Soluk Sarı Kar

Bu yaşadığım şehirde çok ihanet gördüm çok aldatıldım çok düş kırıklığı yaşadım çok dost görünümlü insanlara güvendim sonucunda çokta kazık yedim. Kazık yiye yiye her nedense ne kazık çakmayı ne de atmayı öğrenemedim. Bu tamamen benim bilisizliğimden kaynaklanan bir olgu mu bilemedim? Aslında düşünmekte istemedim. Belki de o gerçeği bile bile kabullendim kendimi daha sağlıklı daha olumlu tanımlamaya çalışırken bir kabulleniş biçimine ister istemez büründüm.

Yaşadığım şehir olanca aldırmazlığı ile yaşamaya devam ediyor. Sürekli devinim halinde sürekli lekelerle yaşıyor. Bu sanki ruhuna işlemiş yaramazlığı ile tıpkı sümüklü bir çocuğu andırıyor.

Kırk yıldır hatta daha fazla aynı semtte aynı mahalle de yaşamamın zararlarını çekiyorken doğduğum bu yerlere bir çivi bile çakmayan muhtarlar milletvekilleri başbakanlar bakanlar mahalle sakinleri nasıl bir anlayış içindeyseler aynen parmaklarını dahi kıpırdatmaksızın yaşamlarını sürdürmeye devam ediyorlar.

Duyarsızlığın yüreğini kurumuş sarmaşıkların dalları sarmış haberleri yok. Bu kokuşmuşluğun içinden bahçe solucanları bile kaçışıyor. Birebir yalanların yadsımaların yaşandığı ekranlara mıhlanan ruhsuz gölgeler, her söylenene inanmakta, hâlâ özgürlüğün asıl sahibine seslenmekten aciz çaresiz valla doğru söylüyor havasında yaşamaktalar

Eski fırının yontulmuş duvarına yapıştırılan ilanlarda okuduğum isimlerin hepsi bir zamanların altmışsekizlileri. Bilmem ne arena da bilmem ne müzik topluluğu eşliğinde toplantı yapacaklarmış.
Adınıda koymuşlar. Büyük Buluşma...

Bu Memlekete bir sözcükle çivi çakmasını beceremeyen tiplerin buluşmasına gitmeyi düşünmüyorum. Şiirin içine edenlerle şiire bıraktım bir adımı bebek adımı bile attırmayan bu zerzevat yine kendi çalacak kendi söyleyecek kendi dinleyecek. Bu Memleketin şiiri yazılmadı henüz. Yazmaya çalışanlarda doğudan batıdan ortadan esinlendiler. Günümüzde bile Nazım'ın Yahya Kemal'in Vezin-uyak-kafiye-ölçü yazanlar olduğu gibi milatlarını doldurmuş yazanların hastaları var.

Yok diyor ceza evleri müze oldu. Gazeteci yazar hepsi dışarıda. Yok diyor özgürlükleri genişleteceğiz.

Her düşünceye saygımız var ve sonsuz...

27 Ocak 2012 2-3 dakika 181 denemesi var.
Yorumlar