Dostoyevski'nin Hayatı ve Eserleri

— min. okuma: 4-5 dakika
Dostoyevski'nin Hayatı ve Eserleri

Fyodor Mihayloviç Dostoyevski, Rus roman yazarı.

Doğum tarihi ve yeri: 11 Kasım 1821, Moskova, Rusya.
Ölüm tarihi ve yeri: 9 Şubat 1881, St. Petersburg, Rusya.

1- Dostoyevski’nin Hayatı

Dostoyevski 1821'de Moskova'da, yoksul bir evde doğdu. Doğar doğmaz yakasına yapışan yoksulluk, bir ömür boyu peşini bırakmadı. Doktorluk yapan alkolik, sinirli bir baba ve hasta bir annenin yanında mutsuz bir çocukluk geçirdi. Altı çocuklu ailenin ikinci çocuğuydu. Genç yaşta tüberküloz hastalığı yüzünden önce annesini, sonra babasını kaybetti. Babasının ölümünü kendisi istediği düşüncesi yüzünden depresyona girdi. Epilepsi hastalığı da bu yıllarda ortaya çıktı.

Babası eski bir ordu cerrahı daha sonraki yıllarda ise yoksullar hastanesinde çalışan bir doktor, annesi ise bir tüccar kızı olan Dostoyevski, annesinin desteğiyle evde başladığı eğitim hayatını daha sonra özel bir okulda devam ettirdi. Yaz dönemlerini Tula’da bulunan aile çiftliğimde geçirerek, babasının katı kurallarından bir nebze uzaklaşma imkanı bulan ünlü yazar 15 yaşında annesini kaybetti. 1837 yılında okulu bitirdikten sonra Petersburg Askeri Mühendislik okuluna başlayan Dostoyevski, derslerden fırsat buldukça cinayet ve şiddet konularını işleyen melodram türünden kitaplar okumaya başladı. Bu esnada Arap ve Rus edebiyatının önde gelen isimlerin eserleriyle de tanıştı. Kişiliğinin şekillendiği okul yıllarında pek çok şey bilinmese de, gene de yazarın gece yaşamından keyif aldığı ve ünlü olma hayalleri kurduğu anlaşılmaktadır.

2- Dostoyevski’nin Edebi Kişiliği

Okul hayatının bitiminden kısa bir süre sonra edebiyatla uğraşmak için 1844 yılında askerlikten ayrılan ünlü yazarın, babasından kalma büyük bir miras olmadığı için ekonomik durumu pek iyi değildi. 1846 yılında yazdığı ilk roman olan Bednye Lyudi’yi (İnsancıklar) bir arkadaşı vasıtasıyla ünlü edebiyat eleştirmeni Vissarion Belinski’ye ulaştırdı, Belinski Dostoyevski’nin roman karakterlerinin gizli dünyasını yansıtmasındaki sanatsal becerisini övüp, ileride büyük bir yazar olacağını söyledi.

İnsancıklar adlı kitap yazarlığa yeni adım atan biri için teknik problemler taşıyan bir kitap olsa da,ilk Rus toplumsal eseri sayılabilecek bir eserdir. Bu kitapta öksüz bir kıza duyduğu aşkı içli ve babacan bir sevecenlikle saklamaya çalışan fakir ve yaşlı bir katibin saygınlık kazanmak için sürdürdüğü umutsuz mücadele anlatılır. Aşka düşmüş fakir insanların, çağdaş toplumun acımasız koşullarına kurban edilmiş insanların trajik çıkmazı muhteşem bir kavrayışla dile getirilir. Roman karakterinin çatışmalarını, onun iç yaşamından yola çıkarak incelediğinden ve yoğun bir psikolojik ilgiyle trajediye yeni bir boyut kattığı için, ünlü yazarın konuyu ele alış şekli, okuyucuların yoğun bir ilgi göstermesine sebep oldu. Gerçek anlamda Dostoyevski bu yaklaşımıyla Rus gerçekçi romanında yeni bir dönem başlatmış oldu.

Fakat ilk eseriyle sağladığı ünden sonra kendine yoğun ilgi gösteren edebiyat çevresi ve sosyetede kişisel görünümü dolayısıyla etkili olmayı başaramadı. Kısa boyu, sinirden devamlı seğiren dudakları, küçük gözleri ve sakar davranışlarıyla problemli bir kişi izlenimi uyandırıyordu. Alışık olmadığı toplumsal sıkıntılardan kaçmak için edebiyata yöneldi ve aradan çok geçmeden1846 yılında başka bir kısa roman olan Dvoynik’i (Öteki) yazdı. Bu eserde ünlü yazarın ‘bölünmüş kişilik’ konulu kitabı okuyucular tarafından sıkıcı bulunup ilgi görmedi ve Dostoyevski bu kitabında Belinski’nin de desteğini kaybetti.

Daha sonraki yıllarda ünlü yazarın yayımladığı Hozeyka (Ev Sahibesi), Byenel iNoçi(Beyaz Geceler) ve Slaboye Sertze (Bir Yufka Yürekli) isimli eserleri de yoğun ilgi görmedi.Daha sonra eserlerinde görülen düşünce ve anlatım teknikleri dolayısıyla ünlü yazar Netoçka Nezvanova (Netoçka Nezvanova) adlı eseriyle okuyucuların ilgisini yeniden çekmeyi başardı.Bir müddet sonra devlet düzenini yıkmaya çalışma gerekçesiyle tutuklanan Dostoyevski’nin bu romanının sadece üç bölümü yayımlanabildi, böylelikle de yazarın edebiyat yaşamının ilk dönemi sona ermiş oldu.

3- Dostoyevski’nin Eserleri

Ünlü yazarın ilk roman ve öykülerinde, ele aldığı karakterlerin duygu ve düşüncelerine ilişkin yoğun çözümlemeler arasında zaman zaman içe dönük, ruhsal ve psikolojik irdelemeler de göze çarpar. Bu eserler, silik bir şekilde de olsa, yazarın ileriki yıllarda yaratıcılığını harekete geçiren ana doğrultuyu dışa vurur. 

  • Roman:
    • İnsancıklar (1846)
    • “İkiz,” “Öteki”(1846)
    • Netochka Nezvanova (1849)
    • Ezilmiş ve Aşağılanmışlar (1861)
    • Ölüler Evinden Anılar (1862)
    • Yeraltından Notlar (1864)
    • Suç ve Ceza (1866)
  • Öykü:
    • Dokuz Mektupları Romanı (1847)
    • Mr. Prokharçin (1847)
    • Ev Sahibesi (1847)
    • Bir Yufka Yürekli (1848)
    • Beyaz Geceler (1848)
    • Küçük Kahraman (1857)
    • Tatsız Bir Olay (1862)
    • Ebedi Koca (1870)
    • Mesih’in Noel Ağacı Boy de(1876)

Ünlü yazar Dostoyevski, günümüzde en fazla kitabı okunan 19.yy yazarları arasında bulunur. Buna sebep olarak, iki dünya savaşı arasındaki kuşağı rahatsız eden dini, siyasi ve ahlaki sorunları etkileyici bir şekilde dile getirmiş olması gösterilebilir. Jean Paul Sartre, Friedrich Nietzsche gibi yazarlar Dostoyevski’nin kendileri ve kuşakları üzerindeki etkisini net bir şekilde dile belirtmişlerdir. Ünlü yazar Batılı ülkelerin edebiyat yaşamından önemli bir rol oynamış, özellikle de varoluşçuluğun ana kaynaklarından biri sayılmıştır. Eserlerinin pek çok tanınmış Sovyet romancısını da etkilediği söylenebilir.

Paylaş:
Yorumlar