Zaman Şarkıya Aşık

Çok zaman... Gün olarak sayamadığın... Yıl olarak derbederden vurguna rast gelen bir kaza kurşunuymuşçasına... Her adımın bir ümide misafir olduğu çaresizlik dönemecinden ısmarlama mutluluk kadar... Onun için yazmak, onu beklemek, kimseyle olmamak... Kalbinin penceresi başkasına açık olsa üşütmekten ve bir başkasını hasta etmekten korkarak... Onun da seni beklediğini, seni sevdiğini sanarak... Aptalca ama adı sahice...

Sonra bir gün, öğreniyorsun evlendiğini. Sanki elindeki o tabancada son bir kurşun kalmış ve o son kurşunla acımadan seni vurmuş gibi... Ölmek bu diyorsun, türlü düşünceler geçiyor aklından. Ona ait olan aklından. Artık bir başka kadına ait, uyandığında günaydın sürprizlerine mutluluk buseleri kondurduğu bir kadın var. Yetinmiyorsun bu acıyla, görmek istiyorsun gözlerindeki o mutluluğu. Düğün fotoğrafına bakıyorsun. O, gelecekte yanında olacak olan o insana hayranlıkla bakarken senin kalbinin alev topları her yeri yakıyor, kalbin de dahil. Sevmeyi unutuyorsun, sevilmeyi çoktan ezberden çıkarmışken. Engelliyorsun, görmemek için mutluluğunu. Bir daha o çok sevdiğin adına park etmiyorsun kendi adını, onun adıyla senin adın aynı karede kalbince bile sizi yaşatmıyor. Vazgeçiyorsun, bu kez gerçekten gidiyorsun. "Zaten bana ait değildi, bir başkasındaki varlığı temize çıkmış ve bende bütün ihtimaller kirlenmiş artık ne yapayım" derken zaman geçiyor... Evlendiği günün o tarihi hatırında, her ay o gün geldiğinde "Bugün evliliği şu kadar oldu..." diyerek kendince onun mutluluğuna bir gölge gibi iştirak ediyorsun. Herkes adına takıntı diyor bu duyguların, sen, gerçekleşmemiş bir sevginin izbe yollarda kalan eksik bahtiyarı... Sonra çok uzun aylardır şarkılar dinlemediğini fark ediyorsun, şarkılar unutulanı hatırlatmak için var, biliyorsun. Tesadüf bu ya; "Korkma söyle... "diyor, şarkının kılcal damarı. Senin şah damarın kesiliyor, kaburganda bir düğüm sanki dört yana saçılmış bedeninin adeta kamufle mutluluğu... Boğazındaki düğümle birlikte bitiyorsun kendinde. Hatırlıyorsun, unuttuğun o insanı. Gözleri aydan bile parlakken artık bir başka kadına, yutkunamadığın ve adına acı dediğin bir zamanlar yaşamakta olan sevdan bir kez daha acıtıyor seni. Anlıyorsun o vakit, gidenler değil; gidenlere kattığımız anlamların bizi bizden aldığını. Giden, başkasına elleri ve kalbi boş gidiyor. Anlamlar sende, kayıplar sende, gidenin hiç gelmediği o hezeyanlarla dolu duygular bile sende. Senin anlamın, sende taze... "Korkma söyle" diyor, şarkının müptela tümcesi. Korkmadan söylüyorsun acına, "Ben artık kimseyi sevemiyorum, ben, benden öte bir girdapta bana düğümleniyorum..."

01 Mayıs 2021 2-3 dakika 464 denemesi var.
Yorumlar (4)
  • 2 yıl önce

    Penceremizi örten bir perde gibi bazen düşünceler. Ve bazen o perdeyi açmak gerekiyor. Duygu ile örülü her daim kaleminiz, kutlarım Dilara Hanım. Sevgilerimle.

  • Tebrik ederim Dilara Hanım. İyi bayramlar dilerim. 🎀