Tepetakla Yalnızlık

Sonrası mı tepe taklak yalnızlık. Kuru bir gürültü koparken en derinden,gökyüzü hala mavi kalmakta direniyor. Umudun aynasının yeryüzüne vuruşudur belki de... Derin sessizlik,kıyıya köşeye saklanmış yalnızlıklar. İnsanın içini kemiren yalnızlık korkusu. Bir yandan sevindiren kalabalıkların eksilişi Yok oluşu zamanın ,yalnızlığın sularında. Sahi sen de kalabalıklar içinde yalnızlık sezmiyor musun?

Sezmek de yetmiyor hissetmiyor musun?

 Yüzlerinden maskesi düşen düşene ha bir de maskesini tenine işleyen işleyene. Kabahat senin kardeşim. Kendin gibi görmeyeceksin. Senin yüzünün masumluğu içinden gelirken onların maskeleri şeytanın siluetlerinden geliyor. İyi niyetini yitirmişlerle dolu dört bir yanımız. Sağa dönüyoruz yalan dolan,sola dönüyoruz hileler. İnsanlık vasfını yitiren yitirene... Öyle bir zamana denk düştük ki ne kırk yıllık kahvenin hatrı kaldı ne de o kahveyi içtiğimiz fincanların sapı. Varsa yoksa insanlar birbiri üzerinde hakimiyet kurma derdinde yetmiyor çıkar derdinde.. Ruhlarını adeta şeytanın şerrine emanet eden edene... Bunu görebiliyorsan yalnız göremiyorsan da kalabalıklar içinde sessizce kayboluyorsun...

02 Şubat 2021 1-2 dakika 17 denemesi var.
Beğenenler (10)
Yorumlar (2)
  • Herkesi kendinle eş tutunca başlıyor hatalar. Güzeldi Nuray hanım, tebrik ederim. 🧿

  • 3 yıl önce

    Hayat güzelliklerden soyutlanıyor hele de doksanlı yıllardan sonra insan iyice yalnızlığa itiliyor. Mahalle kültürü diye bir şey kalmadı, yirmi katlı otuz katlı dikilen gökdelenler sayesinde... Şimdilerde herkes çıkar peşinde, menfaat görmeden kimse kimse ile dostluk kurmak istemiyor. Çocuklar bile değişti artık, onlar da yalnızlığa itildiler akıllı telefonlar ve bilgisayarlar sayesinde, bundan bir iki kuşak sonrasını ise düşünmek bile istemiyoruz. Evinde tek başına yaşlanıp komşularının bile öldüğünde haberi olamayan ihtiyarlar, yaşarsak göreceğiz bunları. İnsanlığa, sevgiye, dostluğa, daha fazla değer vermeli ama bu sosyal medya ile olmaz kesinlikle, tensel iletişim lazım, dokunmamız lazım insanların omuzlarına, ellerine, saçlarına, yüreklerine... Kutluyorum içtenlikle Nuray Hanım...