Üzüntü
Duvarı nem, insanı gam yıkar demiş atalarımız. Ne güzel demişler. Demek ki insanı içten içe, yavaş yavaş bitirmeye çalışan o duygu biraz da üzüntü oluyor. Dertlerin, kederlerin, acıların, tasaların toplanmış hali de diyebiliriz.
Üzüntülü olan insan, sevinmeyi unutmuştur. Hayata bir an pozitif değil de negatif bakmıştır. Artık onu hiç bir şey güldürememiştir. Böyle olunca da başkalarının da moralini bozmuş oluyor demektir.
Sürekli böyle üzüntülü kalmak hiç iyi değildir aslında. İnsan, içindekilerini dışarıya aktarması lazım bir şekilde. Eğer böyle yapmazsa kendisine zarar vermekten başka bir işe yaramaz. Derdini birisiyle paylaşmak gibi, fazla umursamamak gibi, hayat her şeye rağmen güzellikleriyle, iyilikleriyle devam ediyor düşüncesine kapılmak gibi böyle yöntemlere başvurabilir mesela.
Neye üzülür insan peki ? Sevdiğin kişilerin bir kaç aylığına bir yerlere gitmelerine olabilir. Bayağı bir borcun vardır, onu nasıl öderim düşüncesine kapılmasıyla olabilir. Eğer öğrenciysen sınıfta bu sene kalmana üzülebilirsin. Bu örnekleri böyle çoğaltabiliriz.
Ne olursa olsun, kendini mutlu hissetmesi lazım insanın. Bir şarkı söylemek bile, yüzünü güldürmeye yeter. Ağaçlara, kuşlara, gökyüzüne ibret gözüyle bakmak, içindeki üzüntünün hemen gitmesine yol açar. Bu da üzüntülerle fazla yaşamamanın gerektiğini söylüyor.
Ne gerek var kendini boş şeylerle üzmeye ? Boş ver. Hayat her şeye rağmen güzel. Aksine, yazımın başında atalarımızın dediği gibi yıkılırsın, mahvolursun, çürüyüp gidersin.
Günün yazısı seçildiği için seçki kuruluna teşekkür ederim. Sağlıcakla esen kalın.
Tebrikler Enes Bey, "Bir şarkı söylemek bile, yüzünü güldürmeye yeter" Bir de güne seçilmek kutlarım. 🍀☘️🍀
Üzüntü doğanın vazgeçilmez yasası hocam, ne kadar da "üzülme" denilse de gönül ferman dinlemiyor.Ayrica bizleri besleyen bir duygu bu hemen hemen tüm şarkilar,türküler,şiirler üzüntünün yansıtılması halidir kiminin mısralara,kiminin notalara kiminin fırcalara.
Geçici bir sürec,sancı ve soframızdaki acıya benzetebiliriz. Tebrikler