Sürgün Gibi Masallar
Sürgün gibi Masallar ; yalansız geçen martıların düşlerinden, bir düş kuruyorum ikimiz için. Zamansız zamanlarda gibiyiz hep, ikimizde parmakliklar ardında ama sırtımız birbirimize dönük. Bürün yollarım senin ayaklarının önünden geçiyor, gözlerim hep sana yaşlanmış; yorgun düşlerimin kıyısında. Ne tuhaf değil mi içimi acıtanda sensin, acımı dindirecek olan da... Şimdi sana yazılmış fakat bilmediğin şiirler biriktiriyorum annemin para sakladığı evimizin desenli kilimlerinin altında. Alıcı bekleyen ama sahıbı sen olan HASTALIKLI ŞIIRLERİM. Hep kaybetmekten korkmadık, fakat kaybedince anladık bir zamanlar elimizdekinin kıymetini. Kendim sürgün etmişim o bebek ve sonsuzluğa uzanan masalımı. Bu yüzden diyorum SÜRGÜN GİBİ MASALLARDa hüzünlü ve solgun tebessümlerimiz, o sevgilinin sonsuza kadar koşsa bile asla altından geçemeyeceği gökkuşağında asılı kaldı sonsuz düşüm.