Çılgınlık Yapmak İstedim/ Tüm Çılgınlara Selamlar

--- Nereden aklıma düştü bilmiyorum,Çocukluğum-mu yoksa çılgınlığım-mı onu da bilmiyorum. Bana bir zamanlar Kırıkkale'de çılgın derlerdi, akla hayale İpe sapa ( Şimdiki Düşüncelerimle) gelmeyen hareketler ve işler yapardım) bazen kızıl ırmağa gidip yüzerdim bazen de balık avlardım bana kızan dost arkadaşlarım olurdu bir gün bu Kızıl ırmak diğerlerine acımadığı gibi sana da acımayacak ve senide alıp götürecek diye sitemkâr bir şekilde kızarlardı aldırmazdım nedendir bilmiyorum hak verdiğim zamanlarda olurdu onlara dinlerdim de bazen.
--- Bugün günlerden Cumartesi ve İstanbul'a yağmur yağıyor bu yağmur kimine göre ahmak ıslatan kimine göre de aşık ıslatan ama ne fark eder yağıyor ya işte bu yeter aylardan Mayıs, kendi kendime bir karar verdim ve kalk Muammer eski günlerdeki gibi bir çılgınlık yap dedim, denize girmek bile aklıma geldi de fakat vazgeçtim. Bakır köy sahiline geldim Yürüdüm yürüdüm hiç durmadan ağır adımlarla yürüdüm Bakır köyden Yeni kapı ya kadar yürüdüm, Baktım etrafa benden başka daha kimler bu çılgınlığı yapıyor diye, benim yaş grubumdan az olan insanlar vardı, liseli aşıklar ve sevgililer vardı,

-- Hani Şair diyor ya.

Kah Çıkarım Gök yüzüne Seyrederim alemi,

Gah İnerim yer yüzüne seyreder alam beni,

--Bende öyle yaptım. Yağan yağmurun ıslatmasına bakmadan yürüdüm, yalnızlık beni sarıp üşütürken,ben yalnızlığı yakıyordum ama, kimin umurumdaydı ne benim üşümem,nede yalnızlığın umurundaydı yanmak, çiçek satan çingene kızları ve kadınlarının dahi azlığı dikkatimi çekti azlardı birkaç tanesi vardı onlarda liseli aşıklara çiçek satmaya çalışmakla meşgullerdi etrafta birkaç tanede orta yaş gurubundan kaçak aşıklar ve sevgililer vardı beklide bana öyle gelmişti beklide evlilerdi ama hiç kimse kimsenin farkında değildi, yağan yağmur değildi sanki herkes ıslanmıştı bende dahil hiç kimse adeta sözleşmiş gibi şemsiye açmıyordu.

--- Kimisi sigarasından bir nefes alırken, bir başkası yanındakinin eklini sıkı sıkı tutuyordu kaçmasın dercesine, herkes halinden memnundu, uzaklardan geçip giden ve bizlere siz ne ahmaksınız dercesine acı acı düdük çalan gemilerin arkasından koşan dalgaların sahile ve kayalıklara çarparak çıkardığı homurtular dahi hiç kimseyi rahatsız etmiyordu, dolgu yapılmış kayalıklarda kaçak aşıkların bir birbirleriyle pervasızca ve ateş lice öpüşmeleri hiç kimsenin umurunda değildi kimse görmüyordu yada görmek istemiyorlardı hiç kimse ayıptır yahu da demiyordu halbuki başka zaman olsa bir sürü vatandaş ahlak bekçiliği ne soyunup ayıptır edep sukut etti diye homurdanırlardı ama bu gün bu yağmurda hiç bir kimse görmüyordu yada görmekte istemiyordu belkide, günlerden hemde Cumartesi olmasına rağmen insanların az oluşu da bir başka şeydi sanki bu gün sahile sadece ıslanmak isteyenler çıkmıştı . Bu gün bir Cumartesi günü ve Mayıs Ayında Islanmak Bazen iyi geliyor İnsana, aslında bu tür kasvetli havayı hiç sevmem bana bu bu havalar ayrılığı hatırlatır ve bazen canımı yakar ben buna da aldırmadım bu sefer canımı-da yakmadı yada bana öyle geldi galiba yalnızlığın benim canını yakmasından dolayı zaman benim canımı yakmaya zaman bulamadı beklide. Şuan Saat, 15-58 ben bunu bir net kefeden yazıyorum.

-- Bir Mayıs ayında ve Sahilde Islanan Yaşı ne olursa olsun tüm çılgınlara Selamlar.

10 Mayıs 2014

10 Mayıs 2020 3-4 dakika 7 öyküsü var.
Beğenenler (2)
Yorumlar