Aşk Hırsızı

Aile fakir, bunun yanı sıra erkeğin haylazlığı, ailelerinin iradesiyle bir araya gelmeleri, dolaysıyla bir ailenin temelini oluşturan sevgi ve saygıdan yoksundular. Bu nedenle mutsuz bir evlilik yapılmıştı. Evlenmişler fakat temeli olmayan bir yuva inşa etmişlerdi. Her ne kadar isteksiz bir evlilik olsa da ayni çatı altında yaşıyorlardı.






Aradan geçen bir zaman sonrasında kadın hamile olduğunu fark etmişti. Hamileliğin fark edilmesi bir çocuklarının olacağı dahi onlara mutluluğu getirmemişti. Huzursuz yaşamları devam ediyor, etraflarının telkinleri dahi yaşamlarına etki etmiyordu.Günler geçiyor bebeğin doğumu yaklaşıyordu.
Erkek bir akşam eve döndüğünde evin dışına taşan bir bebek sesiyle karşılaştı. Yanlarındaki komşularının yardımlarıyla bebekleri dünyaya gözünü açmıştı.
Elini uzatıp kendiliğinden açılmak üzere olan kapıyı açtı barındıkları eski, tek odalı barakanın köşesindeki sedirde kucağındaki bebeğiyle karısını gördü. Bir oğulları olmuştu. Bebeği eline alıp bir baktı, oda artık bir babaydı. Çocuk sevgisi evliliklerinde biraz iyileşmeye sebep olsa da geçici bir iyileşmeydi.







Günler geçiyor bebek serpiliyor büyüyordu. Annesinin arkasından koşuşturmaya başlamıştı. Okul çağının gelmesiyle çocuk ailede yaşanan huzursuzluğu daha iyi kavrıyor, olumsuz etkileniyordu. Bozuk bir aile düzeni ve anne babanın geçimsizlikleriyle dünyaya gelen çocuk, dengesiz ve eğitimsiz bir şekilde büyütülüyordu. Bu evlilik çekilmez bir hal almıştı. Hatta çocuk dahi büyüdükçe bunun farkına varıyordu. Nihayetinde anne baba ayrılmaya karar vermişlerdi. Çocuk hiç bir şeyden haberdar değildi. Eve gelmeyen babayı annesine soruyordu, ama henüz bir aile yapısına ve ailelerin ayrılmasına aklı ermiyordu. Bir müddet baban gelecek diye çocuğu avutan anne daha sonra çocuğa gerçeği açıklamak ve bilgilendirmek zorunda kalmıştı.







Çocuğun okul çağı gelmiş okula başlamıştı. Okulda ve sokakta arkadaşlar ediniyordu. Babanın eksikliği bir aile düzeninin olmayışı onu olumsuz etkilediği gibi hırçınlaştırıyor ve kötü huylar edinmesine sebep oluyordu. Yaşı geçtikçe annesi ona söz geçiremez duruma gelmişti. Ağır aksak okulunu bitirmişti ve artık yetişkin bir genç olmuştu. Etrafındaki arkadaşları onun kötü huylar edinmesine sebep olmuştu. Zaman zaman eve gitmiyordu. Anne çaresiz, üzüntüyle oğlunun nerede ne yaptığını merak ediyor ama maalesef elinden hiçbir şey gelmiyordu.
Bir gün evin kapısı çalındı, anne kapıyı açtığında irkildi karşısında bir polis memuru vardı. Anne her ne kadar oğlunun kötü alışkanlıkları olduğunu bilse de ona her hangi bir suçu yakıştıramıyordu. Polis'e oğluma bir şey mi oldu diye telaşla sordu. Polis ''Oğlunuz bir suç işlerken yakalandı sizi emniyete davet ediyoruz'' dedi. Anne yıkılmış bir şekilde emniyete gitti. Oğlu hırsızlıktan yakalanmıştı. Kısa bir tutukluluktan sonra serbest bırakılan delikanlı kötü alışkanlıklarından vazgeçmemişti. Annesinin yakarışına rağmen bilhassa etrafındaki kötü arkadaşları onun yaşam şeklini belirliyordu. Böylesine tehlikeli ve hiçbir şekilde kabul görmeyen bir şey yapıyorlardı.






Bir gece hırsızlık yapacakları bir eve usulca girmişlerdi. Ev halkı derin bir uykudaydı. Evin odalarını gezip sağı solu karıştırıyordu ki girdiği oda da derin bir uykuda olan evin kızı vardı. Delikanlı kızı görünce o an hırsızlık yaptığını dahi unutmuştu. Kızın güzelliği onu adeta sarhoş etmişti. Hiçbir şey almadan dışarıya çıktı. Dışarıda gözcülük yapan arkadaşına ev ahalisinden birinin uyandığını söyledi.






Kızın güzelliği onu büyülediği gibi aklından çıkmaz olmuştu. O evin etrafında dolaşıp kızı tanımaya çalışıyordu, oysa kızın hiçbir şeyden haberi yoktu. Delikanlı kızı takip edip okulunu ve çevresini tespit etti. Onun etrafında dolaşarak tanışma fırsatı yaratmaya çalıştı. Fakat tanışma fırsatını elde etse de onun bu kötü imajı arkadaş olmalarına engel olabilirdi.






Delikanlı henüz hiçbir ilişkileri olmamasına rağmen âşık olmuştu. Çare arayan genç onun karşısına dürüst bir kişi olarak çıkmak için kötü huylarına son vermeyi düşünmeye başlamıştı. Arkadaşlarını atlatmak için akşamları eve kapanır olmuştu. Arkadaş çevresini değiştirmeye çalışıyordu. Her ne kadar sağda solda çalışıyor olsa da hem düzenli bir iş hem de kıza daha yakın olabilmek için kızın okuduğu okul kantinine iş için başvurdu. Toplumda henüz onun bir hırsız olduğu konusunda bir şaibe yoktu. Çalışana ihtiyacı olan kantinci onun iş isteğini kabul etti. Delikanlı artık çalışıyordu kötü alışkanlıklarını terk etmişti. Bu durumu annesini dahi şaşırtmıştı.





Düzenli bir şekilde işine devam ederken kıza yavaş yavaş yanaşıyordu. Bir müddet sonra ona arkadaşlık teklif etme fırsatını yakalamıştı. Zaman içinde arkadaşlıkları ilerledi. Artık birbirlerini deli gibi seviyorlardı. Kızın okulu bitmek üzereydi, yüksek öğrenime başlayacaktı. Düşündü, erkek arkadaşını anne ve babasına tanıştırmak istedi.





Bir akşam delikanlıyı evlerine davet etti, fakat ortada ikisinin de bilmediği garip bir durum vardı. Kız, erkek arkadaşının esasında bir gece evlerine giren hırsız, delikanlı ise kızın babasının onu hırsız olarak yakalayan bir polis olduğunu bilmiyordu.

18 Ekim 2013 5-6 dakika 30 öyküsü var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (3)
  • 10 yıl önce

    Sürükleyici ve bir o kadarda ilginçlikler ile dolu bir öykü. Hayatın nerede ve ne zaman karşımıza neleri çıkaracağını ancak yaşayarak öğreniyoruz. Tebrikler Mustafa güzel bir öyküydü...👍

  • 10 yıl önce

    keyifle okudum. Dost kalemi kutlarım

  • 10 yıl önce

    Cogu hikayenin sonunda ne olacagini tahmin edebiliyoruz ve ben bu hikayeyi okurken beklemedigim bir sonla karsilastim. Kaleminize saglik.