Yıldırım Gibidir Aşk

Aşk, kayıp bir hazinedir ve bulunması zordur. Öyleyse, kıymetini bilmeliyiz aşkın. Aşk, hayatta bir kez yüreğimize dokunur ve bir kez gerçekçi olur. Sonradan aşk sandıklarımız, ilk yaşadığımız sevginin, aynadaki buğulu görüntüleridir. O yüzden, bir kez buldun mu aşkı, sımsıkı yapışacaksın yakasına. Ellerini, bir saniye bile ayırmayacaksın aşkın üzerinden. Bir çiçek gibi sulayacaksın onu. Büyütüp besleyeceksin. Öyle ya, uzaktan bakmayla yaşanmaz aşk. Ruhunu adayacaksın bu işe. Sevgiliyi düşündüğünde, bedenin titremeli, ellerin terlemeli, nefesin tutulup, yutkunamamalısın. Özlem tutuşturmalı seni. Yüreğindeki hasret yangınıyla, alev alev yanmalısın. Ayrılık dendiği vakit, kendinden geçmeli ve çıldırmalısın. Onsuz bir an aklına geldiğinde, bir taş gibi yüreğine oturmalı, ağırlığının altında ezilmelisin.

Yıldırım gibidir aşk. Bir çarptı mı, olduğun yerde kalakalırsın. Yerinden kalkamaz hale gelirsin. Düşünemez, konuşamaz, hatta ağlayamazsın. Sevgiliye, "Seni Seviyorum" dediğinde, bunu sadece dilinle değil, yüreğinle, gözlerinle de söylemelisin. Sevgili, onu sevdiğini, senin söylemenle değil, gözlerine baktığın vakit anlayacak. Ancak o zaman inanacak. Çünkü gözler yalan söylemez!.

Onunla birlikteyken, unutmalısın dünyayı. Sadece ona ait olmalısın, o da sana... Birbirinizden başka, hiçbir şeyin önemi olmamalı. Sana dokunduğu vakit, kanın hızlı hızlı akmalı, yüreğin deli gibi çarpmalı, nefes nefese kalmalısın. Ve sanma ki, sevgili de senden farklı olacak... Bin kilometre ötede olsan, "Gel" dediğinde koşacaktır sana merak etme. Bir tek gün bile bırakmayacaktır elini. Yanında olmasan bile aklında olacaksındır. Baktığı her yerde seni görecektir. Çünkü aşk, tutkudur...

Aşk dediğin budur işte. Sıradan olmamalı hiçbir zaman. Birkaç sevgi sözcüğüyle geçiştirilmemeli. Yaşayacaksan, doya doya yaşamalısın aşkı. Onun sevgisi, hücrene kadar girmeli. Senin aşk saltanatında, bir ömür hüküm sürmeli. Aşk kaçağı değil, aşk mahkumu olmalı seninle...

Şimdi, bırakın tedirginliği bir kenara. Kenetlensin elleriniz birbirinize ve aşk sizi alsın kollarına. Hadi, ne duruyorsunuz, gidin artık herşeyinizle ona... Uzatın ellerinizi, birlikte yelken açın sonsuzluğa...

04 Kasım 2012 2-3 dakika 5 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 11 yıl önce

    Aşk Bedene Şifadır

    Ruhu yorgun bedenine meydan okuyor yıllara inat aşk istiyordu yeni kanat açan kuş gibi çırpınıyor uçmak istiyor denizler aşıp ufuklara ulaşmak umudunu bulmaktı niyeti. Lale yaprağının rengini aldığı aşklara ulaşmak istiyordu kırmızıyı seviyordu ateşin rengi Mecusi değildi ama aşka tapıyordu ısıtmak istiyordu yüreğini güneş değil miydi ateşin kaynağı güneş değil miydi ısıtan baharı güneş değil miydi olgunlaştıran meyveleri işte aşk güneşinin ışığında olgunlaşan tatlı meyvelerden toplamak yorgun bedenini ruhunun tazeliğine inandırmak istiyordu Biliyordu bedeni ruhuyla bütünleşip aşkın boyasıyla boyanırsa gerçek olurdu bu rüya Aşkın tazeleştiren iksirinden içip kendini bulmak ve hayata yeniden başlamak zor mu'ydu Aşk gönül e acı verse de Aşk bedene şifadır Aşk ab-ı hayattır

    Nuray Ayhan...