Bir İlginç Randevu

-Seninle telefonda konuşmak kesmiyor aşkım, solukların saçlarıma tutunsun istiyorum.
-Zor değil söylediğin şey, sen iste hemen buluşuruz.
-Nasıl olur?
-Aşkımızın imkansızlığa yenik düşeceğini mi zannettin
-Hayır, asla! Nerde ve kaçta?
-Başını yastığa koy, gözlerinin kapanmasını bekle.
-Olur, yalnız gecikme
-Senden önce ordayım.
İki sevgili hasretin verdiği heyecanla zoraki uykulara dalar...
-Nerde kaldın? Yoksa yine makyaj, elbise derken...
-Yok be deli dişlerimi fırçalamayı unutnuştum. Hem rüya bu; masrafsız, zahmetsiz istediğim elbiseyi beğendim
-Doğru ya... Bir de bedava olunca en pahalısından almışsındır.
(Gülüşürler)
- Neyse gel otur. Saçlarına hasret sol omzum seni bekliyor
-Ooo mekan da afilliymiş, tapusu sevgimize ait yıldızlar altında...
-Evet aşkım. Bizim yıldızlar bugün daha parlak
-Aslında ışıldamak bahane, onlar bize gülümsüyor sevgilim
-Rüyadaki randevuların tadı ayrıymış sevgilim. Baksana, bize bekçilik eden ağacın yaprakları bile efsunlu
-Ha, evet... Benim de dikkatimi çekti, bulut saflığında yapraklar
-Bak, bir tanesi bankın üzerine düştü
......
Bir müddet dilleri susup gözlerini konuştururlar...
Sonra vaktin bittiğini haber veren sabah ezanı...