Ankara Kitap Fuarı İzlenimleri

2 Aralık cumartesi günü Ankara Kitap Fuarı ATO Congresium da başladı. Her zaman ilgiyle takip ederim Kitap fuarlarını. Bizimde ilgi alanımız bu ne yapalım vazgeçemiyoruz ne  okumaktan, nede yazıp çizmekten ve kitaptan.

Tam kuyruğa girince, çocukluk arkadaşım da olan aynı zamanda, yazar arkadaşımı aradım geliyor musun diye. Dün uğramış, giriş ücreti yirmi lira deyince, herhalde şaka yapıyor dedim. İçeri girince şaka ile değil gerçekle karşılaştık. Yirmi lira..

Geçen sene sanırım beş lira olan fiyat bu sene nasıl yirmi olur? Dört katına çıkmış. Tamam her şey pahalandı da bu kitap yahu kültürel bir olay. Her gün uğrarım dediğim fuara en fazla bir kere daha giderim. Bizim gibi emekli adamlar için oraya on gün gidip, iki yüz lira saymak büyük yük. Hayat pahalılığı kitap fuarına da çökmüş. İkinci el kitaplara bile sahaflar elli altmış lira fiyatlar koymuşlar.

Fuarda kitap imzalayacak bir sürü dostum arkadaşım var. Daha önce bir vesile ile tanışmışız. İnsan istiyor kitaplarını imzalatıp almak. Lakin emeklide bir insanım. Bakalım nasıl kalkacağım altından bu pahalılıkta ?

Bedava olsa giriş ya da çok cüzi bir fiyat olsa ne olur sanki? Bu işler ile ilgilenen bir devlet yetkilisi, amir filan yok mu? Zaten senede bir bilemedin iki kere oluyor en fazla bu kitap fuarları. İnsanları, hele de biz kitap severleri enayi yerine koymasınlar. Öğrencilere öğretmenlere indirimli, biz emeklilere de indirimli olsa fena olmaz...

Kültür, kitap, okumak, yazmak, edebiyat, birikim, savsaklanacak bir konu değil. Zaten on gün boyunca yüz binlerce insan ziyaret edecek bu fuarı. Giriş fiyatını makul bir değere çekseniz fazla bir şey kaybetmezsiniz... Bizleri de soğutmamış olursunuz kitaptan ve okumaktan... Duada ederim billahi hepinize...