Amerikalı 7

-Sizin kazı bölgesine yakın sayılır
-Açılmış mı?
-Yeni açılmış. İçinden pek çok tarihi eser çıktı.
-Nerede bunlar komutan?
-Bende hepsi odamda duruyor.
-Görmek için sabırsızlanıyorum
-Tabi zaten savcı beyin emri ile size teslim edeceğim ama dedim ya şu cinayeti çözmemiz gerekecek.
-Peki, bizim yapacağımız şey nedir?
Suat başçavuş yüzüğü cebinden çıkarttı, masanın üstüne bıraktı.
-Şunu incelemeni istiyorum.
Kazı komiseri yüzüğü eline aldı. İncelemeye başladı.
-Bu yüzük en az iki bin beş yüz yıllık. Likya'lılar döneminden kalma. Bakın üstündeki armayı görüyor musunuz? Bu krallık arması. Kraliyet mensuplarına ait bir mezar bulmuşsunuz anlaşı- lan. Sanırım içindeki işaretleri görmediniz. Bakın içinde bazı semboller var. Tanrı, büyük kraliçe, ülke gibi. Bu önemli bir belge sayılabilir. Geri kalanlar nerede demiştiniz sizin odada mıydı?
-Evet, benim odada.
-Bu yüzüğün bulunduğu yer bize çok şey anlatabilir. Oraya gidebilir miyiz?
-Gidelim.
Ayağa kalktılar. Minibüs dar yolları takiben patikanın ağzına geldi.
-Yeniden yürümemiz gerekecek
Mezarlığın ağzına geldiklerinde güneş tam tepedeydi..Kazı komiseri anlatmaya başladı.
-Bu mezar Likya'lılar döneminden kalma, klasik bir kaya mezar. Zaman içinde toprak çöküntü yapmış, bakın bu doğal olmayan akıntılar oluşmuş. Bu sebeple de mezar yeri belli olmuş. Bu girişte bulunan kaya bir sunak. Üstündeki öküz başı figürlerini görüyorsunuz değil mi. Bunun üstünde adaklar kurban edilirmiş. Girişin yukarıdan olması lazım.
Erkan söze karıştı.
-Evet yukarıda da bir giriş var.
-Oradan girelim
Yukarı tırmandılar. Dar delikten içeri süzüldüler. Mezarlığın girişindeki o küçük odacıkta durdular.
-Burada giriş önünde bir kapak olması lazım. Hah işte burada. Bakın üstünde bir takım yazılar var. Elleri ile toprağın üstündeki tozları silkeledi. Yazıları okumaya çalıştı.
-Hiyorolglif... Bu mezarın sahipleri hakkında bilgi veriyor. Bunlar kraliyet ailesinin hizmetkârlarının... Çok saygıdeğer bir aile olduklarından bahsediyor. Ama sizi yanıltmak istemem. İncelemeli. Önemli kişiler bunlar. Yazılar tam okunmuyor. Ben bunu sonra analiz ederim. Yalnız bu kapıyı açmamız çok zor olacak. Aha bunun altı kırılmış. Buradan insan geçebilir mi?
-Evet biz geçtik yalnız sırtüstü yatmak gerekiyor.
Sırayla içeri girdiler
-Çok enteresan... Bu güne kadar bu mezarın bulunup da yağmalanmaması hayret verici. Bunlar bu gün soyulmasa bile bin yıllar önce Bizanslılar tarafından yağmalanıyor. Hırsız her zaman hırsız yani. Komutan bunlar çok önemli. Burada mutlaka kurtarma kazısı yapmalıyız. Yoksa yakında burada hiçbir şey bulamayız.
-Hocam bu mezar bize bir şey anlatıyor mu?
-Aslında bütün tarihi eserler bize bir şeyler anlatıyor. Geçmişimizi anlatıyor. Bunlar geleceği- mize de yön veren şeyler.
-Tamam, anladım da cinayet ile ilgili bir şey var mı ne dersiniz.
-Bilmiyorum ama sanki burada önemli bir takım şeyler var gibi.Bu topladığınız eserleri de görebilirsem size net bir şey söyleyebilirim.Tabi birde hocamın görmesi gerek.
-Sabri Bey mi?
-Evet bu konuda uzman kişi o biliyorsunuz.
-Nerede o şimdi?
-Üniversitede toplantısı vardı oraya gitti, akşama gelecek. Ben ona bu durumu bildiririm. Mutlaka sizinle irtibat kuracaktır. Olmazsa beraber gelir o bulunanları inceleriz.
-Benim çok acil bilgiye ihtiyacım var. Bunlar neyin peşinde anlamalıyım. Bak burada bir sürü para edebilecek şey varken almamışlar. Bu da demek ki daha değerli bir takım şeylerin peşin- deler.
-Haklısınız, burada o kadar değerli şeyler var ki anlatmak günler sürer.
-En önemlisi ne?
-En önemlisi mi?
Kazı komiseri bir an durakladı, düşündü.
-En önemlisi burada kayıp bir şehrin var olduğu
-Nasıl yani bu ören yerden başka bir şehir daha mı var?
-Elbette ama şu ana kadar ne yerini bilen çıktı ne de bulan.
-Peki, siz nereden biliyorsunuz
-Bizim hoca yıllardır bu işle uğraşıyor. Bu konuda bir kitabı bile var duymadınız mı?
-Hayır duymamıştım.
-Bakın nasıl şehirlerimizin girişlerinde yön levhaları vardır. İşte onun gibi bir tabelada bu ören yerin girişinde varmış, zamanında deprem ya da vesaire suretle bu taşlar yok olmuş kalıntı haline dönüşmüş. Biz bunları puzzle yapar gibi birleştirmeye çalışıyoruz. Ama eksik çok.
-Bu adamlar da bunu arıyor olmasınlar.
-Olabilir.
-Belki de bulmuşlardır.
-Olabilir komutan, asıl ilginç olan ne biliyor musun?
-Nedir?
-Bu şehir o dönemin en zengin şehri. Bütün ticari hareketler orada yapılıyormuş
-Ben burada oluyor sanıyordum.
-Tamam, burada da oluyor ama asıl dediğim bu kayıp şehirde. Buradan daha zengin. Batı Akdeniz'den Anadolu'ya açılan yegâne kapılardan biri. Burası doğal limanlardan biri biliyor- sunuz.
-Tabi bu da hazine avcılarının iştahını kabartıyor.
-Kabartmak ki ne kabartma. Ben buraya ekibi çağırayım da hemen kazıya başlasınlar.
-Nereye gidecek bu malzemeler?
-Müzeye... İl müzesine. Sizin işiniz bitti değil mi komutan buralarda.
-Evet, bitti ama çıkarttığınız şeyleri götürmeden evvel görsem iyi olur
-Tamam ben size haber veririm.
-Şu yazıların da manasını öğrenmek istiyorum.
-Olur, ben çözümlemesini yapınca tam metnini size gönderirim.
-Size kolay gelsin.
-Ben de geleyim de yol kenarında inerim. Gideyim de kazı ekibini buraya yönlendireyim.
Mezarın ikinci deliğinden dışarı çıktılar. Gün ışığı gözlerini kamaştırmıştı. Patikayı takip ederek arabanın yanına geldiler. Dar yollarda manevra yapan minibüs güç bela geri döndü.
Karakola vardıklarında kapının önünde küçük bir kalabalık onları bekliyordu.Köy muhtarı ve ölen kişinin akrabaları onları bekliyordu.Kızgın ve üzgün bir kalabalık Erkan'a hasmane duygularla bakıyor, her an saldıracaklarmış gibi duruyordu..Karakol komutanı eli ile gelenleri selamladı.
-Hoş geldiniz. Muhtarım sen de hoş geldin, ne yaptınız gel anlat bakalım.
Arkası yarın...

23 Şubat 2010 5-6 dakika 39 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar