Yalnızlık

Yalnızlık

Sahipsizliğin diğer adıdır, sessizliğin, çaresizliğinin, yıkılmışlığın sebepsiz yalın hali olur. Canın bedene fazla geldiği buhranlı gecelerin gün boyu devam ettiği, yaşlı gözlerin isyanı.
Umut edilen, değer verilen, sahip duyulan her şeyin çaresizliğini yaşama sanatıdır.
Kendinle bir başına, kendini dinlediğin, yargılanan geçmişin acı yanı.
Hayatın gerçeklerle, dostlukların manasını çözümlediğin buhranlı zaman dilimince acıya çalan adımların voltalandığı pişmanlığın öfkesi

Yalnızlık,

Gitmelerin pişmanlığa savurduğu fırtınaların çarpıntısıdır. Hayallerin, düşlerin son nefes öncesi sesiz intiharı.
Öyle derinden, kin kusmuş bir yarının intikam beşiğinde sallandığı, duygusuzluğun duyarlılığında son pişmanlık, son heves sözü.
Yalnızlık,
Katran gecelerin karaya bulamaç dumanlı tütsüsü...Ve son nefes tütsülü öksürüğün ölüme direnişi.
Yalnızlık,
Acizliğin acı bildirgesi, dünyanın son tur kendi ekseninde son bulması
Yalnızlık,
Hüzünlenen tuzlu yaşlı gözlerin bulanık göstergesi. Renklerin solduğu, yeşilin kahveye çalan yanı.
Yalnızlık,
Değerlerden, yargılardan, amaçlardan uzak, güçsüzlüğün şahikası.
Yalnızlık,
Kulağın lal kesen tek ses hali, uğultunun beyinde titreyen halince yaşama zorluğu.

Zorluğun karmaşık bilmecesinde, sorguların cevap bulamayacağı, doğruların yanlışlığa yansıyan tecellisi...

Kulun el divan Hak'ka uzanan secdesi,
Allah'ın kimsesizlerin kimsesi olduğunun açık göstergesi

Yalnızlık,
Derlenen bir yaşamın yeniden ayağa kalkışı...

Ölümün Hak olduğu bir yaşamda ayrılıkların, yalnızlıkların olmadığı bir dünya adına, sevdiklerimize, değerlerimize sahip çıkalım.
Son pişmanlığın faydasız olacağı aşikardır. Üç günlük dünyada değmeyen üç kuruşluğun hesabından uzak, vicdan hesabında yaşayalım.

Sevgilerle.

Mahmut Tuğrul AĞSU