Celal Sahir Erozan'ın Hayatı ve Eserleri

— min. okuma: 2-3 dakika

Celal Sahir Erozan, Türk şair, yazar, yayıncı ve politikacı.

Doğum tarihi ve yeri: 29 Eylül 1883, İstanbul.
Ölüm tarihi ve yeri: 16 Kasım 1935, İstanbul.

1- Celal Sahir Erozan'ın Hayatı

Celal Sahir, 29 Eylül 1883'te İstanbul'da doğmuştur. Babası, Osmanlının Yemen Valisi İsmail Hakkı Paşadır. İlköğrenimine "Numune-i Terakki" ilkokulunda başlamış; Davut Paşa Rüştiyesi (ortaokulu) ile Vefa İdadisinde (lisesinde) devam etmiş, liseyi bitirince hukukçu olmak istemiş, fakat hukuk öğrenimini ancak iki yıl sürdürebilmiştir.

Şair şiir yazmaya çocukluk döneminde başlamış, dokuz yaşındayken güzel şiir okuduğu için 2. Abdülhamit'in dikkatini çekmiş bu nedenle sık sık sarayda padişahın konuğu olmuş, ona şiirler okumuş "liyakat nişanı" almıştır. On dört, on beş yaşlarındayken Malumat, Musavver Fen ve Edeb, Pul, Lisan gibi dergilerde şiir ve makalelerini yayımlamıştır. Bu eserlerinde Ahmet Celal, Velhan, Şarık, Hikmet Celal gibi takma adları kullanmıştır. Fransızcasını ilerletip Fransız yazınını tanıyınca yazınsal değerleri değişmiş bu dönemde Serveti fünun dergisinde şiirlerini yayımlamış, dergi kapatılıncaya değin burada şiir ve yazıları çıkmıştır.

Şair Atatürk'ün kurduğu Türk Dil Kurumu'nun dört kurucu üyesinden biridir. "Türk Dili Tetkik Cemiyeti"nin kuruluş dilekçesinde görevi, "veznedar" olarak belirtilmiştir. 26 Eylül 1932'de toplanan ilk Türk Dili Kurultayı, dilin sözvarlığını saptamak üzere "Lügat ve Istılah Kolu"nu kurmuş, "Umumi Merkez Heyeti" de kol başkanlığına Celal Sahir Erozan'ı getirmiştir. 1934'te toplanan II. kurultaydan sonra bu kolun üstlendiği sözlük ve terim çalışmaları birbirinden ayrılarak kolun adı "Lügat Kolu" olmuş, Celal Sahir başkanlığı sürdürmüş, ancak 1935 ortalarında ölünce, Filoloji Kolu Başkanı olan Ali Canip Yöntem, bir süre onun görevini de yapmıştır. Cumhuriyet öncesinde aydınlar arasındaki dil tartışmalarında da dilin "sadeleşmesi" gerektiğini savunmuştur. TBMM III. Dönem (Ara Seçim), IV. ve V. Dönem Zonguldak Milletvekilliği yapmıştır.

Şair üç evlilik yapmış, iki çocuk babasıdır. 16 Kasım 1935’te akciğer kanseri nedeniyle yaşamını yitirmiştir.

2- Celâl Sahir Erozan'ın Edebi Kişiliği

Şair Servet-i Fünûn’a bağlı olduğu dönemlerde şekil, dil ve tema bakımından bu hareketin genel anlayışına uygun davranmıştır. Milli Edebiyat akımına geçtikten sonra dilini sadeleştirmeye başlamış, aruz vezni yerine heceyi kullanarak, Servet-i Fünûn şiirinin aksine toplum sorunlarıyla daha çok ilgilenmiş, şiirde her yeniliği benimsemiştir.

Şiirlerinde aşk ve kadına çok fazla yer vermesi, Servet-i Fünûn hareketinin beslediği yoğun duyarlığı ve Milli Edebiyat’a geçişteki bocalamalarıyla Celal Sahir, birçok yönden ilgi çekici olan fakat çok fazla tanınmayan bir şair olarak edebiyatımızdaki yerini almıştır.

3- Celâl Sahir Erozan'ın Eserleri

  • Kardeş Sesi (şiir, İstanbul 1324/1908)
  • Beyaz Gölgeler (şiirler, İstanbul 1325)
  • Buhran (şiirler-mensûreler, İstanbul 1325)
  • Siyah Kitap (şiirler-mensûreler, İstanbul 1328)
  • Simon (Eugène Brieux’den trc. tiyatro, İstanbul 1329)
  • Kırâat-i Edebiyye (F. Köprülü ile, I-III, İstanbul 1328-1330)
  • Müntehab Çocuk Şiirleri (Mehmed Âsım [Us] ile, I-III, İstanbul 1334-1335); İstanbul İçin Mebus Namzedlerim (hiciv şiirleri, İstanbul 1335, Hakkı Nâşir adıyla)
  • Resimli Ay İmlâ Lugatı (İstanbul 1928)
Paylaş:
Yorumlar