Sosyolojik Analiz / Kulaklara Küpe

Maslow'un kuramının adı 'ihtiyaçlar hiyerarşisi'dir.Maslow'un geliştirdiği bu kuramı genel bir kalıp olarak görmek daha uygun olacaktır.Maslow da ortalama bir kişinin fizyolojik ihtiyaçlarının % 85 ini,güvenlik ihtiyaçlarının % 70 ini,sosyal ihtiyaçlarının % 50 sini,saygı görme ihtiyaçlarının % 40 ve kendini gerçekleştirme ihtiyaçlarının % 10 unu tatmin etmiş olabileceğini ileri sürmüştür.
Maslow,güdüleri mertebeli bir yapı içinde görür ve insanların alt basamaktaki gereksinmeleri giderilir giderilmez üst basamaktakileri doyurmaya yöneleceğini kabul eder.Bu basamaklar şunlardır:
1. Fizyolojik ihtiyaçlar:Yeme,içme,barınma vs.
2. Güvenlik ihtiyaçları: Kendini güven ve emniyet içinde ve tehlikeden uzak hissetmek
3. Ait olma ve sevgi ihtiyaçları: Başkaları ile ilişki kurmak,paylaşım,kabul edilmek ve bir yere ait olmak
4. Değer ihtiyaçları: Prestij,başarı,yeterli olmak ve başkalarınca benimsenip tanınmak
5. Kendini gerçekleştirme ihtiyaçları : Kişinin amacını gerçekleştirmesi ve potansiyelini ortaya çıkarması,kişisel tatmin,kişisel başarı,bilimsel buluşlar
----------------------------------------------------------------------------------------------

Maslow'un bu kuramı dünya liderleri tarafından bilinir ve kabul görür. Dahası bundan yola çıkarak belli başlı olan kesimler dünya genelini ilk iki basamakta tutmaya çalışır. Savaşlar, krizler, ekonomik ve sosyal sorunlar, gıda eksikleri/ yada fazlalıkları bu amaçla vuku bulmaktadır. Zira, fizyolojik ihtiyaçlar ve ya güvenlik ihtiyaçlarını doyuramayan bir birey diğer üst basamaklara geçemez. Bunun sonucunda da kişi; üretemez, barışçıl olamaz, saldırganlaşır, kötülük peşinde koşar, tahammülsüz olur, paylaşımcı olamaz, kişisel hırs her daim ivme kazanır ve toplumsal boyuta kadar çıkıp insanlar arası gereksiz rekabete yönelinmiş olur. Gereksiz rekabet ile kasıt: Örneğin bir su kaynağını düşünelim, bu su binlerce yıldır akıp giderken fizyolojik ihtiyaçlarını doyuramayan kesimler su hakimiyet kavgasına yönelir. Oysaki 3. basamaktaki bireyler kavga yerine ortak fayda sağlayacak çözüm ararlar.
Kurulmaya çalışılan dünya düzeni insanların fizyolojik ihtiyaç (yani ilkel insan modeli) doyumu peşinde koşması üzerine tasarlanıyor. Bunun en büyük kanıtı sürekli savaş çıkarma stratejileridir. Savaşlar insanları yokluk içine iter ve kişiler sadece hayatta kalabilmek için yeme, içme, barınma vs. gibi unsurları düşünürler.
Diğer taraftan gelişmiş (maddi olarak) ülkelerde durum diğerlerinden biraz daha farklı. O tip ülkelerde yaşayan insanlar 1. basamağı aşmışlardır. Potansiyel genelde 2. basamaktır. Yeme, içme barınma gibi ihtiyaçların doyumuna ulaştıklarından güvenlikleri için çaba sarf ederler. Bu yüzden ortadoğuda yapılan zulümlere çoğu avrupa halkı tepkisiz kalır. Kendilerinin güvende olduklarını hissetmek ve olan olayların kendilerini bulmaması için temkinli olup tepkisiz kalma eğiliminde olurlar.
Maslow'un kuramında en üst tabaka kısaca; fayda amaçlı, üretken olmaktır. Bu durum herhangi bir ideolojiye yada inanç sistemine bağdaştırılmaması gerekir. Çünkü; durum aslında insanın gelişmişlik düzeyiyle ilgili, ilişkilidir. Bu farkındalığa sahip olmak dahi bir sıçrayıştır ve ilkel insan davranışından gelişmiş insan davranışına geçiştir. Temel sorumluluk; farkındalıkları olan bireylerin diğerlerine ve hatta koşullara bağlı olarak toplumlara her daim izah ve hatırlatma yapmasıdır.

25 Aralık 2012 3-4 dakika 2 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar