Sütyen Konusu

Yazmaya meraklı olmak mı lazım? Yazmayı sevmek mi lazım ? Yazmayı benim gibi iş olsun torba dolsun olarak görmek mi lazım?

Çoğu zaman yanılmam aslında bu torba konusunda. Yazdıklarıma bir daha dönüp bakma gibi ne lüksüm ne onları temizleyecek kaliteli bulaşık makinem ve ne de kokulu temizlik tozlarım var. Benim olsa olsa bu konu da Arap Sabunum nayloncu amcalardan aldığım Naylon Leğenim olabilir. Eh doğrusu da bu. Yazı konusunda ne kadar kirliysem o kadar yücelirim kendimce. Sözcüklerim kir pas yağ tuttu mu balkonumun duvarına asılı leğenimi çıkarır belediye suyunu içine doldurur arap sabunuyla köpürtür bir güzel yıkarım.

Bazı şahsiyetler Necmiye teyzem ( Alpay) Hakkı amcam ( Devrim ) kimliğine bürünüp bana; alçak herif kaka kaka ediyorsun derler yazıyı. Ben şu bizim yerli Hurmaların Olgulunduğunda olduğumdan mıdır nedir, nasırlaşmışımdır bu şikâyetler konusunda. Yani Necmiye hanım ve Hakkı bey olsalar yine korkar mıyım acaba?

Yazı da kurallar silsilesini koyanlara düşmanımdır açıkçası. Bu bir bakıma o güzelim ayvalara sütyen takmaya benzer.

Oysa yıllar önce erotik tarzda İtalyan bir film seyretmiştim Saray Sinemasında. Filmin bir karesinden alıntı yapalım.

Çok seksi çok güzel çok hoş ve sarışın başrol oyuncusu olan kadına şöyle diyor çekemediği biri;

- Şekerim neden sütyen takmıyorsun acaba?

- Ay tatlım benim koltuk değneklerine ihtiyacım mı var?

Durum bu...

20 Mart 2012 1-2 dakika 181 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar