Anne Beyaz Giyme

Mertcan ,alti yaslarinda cok utangac ama hayat doluydu. annesinden baska yaninda utanmadigi bir kisi daha vardi, Cigdem.... oda icine kapanik utangac ama mertcan gibi saf degil, daha cok ince, kivrak zekaliydi. hizli ve pratik cevaplari, izahlari olurdu. cigdemde mertcanla arkadaslik etmekten cok mutluydu. o ,mahellenin diger cocuklari gibi kendisini üzmüyordu.hep daha icten yaklasir, cigdemi üzecek seyler yapmaktan kacinirdi. mahallenin cocuklarina karsi cigdemin koruyucusu gibiydi. bir an olsun yanindan ayrilmazdi. bütün mahalleli bilirdi tanirdi cigdemin babasini, mertcandan haric, bir tek o bilmezdi kumarci halili, anlatilanlara göre kumar yüzünden her seyini, varini yogunu kaybetmis. bununlada kalmamis , ailesinin cok kötü kosullarin icine düsmesine neden olmus.cogu kis yakacak odunlari olmadigindan , odun hizarhanelerine gidip kesilenlerden arta kalan kabuklari ve kirintilari toplarlarmis. cigdemin annesi kocasinin kumarina care bulamayinca, cocuklarini ac birakmamak icin haleplere kacak esya getirmeye gider,kapi kapi dolasip bohcacilik yaparmis. kumarci kocasi ya zorla parayi elinden alirmis yada sakladigi yerden calarmis. en sevdigi arkadasi cigdemin ailesinin basinda bunca sorun oldugunu mertcan, safligiyla hic anlayamamis. anlasaki ne yapabilirdiki, cigdem icin daha cok üzülürdü.sadece birkere cigdemi annesinin sirtinda kaba bir yükle yürürlerken görüp sormustu,Neriman teyzenin sirtindaki yükün ne oldugunu ? ve nereye gittiklerini ? cigdem her zamanki gibi atik davranip gecistirmisti, babasinin isyerinde ihtiyaci olan bazi malzemeleri götürdüklerini söylemisti. mertcan aklina takip sorun etmemisti bunu. düsünememisti cigdemin bütün gün boyunca annesiyle kapi kapi dolasip esyalar satmaya calisacaklarini, cogu kapidan azarlar isitecegini, yapilan hakaretlerden cigdemin taze, incecik gururunun kirilacagini. sokak sokak gezmekten cigdemin ayak altlarinin sisip, su toplayacagini ....... mertcanin ailesi fazla mahalleli ile icli-disli degilerdi, kendi isleri gücleriyle ugrasirlardi. evde ne zaman ortalikta gezinen söylentilerden söz acilacak olsa, mertcanin babasi hemen müdehale eder kapatirdi. kimsenin isine karismayin, kimse hakkinda ön yargili davranmayin derdi hep. mertcanin annesi daha cok acima hissiyle davranir, yüreginin sesiyle konusurdu. sunuda eklemeyi unutmazdi benim cocuklarim olaki sakin kimsenin gururunu kirmasin. bunu asla kabül edemem derdi.......mertcan en kücükleriydi, en saflariydi olup biteni ne fazla anlayabiliyor, ve nede bir anlam verebiliyordu. belki biraz olaylari anlayabilseydi, cigdemin bunca zorlukla basbasa kaldigini, mümkün olmasa bile cigdemin üzülmesine engel olmak icin her seyi yapmak isterdi her halde, onun icin annesinden sonra her seyden degerliydi cigdem. kis boyunca fazla görüsememislerdi cigdemle, cok az olan görüsmelerindede cigdemin eskiden olmadigindan cok buruk oldugunu farketmisti. ne kadar ögrenmeye calismissada kendisine hic bir sey anlatmamisti cigdem. mertcan sanki hayatinin en kötü kisini yasamisti. gercekte ise, cok kötü bir kis yasandigindan cigdemin annesi haleplere gidememis, dolayisiyla esya getirip satamayinca ailasi, cocuklari cok perisan olmustu. o derece kötülesmiski durumlari, mahallenin firincisinin teklifini gururlari incinmis olsada kabül etmis neriman teyze. mahallenin firincisi paraniz olana kadar size ekmekleri veresiye verebilirim demis, ama bu sonunda yüklü, agir bir mevla olur sizi zor duruma sokabilir demis. onun yerine bakin, firinda her gün biraz yanan ekmekler oluyor , bunlari satamadigimizdan atmak zorunda kaliyoruz aslinda hala bu ekmekler iyiler, sadece satmaya uygun degiller ben bunlari size herhangi bir karsiligi olmadan verebilirim demis. ve bu konuda anlasmislar. uzun, soguk kisin ardindan havalar daha yeni yeni isinmaya baslamis. mertcanin annesi mutfakta kahvalti hazirlarken, mertcan pencereden sokaga bakarken bir yandanda sütünü iciyormus. cigdemin firina dogru gittigini görünce birden heycanlanmis
-Anne kahvalti icin firindan ekmek aldiniz mi ?
-Abini birazdan gönderecegim oglum demis annesi
-Lütfen ben gideyim bu gün demis mertcan.
.Annesi sasirmissada, firin fazla uzak olmadigi icin , al o zaman su parayi iki tane ekmek alirsin , gidip gelirkende kendine dikkat et tamammi demis. havalar daha tam isinmadi üstüne kalin seyler almayida unutma demis arkasindan kosarak evden cikan mertcanin. bir solukta firina ulasmis mertcan, bir an önce cigdemi görmek istiyormus. firina ulastigi esnada cigdemin elinde bir musamba torbayla döndügünü görmüs. bekle beraber yürürüz , iki ekmek alip hemen geliyorum demis. acele acele aldiktan sonra ekmekleri cigdemin yanina gelmi ve yürümeye baslamislar. yolda yürürlerken bu kis cok az görüstüklerinden, birbirlerini özlediklerinden bahsedip, konusmuslar. bir ara yürürken cigdemin ayagi bir seylere takilmis ve cigdem elindeki ekmek torbasiyla yere düsmüs. torbadaki ekmekler disariya firlamis, ekmekler siyahmis, karaymis mertcan sasirmis cigdeme kendisinin elindeki ekmeklerin neden beyaz, onunkilerinin neden kara olduklarini sormus. cigdem hemen ince, kivrak zekasini konusturmus. firinci amca diyorki, buralarda bir tane kara kuyu varmis, beyaz olan ne varsa icine cekip yutuyormus ve onlarin hepsini kara yapiyormus. bu ekmekleride icine cekip böyle kara yapmis.demis ekmekleri tekrar toplayip torbanin icine koymuslar ve yürümüsler. daha sonra görüsmek icin sözlestikten sonra ayrilmislar. mertcan evden iceri girdikten sonra ekmekleri birakmak icin mutfaga gitmis, annesinin üzerindeki beyaz elbiseyi görünce , telasla heyecanli, heyecanli anne beyaz giyme demis......

02 Ocak 2011 4-5 dakika 15 öyküsü var.
Yorumlar