Ülken İçin Ne Yaptın

Bu soruyu sık sık sormamız lazım kendimize. Bazısı fabrika kurar, yanında binlerce işçi çalıştırır, istihdam yaratır, onlarca firmadan ham madde alır, onların kâr etmesini sağlar, tedarikçilerine, bayilerine mal gönderir fatura keser tamı tamına. Kimisi sokaklarda bira ve rakı şişelerini toplar, kimisi ambalaj kartonlarını toplar. Bir nevi temizliktir bu şehirlerde, kimse anlamasa da. Kimisi ilkokul veya lise öğretmenidir, çocukları insan sevgisi ile vatan sevgisi ile Allah korkusu ile yetiştirmeyi kendine ilke edinmiştir. Geçinmekte zorlansa bile kimsenin üç kuruş kazancına göz dikmez. Kimisi trafik polisidir, geçimi zordur buna rağmen kendisine uzatılan haksız kazançları, rüşvetleri elinin tersi ile itmiştir.



Öyleleri de vardır ki, yarın kime madik atsam, kimi dolandırıversem da haksız kazanç elde etsem ve onu da sağda solda iki dakikada çarçur etsem, nasıl olsa üç günlük dünya, kısa bir zaman sonra ölmeyecek miyim? ''Satmışım anasını dünyanın'' bir daha da gelmem nasılsa dünyaya, diye düşünür...



Bu vatan ve vatanımızdaki insanlar, bizim insanlarımız işçisi memuru, yaşlısı genci, zengini fakiri, esnafı köylüsü bu memleketin hamuru ile yoğrulmuşuz yıllarca. Gökten yağmur ve kar aynı anda inmiş hepimizin üzerine, aynı rüzgarlar yanağımızı yalayıp da geçmiş. Aynı güneş yüreğimizi ve bedenimizi ısıtmış. Aynı asfaltlara basmış, aynı havayı solumuşuz, ortak değerlerimiz ve bizi biz yapan ortak kültürümüz var.



Sevmişiz biz dolu dolu bu vatanı, ama sadece sevmek yetmiyor bir şeylerde yapmalı. Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi ''Muasır medeniyet seviyesini'' yakalamamız lazım. Hani bir laf vardır ''Herkes kendi evinin önünü süpürse her taraf pırıl pırıl olur.'' derler. Ülkemiz için herkes elinden gelenin en iyisini yapmak zorunda başka da çıkar yolumuz yoktur.



Her sabah, evet istisnasız her sabah vatanını seven her insanın kendi kendine bu soruyu mutlaka sorması lazım. ''Dün ülkem için ne yaptım, bu gün ne yapabilirim?'' Ufacık bir şey okyanusta bir damladır belki. Ben bana gelen malların ambalaj kartonlarını, kağıt toplayıcılarına parasız pulsuz veriyorum mesela, sen de senin işin ile ilgili başka bir yararlı faaliyette bulun. Dönerci dükkanın mı var ya da çay ocağın mı var? Her gün üç beş kişiye bedava tavuk döner veya çay ver. Ne olur sanki batmazsın merak etme.



Kimisi gider cephede aslan gibi teröristler ile boğuşur. Kimisi de o televizyonda ki banka reklamında ki gibi köyüne okul yaptırır, yapılmasına yardımcı olur. Birisi tutar evinde ki okumadığı yüz elli iki yüz tane kitabı posta ile hiç kimseden izin almadan güneydoğuda ki fakir bir köy okuluna gönderir. İşte terörü önleminin askeri yollar dışında ki bir kaç yolundan biride budur...



Siyasetçilerimiz biraz akıllarını başlarına alsınlar, birazcık sağduyu lütfen. Her gün iktidar partisinin televizyonlarda konuşması ve ertesi gün muhalefet partilerinin ona cevap vermesi; geçelim artık bunları az laf çok iş. Zannetmiyorum ki Avrupa'nın başka ülkelerinde siyasetçiler bu kadar sık televizyonlarda görünsünler? Yeter artık yeter her haber programın da siyasetçi görmekten bıktı usandı bu Türk Milleti. İnsan her gün baklava börek yese, bir zaman gelir ondan da bıkar. Siyasetçiler ülkenizi birazcık seviyorsanız eğer, laf yerine iş üretin iş. Sürekli geçmişi kötüleyip de enkaz devraldıydık zaten yakıştırmalarını bırakın artık, onlar geçmişte kaldı. Şimdi ne yapabiliriz, yarın ne yapabiliriz onu konuşalım birbirimizin düşüncelerine de saygı göstererek. Bu ülke düzeysiz siyasetten ve siyasetçilerden çok çekti. Benim ülkem için yarın yapacağım çok güzel işler var sabah işyerimin yakınında ki fırından ekmek alacağım; fişi ile beraber. Sabah, iş yerime gelen müşterilerimiz ile tatlı sohbetlerimiz esprilerimiz olacak yine, mahallede ki yirmiye yakın kedi, beni ve Halit ağabeylerini bekler, gözleri yollardadır şimdi, yakında ki okulda tanıyıp selamlaştığımız bir iki öğrenciye hal hatır sorma, Yaşar Bakkal'da bir iki sohbet, yakında ki marketten aldığımız yemek malzemelerine ay sonu itibarı ile fatura alma. Berbere gidip bıyıklarımı düzelttirir iken bir lira sabah siftahı. İşte böyle hayat akıp gidiyor kendi mecrasında, bir dolu sürprize de gebe olarak. Aaa! yine yazının sonuna gelmişiz ya, başınızı ağrıtmadıysam inşallah. En derin sevgi ve saygılar...

27 Mart 2013 4-5 dakika 1378 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (2)
  • 11 yıl önce

    Her gece başımı yastığıma koyduğumda duamı etmeden önce düşünürüm:

    " Bugün insanlık için ne yaptım?" diye...

    Eğer okşamışsam bir çocuğun kirli saçlarını, bir yardımım dokunmuşsa birisine rahat olur uykum yoksa huzursuz geçer gece...

    Her işi layığıyla yapan da var, mevkiisini hak etmeyen de... Beş parmağın beşi bir olmuyor Ahmet Bey ama ben bir öğretmen olarak mesleki anlamda öğrencilerimi çocuklarım, kardeşlerim gibi gördüğüm için o bakımdan vicdanım rahat uyuyorum.

    Dediğiniz gibi bizler aynı topraklarda kanını akıtan şehitlerin torunlarıyız, husumetleri bırakıp tek yürek olmalıyız ki engelleri rahatlıkla aşabilelim...

    Oooo bu deneme beni daha çok konuşturur:)

    Öyle güzel konuları işleyip öylesine doğal ve içten bir anlatımla sunuyorsunuz ki müptelası oldum yazılarınızın:)

    Kaleminize, hassas yüreğinize sağlık...

    👍👍👍

  • 11 yıl önce

    Günaydın sayın Ahmet bey! Bu yazınızla da.vermek istediğiniz hizmeti yapmış oluyorsunuz,ağır eleştirilerle de,freni bozulmuş,şimarık siyasetçileri uyarmışsınız. Her aydın geçinenin yapması gerekli bir görev.Lâkin şirazesi bozulmuş toplumu tekrar düzeltmek asırları yok etmiş.Dinler dünya kurulalıdan beri insanları yola getirmek için çaba sarf ederken yönetenlerin hırsı hakim olduğundan,etkisini sorgulamaya bırakmış,dolaysiyle yozlaşmıştır. --İşte Diyanet İşleri Başkanı'nın İzmir hakkında ki suçlamaları,Şuna inanıyorum ki Her yörede Bu başkandan daha milliyetçi inanmış,daha bilge, ateşi kendi önüne çekmeyen zatlar vardır.Teknolojinin ve zenginliğin verdiği dinamizm,demokrasi kölelerinin de desteğiyle yozla-şan ve hukukçuların inancını yitirdiği devirde,malum nasihatlarla yola gelecek toplum kalmamıştır.Basit bir örnek.Trafik polisleri.Dürüst ve namuslu bir heyet tarafından inceleme altına alınsa,en zengin zümrenin bu polislerin olduğu görülür,(Siz burada onları temize çıkarıyorsunuz) Yazınız öykü olsaydı müdahele etmezdim,makale olduğundan gerçekleri yazmanız gerekir genç dostum.(Ama tevil yoluyla doğruya çağrı yaptığı- nızdan eminim.Selâm ve sevgilerimle.Çiçek .İzmir