Netflix'in Yeni Mini Dizisi Queen's Gambit

— min. okuma: 3-4 dakika
Netflix'in Yeni Mini Dizisi Queen's Gambit

Walter Tevis'in 1983 tarihli aynı adlı romanı dizinin konusunun kaynağı olarak yer alıyor. Anya Taylor-Joy, Scott Frank'ın Netflix için hazırladığı mini dizide kendini satrançla tedavi eden parlak ve sorunlu bir genç kadını canlandırıyor. Satranç dahisi bir kadının konusunu işleyen dizi Netflix draması olan The Queen's Gambit'in yapım içeriğiyle, satranç sahnelerinin doğruluğu ile oldukça dikkat çekmeyi başardı.

Satranç oldukça zor ve pratik hamleler gerektiren bir zeka oyunudur. Ancak bu oyunu izlemek oynamak kadar keyifli değildir.  Ayrıca pek çok dizide ve görsel unsurlarla televizyonda satranç oynayan insanları izlemek pek de eğlenceli değildir. Hikayede, bazı koşullar aşırı derecede zor olsa da oldukça iyidir. Şimdilik Netflix yapımları arasında en iyisi gibi durmasa da yine de en beğenilen projeler arasına da girmeyi başarmıştır.

'The Queen's Gambit' incelemesi

Scott Frank'ın satranç dehası dramının açılış sahnelerinde, Beth kendini yok etme arzusuyla gösterilir. Hızla yükselen kariyerinin en büyük anlarından birinden birkaç dakika önce banyoda kapıya vurarak uyanan kadın, yemin eder, iki turkuaz hap yutar ve dakikalar sonra gözlerinin altında rakibiyle yüzleşir. "Gambit", Dickens'ın açılış bölümünün cazibesine asla tam olarak geri dönemiyor.

Esasen, The Queen's Gambit gerçek bir hikaye değil, Rusya'nın Boris Spassky'yi yenerek Dünya Satranç Şampiyonasını kazanan ilk Amerikalı olan Amerikan satranç dâhisi ve büyük usta Bobby Fischer'den ilham alan kurgusal bir hikaye olma özelliğini taşıyor. Beth gibi, Fischer de resmi eğitimi olmayan bir dâhiydi ve aynı zamanda Fischer rastgele satranç veya Chess960 adlı bir satranç varyantı icat ederken, rekabetçi satranç oynamaya devam etmiştir.

The Queen's Gambit Gerçek Hikaye mi?

Netflix'in usta satranç draması The Queen's Gambit tam olarak gerçek bir hikayeye dayanmıyor, ancak gerçek satranç ustalarından ilham aldı. Aktris Anya Taylor-Joy, 2015'te The Witch'teki ilk oyunculuğunu yaptığından beri çok sayıda film ve televizyon şovunda rol aldı. The Witch'teki ilk çıkışının ardından, Taylor-Joy sıklıkta korku hikayelerinin anlatıldığı yapımlarda yer aldı.

Uzun süren bu korku yapımı serüveni sonunda Netflixin çarpıcı projesi olan The Queen's Gambit dizisinde yer aldı. Dizi neredeyse tüm dünyada yoğun ilgi gördü. Şu sıralar en popüler dizi olmasa da dizinin konusunun ilgi çekici olması bu diziyi çarpıcı bir hale getirdi.

'The Queen's Gambit' Konusu

1950'lerin sonlarında Beth, Kentucky’daki bir yetimhanenin bakımına bırakılır. Burada kendisi ve diğer çocuklar, kurum tarafından sakinleştirici ve bağımlılık yapan bir kokteyl ile tanışır. Bunun yanı sıra satranç oyunları da Beth tarafından ilgi görmeye başlar.

İkinci Dünya Savaşı sonrası dünyada satranç bir erkek oyunu olarak kabul edilse de Beth olağanüstü yetenekleri sayesinde dikkatleri üzerine çekmeyi başarır. Sondan bir önceki bölümünde Beth, Paris'te nihai rakibi Borgov ile karşı karşıyadır. Eşsiz yeteneğine rağmen, genç kadın ilk maçında rakibine yenilir. Borgov, Beth'in kariyerinde bu noktada onu alt edebilecek tek kişidir.

'The Queen's Gambit' Çarpıcı Hikayesi 

Borgov, Beth'i yenmeden önceki gece Beth kasabada kötü bir gece geçirir. Akşamdan kalma bir şekilde oyuna çıkar ve yenilgi alır. Bu kayıp, uyuşturucu ve alkol kötüye kullanımı zamanla yoğunlaşan Beth'in ölüme yakın bir akıl sağlığı olayına dönüşmesine neden olur. Bu durumdan sonra en yakın arkadaşı Bethe yardımcı olarak onun yeniden turnuvalara hazırlanmasını sağlar ve hikaye böylelikle daha ilgi çekici bir hale dönüşür. Hikaye bu çerçevede yoluna devam eder.

Paylaş:
Yorumlar