Satılık Nefes

Kaç senesi daha var ki insanoğlunun nefesini yaşamak için satabilmeye çalışacağı?

Oysa bir çok insan için bir şekilde güzel başlar nefes alma serüveni.

Kısıtlı algı seviyesinde, güven duyduğu ana koynunda, baba gölgesinde, öpmeler, sarılmalar, ilgiler, alakalar içerisinde dünyayı ilk andan kandırılarak öğrenmeye başlar insanoğlu.

Zaman gelir ve geçer yıl yıl, daha var olduğunun önemini kavrayamayacak yaşta o çok sevdiği ana babası gibi ve o kendini çok sevdiğini bildiği ana babalarının elinden tutması ile başlar bebek yaşta yaşamak için nefesini satma eğitimleri insanoğlunun.

Oysa daha oynayacak çok oyun, oynanacak çok oyuncak vardır ardında.

Büyür, gelişir, eğitilir, dikte ile kabullendirilir o sınırlı sayıda nefesini yemek için, içmek için, geleceğe bırakacağı tohumları da kendi gibi nefesini satarak yaşayabilme ahlaksızlığı girdabında yetiştirebilsin diye nefesini satmaya.

Küçücük ömründen küçücük bir senesinin içinden küçücük bir kaç gününü, o da şanslıysa taciz edilmeden nefesini sattığı sistem ve sistemin başında olan türdaşı insanoğulları olmadan huzurlu bir kaç nefes ve sevdikleri ile geçirmek için uğraşır durur kalanını bilmeden.

Oysa kaç senesi daha var ki insanoğlunun iyi ki yaşıyorum ve yaşamışım diyerek gözlerini kapatacağı bu dünyada...