Yapraklar İle Rüzgar
Yapraklarla rüzgar konuşurlarmış her gün, bunu biliyor muydunuz ? Hiç böyle şey olur mu demeyin. Hem de öyle bir konuşurlarmış ki, birbirlerine bağırmadan, birbirlerinin kalbini kırmadan. Bir o dinlermiş, bir bu dinlermiş sakin sakin.
Ağacın yapraklarıyla rüzgar yine böyle karşılaşmışlar. Kuşların doğum gününü öğrenip ne gibi onlara hediye alacaklarını kendi aralarında müzakere yapıyorlar. Sonunda bir sonuca varıp, küçük, hoş bir yuva alınmasına karar vermişler.
Çiçeğin yapraklarıyla bir akşam üstü konuşmalarında, konu yıldızlardı. Ne zamandır onlara misafirliğe gitmiyoruz diye kendilerini ayıplarlardı. Bu hafta sonu birleşip geliyoruz diye sokak lambalarıyla haber yollayacaklarmış.
Ihlamur yapraklarıyla hayallerin adresini bir kağıda yazmak için, çocukları bir parkta beklemeye karar vermişler. Beklerken de havadan, sudan konuşmuşlar.
Mısır yapraklarıyla toprağın kokusunu içine çekmişler. Rüzgar, huzur dolu olurken; mısır yaprakları da, bir o kadar sevincini haykırıyordu adeta. Sevgiden konuşuyorlardı anlaşılan.
İncir yapraklarına sıra geldiğinde ise, yağmurdan konuşuyorlardı. Sırılsıklam ıslanırcasına ne zaman yağacak diye konu açılmıştı birden.
Görüldüğü gibi, yapraklarla rüzgarın ne çok konuşacakları varmış. Bir de bize bakın. Konuşmayan, dertleşmeyen, anlaşmayan biri haline geldik. Onlar kadar olamadık. Vesselam...
Günün yazısı olarak seçilen bu deneme yazım için seçki kuruluna çok teşekkür ederim. Sağlıcakla esen kalın