gibi televizyon karşısında vakit kaybediyorum! Bunu itiraf etmeliyim...

Gerçi, benim televizyon izleme saatlerim uyku moduna geçtiğim zaman dilimlerinde olur ve genelde de tekrarlanan yayınlara rastlarım. Kumanda elimde ileriye doğru gider, ikişer, üçer dakika izler, bir sonraki kanala sıçrama yaparım, yani, benim televizyon izlemem serçe kuşu misali, zıp zıptan ibaret dersem yalan olmaz...

Gecenin bir saatinde gezinirken, saat baya bir ilerlemiş olmasına rağmen, hala canlı yayın yapan programlara da rastlarım!

Bu adamların uykusu gelmez mi, evlerinde vakit geçirmezler mi, başka işleri güçleri yok mudur, cidden çok iyi para almaları lazım ki o saatlerde hala bu kanallarda sürtsünler! Biraz ağır oldu biliyorum bu kelime ama cidden içimden gelerek yazdım! Hak ettiler çünkü bunu!

Ben bu kadar seviyesi, kültürü, ahlaktan uzaklığı ile kimin ne konuştuğunun belli olmadığı bir programa daha rastlamadım. Üstelik adamlar sanki birer profesör edasında yaylanarak oturuyorlar koltuklarında! Bizim oraların meşhur bir sözü vardır "sonradan görme" derler!

Hangisinden bahsedeyim ki, hepsi aynı membadan suyunu içen beygir cinsinden!

Ama birisi var ki içlerinde, ondan bahsetmeden geçmek kendisine cidden haksızlık etmek olur...

Rasim Ozan Kütahyalı!

Kısaca tanıyalım bu arkadaşı, ben bir kaç dakikalık izlediğim bu adamın, beş para etmez bir kişiliğe sahip olduğunu ilk bakışta anlayabiliyorum! Yok, çok akıllı olduğumdan değil, kişiliği zaten ortada, buna ne giydirirseniz giydirin, ne yaparsanız yapın gizleyemezsiniz, yani mal meydandadır!

Ahlak yoksunu bir kere, oturması, konuşması, hareketleri ne kadar ahlaksız olduğunu hemen ele vermektedir. Özel sektör firmalarından yüz tanesine başvuru yapsa, tek bir tanesi bile bunu işe almaz! Bu konuda, bu kadar da iddialıyım! İşe alsalar bile, bir kaç gün sonra kapının önüne koyulacaktır, her türlü bahse girerim!

Peki böyle bir tip, ulusal yayın yapan bir kanalda, bu kadar zaman nasıl yer almış ve neden yer verilmiştir?

Birincisi, cidden bu tiplerin sohbetlerinden hoşlanan, söylediği, konuştuğu saçmalıklara içtenlikle gülebilen, aklı karışık, midesi bozuk bir izleyici kitlesi var bunu es geçmeyelim!

Buraya kadar bir yerde anlarım, derler ki, izleyeni var, sosyal medyada videoları defalarca belkide binlerce kez paylaşılıyor diyerek işi kotarabilirler...

Peki bu ülkenin başkentine onlarca yıl belediye başkanlığı yapmış bir adamın kanalında bu kadar pervasız, kişiliksiz bir kişi nasıl yer almaktadır? Bu belediye başkanı değil midir, milli duygulardan, İslam'dan dem vuran? Bu belediye başkanı değil midir, hak, hukuk zurnası çalıp duran? Gerçi onun da ipi çekildi, şapkası düştü önüne, o da ayrı bir konu...

Benim inancım şudur ki, bu tipler az değil medya dediğimiz salıncakta! Sizler de izleyip görüyor ve belki de kızıyorsunuz. Ama kişiler ne yaparlarsa yapsınlar hak etmiyorlarsa, kendi elleriyle o salıncaktan pat diye düşüyorlar!

Geçen haftalarda versinler bana beş yıllık kazancımı medyadan çekilirim gibi bir şey söylemiş ve sosyal medyada yer almıştı!

Allah öyle büyük ki, boş boğazlığı, iş bilmezliği ve kişiliksizliği onu beş kuruş almadan medyadan çıkarmaya yetti!

Boşnaklara gelince, hainlik yapmazlar, neşeli insanlardır, kolo oynamadan yapamazlar, bayramları bile bizlerden çok daha güzel yaşarlar, büyüklere saygı ve hürmet başlıca karakterleridir, misafirliğe giderken mutlaka hediye götürürler, mesela el öpmeyi ve el öptürmeyi pek sevmezler...

Yalnız sofraya oturmaktan hiç hoşlanmazlar illa ki birileri olsun isterler, yaşadıkları yeri ve vatanlarını severler ve asla ihanet etmezler, bir insanın Boşnak olduğunu yüz metre karşıdan bile anlarsınız, komşu kızı almazlar onlara kardeş gözüyle bakarlar, akraba evliliği yok denecek kadar azdır, inandıkları ve güvendikleri insanları ölümüne savunurlar, tarihlerine sahip çıkarlar, her Boşnak'ta bu özelliklerin birçoğu mevcuttur!

Nereden biliyorum tüm bunları bir Boşnak mıyım, hayır değilim, ama Boşnak tanıdıklarım var yetmez mi? Her biri ayrı birer pırlanta gibidir, değerlidir ve benim için önemlidir!

Ciğeri beş para etmez bir soytarının söyledikleri beni zerre kadar etkilemez ama onun söylediğinden incinecek tek bir Boşnak için günlerce konuşup yazabilecek kadar da Boşnaklara kefilim!

Soytarı Rasim efendiye gelince, bence hak ettiği çöplüğe gitmiştir, üstelik kendi diliyle, kendi elleriyle!

Umarım tekrar bir yerlerden hortlayıp çıkmaz da, geceleri üç kuruşluk televizyon zevkimiz var onu mahvetmez!

22 Kasım 2017 4-5 dakika 95 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (2)
  • 6 yıl önce

    Boşnaklar bize akraba milletlerden ve benimde çok sevdiğim insanlardır. Bir çok arkadaşım var, onlardan. Bu alçakça iftiralar, alçakça konuşmalar duyarlı Türk İnsanları tarafından o adamın suratına çarpılmıştır ve çarpılacaktır. Dilin kemiği yok ama insan dikkat edecek iki kulak bir dili var insanın. Böyle soytarılara hiç bir yerde iş vermemek ve yalnızlaştırmak en güzeli. Duyarlı ve vefalı yüreğinize selam olsun...👍

  • Çok teşekkür ederim değerli yorumunuz için Ahmet ağabey...