Türk Edebiyatı'nda Yaşar Kemal Efsanesi

— min. okuma: 6-7 dakika
Türk Edebiyatı'nda Yaşar Kemal Efsanesi

Türk Edebiyatı’nın, eserleri pek çok dile çevrilen Dünyaca ünlü ismi Yaşar Kemal, Osmaniye’de dünyaya gelmiş ve babasını çok küçük yaşta bir kan davası sonucunda kaybetmiştir. Geçirdiği bir kaza sonucu bir gözünü kaybeden sanatçı, büyük acılar içinde büyümüştür. Yazarın gerçek ismi Kemal Sadık Gökçeli’dir. 

Ortaokuldan sonra  eğitimine devam edemeyen Yaşar Kemal, Adana bölgesinde her türlü işi yaparak para kazanmaya çalışır. Bir zaman sonra vekil öğretmenlik yapan yazar, bu süre içinde Çukurova insanını büyük bir farkındalıkla gözlemler.

 Eserlerinde Çukurova hayatını ve insanlarını ne kadar iyi gözlemleyip tanıdığı açıkça görülür. Halkın yaşam mücadelesi, işçi-işveren çatışması, feodalite düzeni, tarlada çalışan köylülerin sıkıntılarını tüm detaylarıyla incelemiştir. Yazar, bir sanatçının kendi öz kültüründen, kökeninden ve toprağından koparak edebiyat yapamayacağına inanmış ve bunun doğruluğunu tüm eserlerinde hissettirmiştir. Büyük usta adeta, dönemin Çukurova'sını okuyucuya yaşatır.  Türk edebiyatında toplumsal gerçekçilik,  Yaşar Kemal ile bütünleşmiş bir olgudur. 

Yazarın Edebiyat ile Buluşması

Henüz ilkokul çağlarında iken kendi kendine şiirler yazan Yaşar Kemal, bu şiirlerini birtakım dergilerde yayınlama fırsatı bulur. Yazar böylece edebiyat dünyasına giriş yapmıştır. Büyük usta 1950’li yıllarda komünizm suçlamalarıyla bir dönem cezaevine girmek zorunda kalmış ve çıktıktan sonra Cumhuriyet Gazetesi’nde yazarlık yapmaya başlamıştır. Yazar, Yaşar Kemal imzasını ilk olarak Cumhuriyet Gazetesi’nde yazarlık yaptığı dönemde kullanmıştır. 1960’lı yıların ortalarından itibaren ise Türk Edebiyatı’nın en önemli eserleri olan kitaplarını yazmaya başlamıştır. 

Yazarın eserlerinde Çukurova insanının özellikleri, yaşamları, acıları, kan davaları, ağalık sistemi, düzene başkaldırı çok bariz şekilde görülür. Yaşar Kemal, eserlerinin büyüleyici tarzı ve üslubu ile uluslararası bir üne sahip olmuştur. “Çukurova Yaşar Kemal Edebiyatının Temelleri” kitabının yazarı Barry Charles Tharaud, Yaşar Kemal’in eserleri için Homeros’un destanlarıyla yarışabilecek nitelikte olduğunu söylemiştir. 

Kendisiyle 44 yıllık bir dostluğu bulunan Zülfü Livaneli, “Gözüyle Kartal Avlayan Yazar Yaşar Kemal” adıyla bir kitap yazmış, büyük ustayı edebi, insani ve siyasi yönleriyle tüm samimiyetiyle anlatmıştır. Yazar, yaşadığı dönemde Fransa’da Onur Nişanı almış ve vefatından sonra Fransa basınında çok defa yer almıştır. New York Times, BBC, Le Monde, Le Figaro gibi Dünya basının önemli mecralarında vefat haberi, yazarın edebi ve siyasi duruşunun detaylarıyla yayınlanmıştır. 

Yaşadığı süre boyunca pek çok defa Nobel Edebiyat ödülüne aday gösterilen Yaşar Kemal, Nobele aday gösterilen ilk Türk olmuştur. Yazarın büyük dostu Zülfü Livaneli, ödülü alamamasına birtakım siyasi küçük hesapların sebep olduğunu ifade etmiştir. 

Eser İncelemeleri

İnce Memed

Yaşar Kemal’in ilk romanı İnce Memed edebiyatta büyük ses getirmiş bir eser. Bu eserde ağalarla köylüler arasındaki ilişki, eşkıyalık konusu en gerçek ve çarpıcı haliyle okuyucuya sunulmuş, eser bir kahramanlığın destanı olarak kabul edilmiştir. Romanda başlarındaki ağanın eziyet ve haksızlıkları ile mücadele etmeye gücü ve cesareti olmayan Çukurova halkının kurtarıcısı haline gelen İnce Memed’in destansı öyküsü anlatılır. 

İnce Memed, günümüze kadar 40’tan fazla dile çevrilmiş büyük bir romandır. İnce Memed, Yaşar Kemal’in kendini büyük ölçüde roman yazmaya adamasında etkili olmuştur. Yazar, ilk kitabından sonra romanın devamı niteliğinde üç kitap daha yazmış, böylece İnce Memed, her biri birbirinden etkileyici dört kitaplık bir seri haline gelmiştir. 

İnce Memed, 1984 yılında İngiliz sinemacı Peter Ustinow tarafından My Hawk adıyla sinema filmi olarak izleyici ile buluşmuştur. 

Demirciler Çarşısı Cinayeti 

Yazarın en önemli eserlerinden biri olan Demirciler Çarşısı Cinayeti, yine Çukurova’da birbiri ile güç yarıştırarak birbirlerini yok etmek için savaşan iki ağanın savaşının yöre halkı üzerindeki etkisi çarpıcı bir dille anlatılmıştır. Güçlülerin savaşı altında ezilen insanların hayatta kalma mücadelesi, toprak kavgası romanın temelini oluşturur. Demirciler Çarşısı Cinayeti, Fransızca’ya çevrilmiş, oldukça ses getirmiş bir romandır. Eser, Akçasazın Ağaları isimli kitapla iki seri halindedir. 

Eserin yazıldığı dönemde Çukurova bölgesinde tarımda makine ve traktörler  kullanılmaya başlanmış ve bu durum, ağalık sisteminde değişikliklere yol açmıştır. İşte romanda bu önemli değişimin tüm izleri okuyucu ile buluşturulmuştur. O dönem ülkede siyasi yapıda da değişiklikler olmuş, bu nedenle eser Türkiye’de değişim sürecinin anlatıldığı önemli bir yapıt haline gelmiştir. 

Yaşar Kemal’in destansı üslubu, romanın her satırında kendini göstermektedir. Demirciler Çarşısı Cinayeti, akıllarda yer eden “O iyi insanlar, o güzel atlara binip gittiler.” Cümlesi ile ölümsüzleşmiştir. 

Yer Demir Gök Bakır 

Yazarın Ölmez Otu, Orta Direk romanları ile birlikte Dağın Öte Yüzü ismini verdiği üçlemenin ikinci kitabı olan Yer Demir Gök Bakır, yeterli pamuk toplayamayan köylülerin Adil Efendi’ye borçlarını ödeyememelerini, bundan dolayı yaşadıkları sıkıntıları, zorlu geçen kış döneminde çektikleri açlık ve sefaleti anlatır. 

Romanda köylüler, içlerinde bulundukları zorluktan kendilerini kurtarabilecekleri bir ermiş kişiye inanırlar. Kendi içlerinde bir mit yaratarak ona sığınırlar. Bu, romanın en önemli detaylarından biridir.  Yazar, Çukurova köylüsünün umut ve umutsuzluk arasındaki çaresizliğini düş ve gerçeklik unsuruyla okuyucuya aktarmıştır. İnsanın, çaresizlik anında olağanüstü bir güce inanma ihtiyacı, masalsı bir dille ortaya konulmuştur. 

Eser, yayınlandığı dönem Fransız Eleştirmenler Derneği tarafından Yılın En Güzel Romanı seçilmiştir. Edebiyatta ses getiren roman, aynı zamanda Zülfü Livaneli’nin yönetmenliğinde 1988 yılında sinemaya uyarlanmıştır. 

Yaşar Kemal, romanların yanı sıra Sarı Sıcak isimli öykü kitabına da imza atmıştır. Aynı zamanda Bu Günlere Bahar İndi adıyla bir şiir kitabı mevcuttur. Teneke, Yılanı Öldürseler, Yağmurcuk Kuşu, Tek Kanatlı Bir Kuş, Fırat Suyu Kan Ağlıyor Baksana yazarın diğer romanları olup, Çakırcalı Efe, Ağrı Dağı Efsanesi, Binboğalar Efsanesi, Üç Anadolu Efsanesi olmak üzere dört destansı romanı da kaleme almıştır.  

Paylaş:
Yorumlar