Unutulmuyor

Bir daha gelmeyecektim sana... Gözlerimde yaş olmayacaktın güya, tüm yeminleri bozmak var ya... Anladım ki ölmemişsin bende hâlâ...

Bir daha sevmeyecektim seni delicesine, seni unutmuş olacak, hayata devam etmiş olacaktım. Hâyâlmiş oysa...

'Seni Seviyorum'...

Oyun de istersen buna, oyunun sonu bir türlü gelmiyor, perde kapanmıyor, senin dışında her şey unutuluyor unutmak unutuluyor da sen unutulmuyorsun.

En çok seni sevdim, tek seni sevdim. Ben sadece seni sevdim...

En büyük azimlerimde gizlisin, mısralarımın tükenmişliğinde başa saran tek gerçeksin... Her zamanki gibi umudumsun, bir umut...

Kelimeler birbirine mi benziyor sensizlik çoğaldıkça? Gözyaşlarımın rengi değişti oysa... Çok yeniyken ayrılık, sapsarıydı, şimdi ise siyaha çalıyor...

O artık ben gibi ölüyor... Bir daha sevdiğimi söylemeyecektim sana, sen artık unutulmuş olacaktın, gerçekler bana sarıldıkça!

'Seni Seviyorum'... Hiç mi anlamıyorsun? Hiç mi sevmedin, sevmiyorsun!

Sen zavallı yüreğine çelme takıyor, o küçücük beynine ihanet ediyorsun! Gözlerin görüyor mu hayatı? Gördüklerin gerçek mi, sahi mi?

Ben hiçbir şeyi görmüyorum, sensizlikten başka. Hiç kimseleri ölümüne sevemiyorum, senden başka. Her şey senin dışında, ama sen onlardan çok başka.

Bir daha anmayacaktım seni oysa, geceler seni bana getirmeyeceklerdi derin hıçkırıklarımda. Olmadı işte...

'Seni Özlüyorum'...

Günler çoğalıyor, aslında azalıyor; aslında ömrümüzden gidiyor...

Seni bana getirmiyor, takvimlere lanet etmek zorunda mıydım? Aynaya bakarken, gözlerimde seni yaşatmak için çabalamak zorunda mıydım?

Aklında olmayı hiç mi hak etmedim, olamaz mıydım?

' Seni Bekliyorum '...

Onu bize hatırlatma, ölümü bize hatırlatma da ne olur bu kez sahiden gel... Ecel terlerini döktürmeden, sonum sen ol da gel...

Bir daha bunları söyletmeyecektim kendime, yanlışlarla helâlleştik sanıyordum yanılmışım, çok yanılmışım oysa...

Unuttun beni, biliyorum. Acılarımla başbaşa sensizliği sayıyor, seni sayıklıyorum. Bu kadar acı yetmez mi ? İnsaf etmeni bekliyorum!

Bana mısın demiyorsun, sen beni yaşatmayı değil; bizi öldürmeyi plânlıyorsun!

'Ama seni çok seviyorum'...

Tek gerçeğimi kaybettim, korkuyorum... Her şey birbirine benziyor, senden önceki gibi değil hayat; yüreğin bunu da mı anlamıyor!

Ben bittim satırlar bitmedi, yaşamsal faaliyetlerim sitemkâr mektuplarla havada uçuşurlarken her şey sağlam da ben bittim!

Bir daha gelmeyecektim sana, her şey bitti sayacaktım içimde. Şarkılarımı değiştirdim, umutlarıma mola verdirdim, her şeyi sil baştan yapmayı denedim,

seni silememişken, her şey yerinde saydı direnemedim. Bir daha dinlemeyecektim yüreğimi, konuşturmayacaktım yalnızlığın karşısında!

'Seni özlüyorum'... İnan ki özlüyorum, inan ki seviyorum, inan ki yaşayamıyorum, inan ki hâlâ bekliyorum...

Aptallık de istersen bunun adına, aşkı al karşına! Ama düşün bir defa!

'Seni Seviyorum'... Herkesi sana benzetmeye çalışıyorum da, seni kimselerde göremiyorum.

Yüreğimde bir acı, nefes almakta zorlanıyorum. Biter misin zamanla bilmiyorum, hani zaman her şeyin ilacıydı? Tüm merhemler beni terk ettiler, esrik

hâyâllerin sabrı son bir mucizeye bağlı... Olur mu bilmiyorum... 'Seni hayatımda görmek istiyorum'...

Umut ol, umudum sen ol istiyorum... Sana göre ne kadar yanlış, ne kadar da kötü bir şey istiyorum! Sevmişsin, sevdiğini hissetmiş, sevildiğine dair

inancını tüketmemiş, direnmişsin, kaybetmişsin. Onun da mı hatrı yok? Her şeye karşı anlamını nasıl da yitirmişsin!

Sadece sev istedim, beni sev, çok sev ama benden çok sevme... Benim seni sevdiğimden çok sevme, bana erişmeye çalışırsan yaralanırsın dedim,

dayanamam dedim, sana çok şey dedim de hiçbirini anlamadın, 'Git'... kelimesinden başka!

İşine geleni alıp kaçtın, şimdi işimiz yok birbirimizin hayatında! Bir koku geliyor burnuma, sevdanın kokusu bu... Yine başucumda...

Yine sensizliğin hıçkırıklarını yüzüme döküşümü izliyor hüzünlü bir gecenin son faslında. 'Seni Seviyorum'...

'Seni Seviyorum'... Zamanı titretiyorum, sesimi duymazsan bunun için gel. Zamanı ağlatıyorum, bana acımıyorsan ona acı da gel!

Takvim yapraklarını yırtıyorum, harabe bir yüreğin çığlıklarına aldırmıyorsan , takvim yapraklarının yok olmuşluğunun hatrına gel!

Gel işte, gel! Gelişlerin çoğalsın, gidişlerin uzaklaşsın, sen yakın ol da sensizlik uzaktan bizi selamlasın!

Gel sevgilim, gel... Hâyâline alıştırma beni, aldatmak istemiyorum seni onunla. Hâyâline sarılışım bile sana ihanettir benim için, izin verme buna!

Hataları çoğaltmadan, yeminleri bozmuşken gel. Hâlâ neden çağırıyorum ki seni?

Çağrılar cevapsız, sorular zamansız, sen imkânsız, biz ölü bir aşkın en son hatırası... Veda etsem geri gelirim, hiçbir şey söylemesem içimde kalır

kendime küserim. Son bir cümleyi ikimize layık buluyorum, ancak onu diyebilirim. 'Seni Seviyor yüreğim, o seni seviyor. Beni anıyorsan, cenneti bende

görüyorsan gel, karanlıklar aydınlansın, yüzümde son bir ışık parlasın, seni seviyor yüreğim, o yalnız seni seviyor. Başkalarına sığınmasın. Seni Seviyorum,

seviyorum iki gözüm, seviyorum son nefesime kadar."...

Unutulan bir yürek ne yapsın? Haykırışları çoğalır, gözyaşları kara bulutlarla yarışır, sevip de unutulan bir yürek ne yapsın?

Yarının da sensiz geçeceğine kendini alıştırmaya çalışan sensiz bir yürek, sensizliğe ne yapsın da seni geri alsın?

Varsa bir formülün, söyle de yeniden yaşayabilmek için imkânları zorlasın! Yanıyorum, çok yanıyorum farkında mısın?

27 Şubat 2010 5-6 dakika 464 denemesi var.
Beğenenler (3)
Yorumlar