Çetinin Hazine Hikayesi.4

Osman ağa hanımı Hayri'ye teyze hoş geldin çetin
elif yavrum sende hoş geldin İstanbul'a gittiniz sizi göremez olduk der
nasılsınız iyimi'sin muhabbetinden sonra çetinin ilk hedefi salonun ortasındaki
ocağın yanındaki minder olur çöker oturur
Osman ağanın oğlu Ahmet/de çetinin yanına sıvışır
ee Ahmet Fatma ablanın düğünü varmış hayırlı olsun evet ağabey sağ/olun der
ve çetin arada bir kaçamak bakışlarla ocağın bacasını inceler
içinden vay beah şimdi iki metre yukarıda çil çil altınlar benimi bekliyor
az kaldı ama az kaldı nasıl olsa bir yolunu bulacak sizi oradan söküp alacağım illaki der
çetin arada bir dikkatli ve kaçamak bakışlarla ocağın bacasını inceler
bacadan yukarıya doğru basamak ve çıkıntılarını görünce
içi iyice ferahlayan çetin
evi keşif için gelmekle ne kadar iyi ve isabetli bir karar verdiğini anlar
gözü altın hırsı kaplamış ve tek hedefi küpün içindeki altınlar olanın
çetinin kulakları konuşulan sözleri duyamayacak dalgın olan çetin
mecnun misali sağır durumdadır
kendine sorulan soruyu anlamayınca elif çetini dürter
düğünden bahsettiklerini anlayan çetin evet hayırlısı olsun
Hayriye teyze Ekrem iyi çocuktur bilirim Fatma'ya layık olur eminim
düğüne geliriz elbet diyerek
sohbete muhabbete müdahil olur neşeli şen espirili bir adam kılığına girer
çetin keşfini bitirmenin rahatlığıyla
çaylar ikramlar derken geleli bir saati aşmıştır çetin elife kalkmak için işaret eder
Hayriye teyze iziniz'le anam bize bir saat izin verdi der keh keh gülerek
vedalaştıktan sonra evden çıkarlar.
beş gün geçer ama beş asır gibi geçmiştir çetin için
nihayet Fatma'nın düğünü kurulur
ailede herkes düğüne gittiği için evde yalnız kalan çetin
hazineyi almaya dair bir hırsız bir soyguncu gibi plan yapmaya başlar
gerekli aletleri gözünde canlandırır öncelikle çuval sağlam bir keser murç
tornavida başka aletlerde almayı düşünür ama yüksek ses çıkarır diye vazgeçer
birde ne olur ne olmaz diye sandıkta gizlenmiş babasının silahı aklına gelir
sandığı açar silahı eline alır bir an
Osman ağanın kendini bacadan taşları sökerken yakaladığını
gözünde canlandırır sonra onu vurduğunu ve sonrasını katil olup
jandarmanın yakaladığını ellerini kelepçeleyip kendini götürürken köylülerin
yüzüne tükürdüğünü hayal eder
sonra yok artık lan silah olmaz ben para ve altın için adam vuramam
silah'dan vazgeçip geri yerine koyar
hem silah ses çıkarır hepten pisliğe batarsın manyak der kendine
aklım iyice karıştı delireceğim galiba ben bu hazineyi düşünmekten
akıllı ol çetin kendine hakim olmalısın tut kendini biraz daha
tut'ki hazineyi aldın nereye koyacaksın
evet bu konuyu düşünmeliyim
ihtiyarla oturduğum fasulye sırıklarının arasına gömerim sonrada
hele bir gömüyü bulayım'da varsa yerinde duruyorsa sonrasına bakarım.
torbayı alır sarmalar ceketinin arasına gizler
Osman ağanın evine doğru yol alır evin yanına varınca
torbayı evin arkasındaki otların arasına saklar
evin etrafında bir iki tur atarak kolaçan ettik'ten sonra düğün devam ediyor millet epeydir beni göremiyor şüphe uyandırmamak lazım
gideyim ortalıkta görüneyim düğün halayına'da katılayım
aynı köyden Fatma ile evlenen Ekrem'in evlerine doğru yürür
çetin bir avantajı daha olduğunu fark eder

02 Temmuz 2017 3-4 dakika 8 öyküsü var.
Yorumlar