Ruhlarına Zincir Vurulmuş İnsanlar

Onlar hiç bir zaman kendi başlarına yaşayamaz .
Kendi başına düşünemez ailesinin arkadaşlarının ve konu komşusunun desdeği olmadan kendi ayakları üzerinde duramazlar .
Yalnızca kendi özgür iradeleriyle yaşayıp düşündüklerini zannederler .
Bir adam bir kadına yolda yürürken selam veremez versede kadın selamını almaya korkar kadın ve erkeğin konuşmasının hatta selamlaşmasının altında dahi neden arayan bel altından başka bir şeyi kafasında canlandıramayan bir zihniyetle kadının anneliği ,insan olduğu ,onunda düşünüp konuşabildiği kendileri gibi bir canlı olduğu anaları bacıları olduğu unutulur .
Üzerine toz konduramadıkları her fırsatta övünüp durdukları aslında kendi namusuları olan anaları bacıları ,kızkardeşleri olduğu unutulur .
Kadına ilk dil uzatan yine kendileri olur hiç düşünmeden kadının hal ve hareketlerine davranışlarına laf etmekten çekinmezler onlara göre doğru olan onların iki dudağı arasından çıkan sözdür . Örümcek kafalara yerleşmiş düşünceleri sözde gelenek görenek ,adetleri kendilerine göre namus kavramı olan bu düşünce yapısını değiştirmeye kimsenin gücü yetmez .

Boş konuşan ,boş düşünen bağırarak kabaca çevresindekileri rahatsız edici bir tavırla kendini beğenerek insanları ezip küçük düşürücü hal ve hareketlerle kendilerini üstün göstermeye çalışan söz verdiği zaman sözünde durmayan dansöz gibi kıvıran güvenilmez ikiyüzlü insanların oluşturduğu bir çevrede yetişen çocuklarda büyüklerini aynen taklit ederek örnek alır .
Hep birbirlerinin açığını arayan ,bulunduğu ortamlarda arkadan kuyu kazan ,dedikoducu ,arkasından atıp tuttuğu insanın yüzüne gülen ,ortama ve kişiye göre kişilik değiştiren tavır sergileyen insandan insana değişen laf taşıyan ,sözleriyle tavırları birbirine uymayan yakaladığı ilk fırsatta ayağını kaydırmak için planlar yapan ,adam satan ve kendini birşey sanan insanlar
Dünyaya baktıktıkları pencere okadar kirlidirki herkeside kendileri gibi görürler .
Bu insanlar öylesine bağlanmıştırki bu ve bunun gibi düşüncelere aksine hareket eden herkes yanlıştır onlara göre bu düşüncede hareket etmeyen herkesi bozuk para gibi iki dakikada harcarlar. Kendi hal ve hareketlerinin yanlışlarının farkında olmalarına rağmen farklı düşünce yapısını farklı bir düzene geçmeyi asla kabullenemezler .
Onlara göre kadının özgürlüğü erkeğe gelenek ve göreneklere baş kaldırmasıdır .Aslında kendilerine bile itiraf edemedikleri yüzleşemedikleri tek korkuları kadına söz geçirememe geri planda kalma korkusudur gelenek ve görenekler arkasına sığınılan birtürlü yıkılamayan yanlışta olsa bırakılamayan bir tür tabudur aslında ..
Geleneklerin güzel taraflarını birtarafa bırakarak işlerine geleni kulllanır .
Bu insanların sanki birileri ruhlarına zincir vurulmuşcasına kendilerine reva görülen yaşam tarzının dışına çıkamazlar .
Aslında dokunulmuştu onlara özgürlüğüne dokunuldu düşündüğünü özgürce söyleyemedi özgüvenine dokunuldu kendine güvenemedi ,insanca yaşam haklarına dokunuldu ,sevme sevilme haklarına dokunuldu sevdiğini açıkça söyleyemedi ,kendi iradesini kullanabilme özgürce hareket edebilme haklarına çocukluluğuna dokunuldu saygı, sevgi görmedi ,adamlığına dokunuldu kadınını sahiplenip koruyamadı ,karakterine dokunuldu dövmeyi ,sövmeyi öğrendi , eğitim haklarına dokunuldu okuyup kendini geliştiremedi ,anneliğine ,babalığına dokunuldu kendi çocuğu üzerinde söz hakkı olmadı .
Yani kısacası bedeni olgunlaştı fakat kişiliği küçük kaldı kendisi olamadı hiç bir zaman çocuk olup sevilmedi ,büyüdüğü zaman saygı görmedi adam olamadı çünkü adam yerine konmadı ...