Şahit Yaz

Akşamın karanlığı çöktü gözlerime sensiz, tutunamadım bak yaşama. Öyle bir sevmek aldın ki benden, sanki hiçbir sevmek artık yaraşmıyor bana. Ellerini tutacaktım, gözlerine karışacaktı gözlerim, sesim sesine yoldaş olacaktı, nefesini çekecektim nefesime, en derin nefesim yerine...

Gittin. Sen buna gitmek mi diyorsun? Mahvettin! Öldürdün, ezdin, çiğnedin.

Hiçbir sevgiyi bağışlayamıyorum, adını da unutur oluyorum. Bitmez çilelerimin, dolmaz çaresizliğimin rızkını gözyaşlarımla ödüyorum. Çok muydu aşkından bir parça ayırsaydın bana, çok muydu?

Doyardım, kanardım, azıcık bile olsa yaşardım. Bunu da çok gördün bana!

Akşamın yalnızlığı çöktü duvarlara. Dur! Işıkları açma...

Sakın! Gözlerimin yoluna bağışlanmışlığı var, göremiyorum senden sonra. Dur! Açma, sakın ışıkları açma.

Akşamın karanlığı çöktü bağrıma. Aslında ben görüyorum hem de her şeyi hissedercesine, yeşili bilircesine... Dur! Sakın bana acıma.

Gözyaşlarım düştü umutlarıma, tutabilseydin ellerinle, sırılsıklam olmazdım bu defa.


Ben seni gördüm. Çiğnenmiş gururumun ardından bana gülümsüyordun hayallerimde.

Bir sevmek düştü ihanetinin yerine. Gittin. Sen buna gitmek mi diyorsun? Mahvettin!

Duvarları şahit yaz, gözyaşlarımı şahit yaz. Bitişimi şahit yaz damarlarına. Her bir yalnızlık ikliminde, kan olup akayım damarlarından...

Beni şahit yaz. Şahit yaz beni, ölümümün girdabına. Şahit yaz sevgilim, son olacaktır bu bedduam sana!

22 Ağustos 2012 1-2 dakika 464 denemesi var.
Yorumlar