Sadece

Kaç yıldır nefes alıyorsunuz bu hayatta?

Ya da kaç fotoğraf karesi kaldı hatırlamak isteyeceğiniz gözünüzün önünde?

Var mı bir ya da şanslıysanız birden çok an her şeyi, zihninizi bırakıp öylece mutluluğu ile gerçek huzuru tattığınız?

Bazen kaçmak istiyor insan rüyalarını bile ele geçiren sorunsalından. Mecburiyetlerinden arınmış belki biraz, belki tamamen, sevdiği her şeyle bir arada yaşamadan an, saat, gün alarak.

Gecenin bilmem kaçında bir kış sabaha doğrusu, bilekleri geçen bir kar yığını içinde, bir yayında ana yasa gibi zorunlu istikamet ettiren duvar, bir yanda duvarların hapsettiği, duvarlardan heybetli ama köklerine sıkı sıkıya bağlı olduğundan çaresiz ağaçların kar beyaz örtüye cılız bir sokak lambası mahareti ile düşen gölgeleri, diğer yanda beyaz örtüyü üzerine alıp kaybolmaya çalışan mekanik götürgeçler... Dar uzun, loş, bembeyaz, el değmemiş bakirlikte, titreten soğukların arkadaş olduğu rüzgarla sevişen, sonu sıcak bir yorgan altına çıkacak, ertesi günü hiç bir plan stresi ile zora sokulamayacak kadar ıssız bir yol hatıratımdan göz önüme düşen arada....

Çocukluğundan gelen dar bir balkonda kardeş ile dürümlendiğin kilimle sıçrayan yağmur sularından kaçarken, ufkunda büyük bir zafer kazanacak olmanın vereceğine inandığın huzurla, kıkırdamalar, annenin koruyucu sesi eşliğinde, bir sonbahar akşamına çeyrek kala bir lojman griliğinde babayı beklerken...

Çok sevdiklerine kendini yetirebilme derdine düşmemişken, her şeyi öteye atmak için bir kaç kadehe uzanmamışken ellerin, çocuklarının başa çıktıklarını görebilecek kadar yük olmadan kimseye yetebilmek onlara, huzursuzluğu ile her gece şükretmezken eşinin, çocuklarının varlığına açıp ruhunu yaradana... 

Kaç fotoğraf karesi kaldı hatırlamak isteyeceğiniz gözünüzün önünde?

Sevdiklerin değilken konu, ya da hiçbir şey...

An, boşluk, gözden gördüğün bir fotoğraf...



20 Kasım 2025 1-2 dakika 17 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar