Postmodern Edebiyatta Şiirin Yeri

— min. okuma: 4-5 dakika
Postmodern Edebiyatta Şiirin Yeri

Gözlerin bir yeşil fanilaydı balkonda uçuşan
Sicim yağmur taklidi
Bıkmıştım zor geçen kışlarımı anlatmaktan
Bardağa birkaç çiçek ıslamaktan.
Parmağımın ucunda kırmızı kenarlı bir bulut
Onu uzatırdım sana, yalnızlık gibi iri bir damla
Parmağıma düşen bir damla kandı aşk…

Didem Madak

Postmodernizm modernizmle beraber anılan bir kavramdır. Çünkü modern düşüncenin öncesi ve sonrasıyla yakından ilişkilendirilmektedir. Modern hayatın kazandırmış olduğu kültürün farklı bakış açıları çerçevesinde sorunlara yol açmasını kendisine uğraş olarak görmektedir. Mimarlık, felsefe, edebiyat, güzel sanatlar, toplumsal sorunlar ve siyaset özelinde etkisi olan bir teori olarak biçimlenmiştir. Postmodernizm, edebiyat alanına girdiğinde genellikle roman ve öykü tarzındaki kurmaca metinleri etkisi altına almıştır. Türkiye’de durum daha yavaş bir seyir izlemiş olsa da aynı şekilde kurmaca metinlerin bu akımdan etkilendiği söylenebilir. Ancak edebiyatın vazgeçilmez yanı olan şiirde bu etki pek görülmemekte veya hissedilememektedir. Aynı zamanda postmodern şiir için kesin bir tarihten söz edilememektedir. 

Postmodern Şiirin Tarihi ve Hikayesi

Sosyal bilimleri etkisi altına almış olan postmodernizm akımı Avrupa ve Amerika’da 1960’lardan itibaren görülmeye başlamıştır Türkiye’de de 1980’lerden sonra bu durum baş göstermiştir. İki büyük Dünya Savaşı sonrasında yaşanan belirsizliklerin bu akımı oluşturması olağan bir durum olarak görülmüştür. Sosyal hayatı etkisi altına alan durumlar neticesinde edebiyatın kalemlerine de nüfuz etmeye başlamıştır çünkü insandan bağımsız olarak ele alınmayan bir kavramdır. Bir kültürel yapının içinde şekillenmesi onu sosyal ve yaşanabilir kılmaktadır. Postmodernizm de aynı şekilde modernizm içinde yetişip onun ötesine geçme eylemlerini hayata aktarmıştır.

Aydınlanma köklü değişimlerin öncüsü olduğu gibi postmodern düşünüşün, yaşayışın ve bunu aktarmanın da öncüsü olmuştur. Modern kavramlar çerçevesinde derinlemesine etkileri ortaya çıkarıp onları yapısal bozuma uğratmış ve yepyeni bir oluşuma sebebiyet vermiştir. Kimileri için irrasyonel ve alakasız bir çaba olarak da nitelendirilmektedir. Ancak doğruluk algısının tekelliğini kırıp onu yeni çerçeveden incelemeye sebebiyet veren bu yaklaşımla beraber edebiyat III. Yenicilerin oluşmasına da katkı sunmuştur. Temellerin anlaşılıp aşılması hayatın yeniden yorumlanıp revize edilmesini beraberinde getirmiştir. Edebiyatın rasyonellik ilkeleri çerçevesinde kısır bir döngüye kapılıp dikte ettiği yaklaşımları kıran bu anlayış kolay bir şekilde kabul göremezdi elbette. 

Kültürel pratiklerin ele alınmasına sebep olan postmodernizm, tutum ve eğilimlerini tamamıyla postmodern felsefe ve sosyolojik yaklaşımdan beslemektedir. Post yapısalcı anlayışın insan hayatına etkisini en iyi hissettiren yazılı kaynaklar elbette düz yazı türleridir. Ancak hayatı ve halkı etkileyen özneler hayal dünyasını da dolaylı olarak etkilemektedir. Bir tür fanteziler sarmalı olarak tanımlanan şiir türü postmodernizm algısında kendine geniş bir yer bulmayı başarabilmiştir. Tarihin ayrıştırmalarına bakıldığında II. Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan şairler bu akımla beraber anılmaktadır hatta postmodernizmin ilk şairi Charles  Olson olarak işaret edilmektedir. Hümanizm furyasının yavaş yavaş çöküşe başladığı zamanlarda herkesi postmodern ilan etmek belki doğru bile sayılabilir. Hatta 20. yüzyılın ortalarında modernist şair kimlikleri ile ön plana çıkmış olan şairlerin şiirleri incelendiğinde postmodern ögelerden bazılarını barındırdığı da gözlemlenmektedir.

Postmodernizm akımının edebiyatta karşıt olduğu taraflar kadar bir de yakın olduğu anlayışlar bulunmaktadır. Multi doğruların olduğu fenomenlere bakıldığında bunu beslemesi gereken yapıların başında imgecilik gelmektedir. Eklektik dilin kendine vücut bulduğu nadir yaklaşımlardan biri imgecilik iken postmodernizmde bu kimliğe uygun şekilde aktarılmaya çalışılmıştır. Belki de şeklinde bir söylem geliştirilebilir. 

Şiirde yeni bir çığır açmış olan postmodernizm anlayışı ilk örneklerini iki büyük Dünya Savaşı sonrasında vermiş olsa da popüler kimlik kazanması uzun bir süreci içermektedir. Popüler olan halkın kullanımıyla ilişkilendirilmektedir. Nesrin şiire yaklaşmasında ön ayak olan postmodernizm popüler şiirlerin de vazgeçilmezi haline gelmiştir. Ciddiyet algısını yerle bir edip sıradanlığın normalliğini ve üstünlüğünü de gözler önüne sermiştir. Kişinin neyi nasıl istiyorsa o şekilde dile getirmesi sanatın kaskatı kurallarını da yok etmiştir. Popüler şiir türleri içinde postmodernizmin daha kolay yer edinmesi böylelikle kolaylaşıyor. Her şey sanatın konusu olabiliyorken takım elbiseli ve döpiyesli şiirleri yazmak bayağılaşmaktadır. Öznenin beğenisi üst kesimin beğenisini yendiğine göre gayesiz bir şiir türünden söz etmek oldukça mümkündür. Bu yüzden şunu söylemekte bir beis yoktur; postmodern şiir hayatın her yerinde capcanlı biçimde kendine yer bulmakta ve okuyucusunun zihninde yer edinmektedir.

İlgili Bağlantılar

Paylaş:
Yorumlar