Abdülhak Hamit Tarhan'ın Hayatı ve Eserleri

— min. okuma: 3-4 dakika

Abdülhak Hamit Tarhan, Türk şair, oyun yazarı, diplomat.

Doğum tarihi ve yeri: 2 Ocak 1852, Beşiktaş
Ölüm tarihi ve yeri: 12 Nisan 1937, İstanbul

1- Abdülhak Hamit Tarhan'ın Hayatı

Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde ve Cumhuriyet Türkiye'sinin ilk yıllarında eserler vermiş, modern edebiyatın doğuşunda etkin bir isimdir. Köklü ve eski bir ulema ailesinin ferdi olarak dünyaya gelmiş, hayatının her döneminde yüksek mevkilerde bulunmuş, dünyanın birçok yerini görme fırsatı yakalamış, çağının büyük ve güçlü bir sanatçısı sayılmıştır. Tanzimat, Birinci ve İkinci Meşrutiyetleri ve Cumhuriyeti gören; bu devirlerdeki Tanzimat, Edebiyat-ı Cedide, Millî Edebiyat ve Cumhuriyet devri edebiyatlarını yakından tanıyan sanatçı Türk edebiyatında Şair'i Azam (Büyük Şair) sıfatı ile anılır (Bu sıfatı ilk kez Süleyman Nazif kullandı). Uzun seneler diplomat olarak hem doğu hem de batı ülkelerinde bulunması nedeniyle iki edebiyatı da tanımış; Türk şiirine batıdan yeni konular, serbest düşünce ve şekiller getirirken; batı yazarlarından etkilenerek yazdığı oyunlarla Türk tiyatrosuna felsefi düşünceyi sokmuştur. Türk edebiyatının en büyük eserlerinden birisi kabul edilen Makber'in şairidir. TBMM III., IV. ve V. dönemlerde İstanbul milletvekili olarak görev yapmıştır.

2- Abdülhak Hamit Tarhan'ın Edebi Kişiliği

Abdülhak Hamit Tarhan, Tanzimat dönemi Türk edebiyatında belirginleşen "eski -yeni" sancısı bağlamında divan şiirini gerek biçim gerekse içerik açısından "kesin bir dille" reddeden ilk önemli sanatçıdır.

Hamit, Türk şiirinin kendine özgü bir kimlik kazanması gerektiğini her fırsatta dile getirmiş bunun en somut örneklerini de kendi eserlerinde vermeye çalışmıştır. Özellikle vezin ve kafiye konusunda divan şiirinin getirdiği tüm sınırları reddederek serbest bir tavır sergilemiştir. Örneğin; beyit hakimiyeti onun şiirinde tamamen kırılmış ve anlam takip eden alt dizelere kadar yayılmıştır.

Batı şiir biçimlerini kullanmış, sanatı gölgeleyen ve sınırlayan tüm kuralları, gelenek ilkelerini reddetmiştir.

Abdülhak Hamit Tarhan, özellikle tiyatro alanında Tanzimat kuşağının en üretken kalemi olarak Türk edebiyatı tarihine adını yazdırmıştır.

3- Abdülhak Hamit Tarhan'ın Eserleri

  • Şiir:
    • Sahra (1878)
    • Makber (1885)
    • Ölü (1886)
    • Hacle (1887)
    • Bir Sefilenin Hasbihali (1886)
    • Bâlâ’dan Bir Ses (1911)
    • Validem (1913)
    • İlham-ı Vatan (1918)
    • Tayflar Geçidi (1919)
    • Ruhlar (1922)
    • Garâm (1923)
    • Arziler (1925)
    • Bir Sefilenin Hasbihalinden
    • Kürsî-i İstiğrak
    • Bunlar O'dur (1885)
    • Divaneliklerim yahut Belde (1885)
    • Külbe-i İştiyak
    • Elveda Diyemedik
  • Oyunlar:
    • İçli Kız (1875)
    • Nesteren (1876)
    • Sabr-ü Sebat (1880)
    • Duhter-i Hindu (1875)
    • Nazife yahut Feda-yı Hamiyet (1876, 1919)
    • Tarık yahut Endülüs Fethi (1879, 1970)
    • Eşber (1880, 1945)
    • Zeynep (1908)
    • Macera-yı Aşk (1873)
    • İlhan (1913)
    • Turhan (1916)
    • İbn-i Musa yahut Zatülcemal (1917)
    • Sardanapal (1917)
    • Abdullah-i Sagir (1917)
    • Finten (1918, 1964)
    • İbni Musa (1919, 1927)
    • Yadigar-ı Harb (1919)
    • Hakan (1935)

Makber

Eyvah ne yer ne yar kaldı
Gönlüm dolu ah u zar kaldı

Şimdi buradaydı gitti elden
Gitti ebede gelip ezelden

Ben gittim o haksar kaldı
Bir köşede tarumar kaldı

Baki o enisi dilden eyvah
Beyrutta bir mezar kaldı

Bildir bana nerde nerde Ya Rab
Kim attı beni bu derde Ya Rab

Nerde arayayım o dil rübayı
Kimden sorayım bi-nevayı

Derler ki unut o aşnayı
Gitti tutarak reh-i bekayı

Sığsın mı hayale bu hakikat
Görsün mü gözüm bu macerayı?

Sür'atle nasıl da değişti halim
Almaz bunu havsalam hayalim.

Çık Fatıma! lahdden kıyam et
Yadımdaki haline devam et

Ketm etme bu razı şöyle bir söz
Ben isterim ah öyle bir söz

Güller gibi meyl-i ibtisam et
Dağı dile çare bul meram et

Bir tatlı bakışla bir gülüşle
Eyyamı hayatımı temam et

Makber mi nedir şu gördüğüm yer
Ya böyle reva mı ey cay-ı dilber.

Paylaş:
Yorumlar