Çok Güzelsin Dünya
SAVAŞSIZ ÇOK GÜZELSİN DÜNYA
Dünyanın tüm çocuklarına armağan…
Güneş, o sabah her zamankinden daha parlak doğmuştu. Sanki gökyüzü, içinde sakladığı bir müjdeyi tüm dünyaya haber vermek ister gibi ışık saçıyordu. Kuşlar daha neşeli ötüyor, rüzgâr daha sıcak gülümsüyordu.
Küçük Mira, penceresini açıp derin bir nefes aldı.
“Hava bugün neden bu kadar güzel?” diye düşündü.
Ama bilmediği bir şey vardı: O gün, dünyanın kaderi değişmek üzereydi.
Bir anda odasında ince bir ışık belirdi. Işık yavaşça şekil aldı ve parlak kanatları olan minik bir varlığa dönüştü. Bu, “Barış Perisi”ydi.
“Mira,” dedi perisi, “dünyanın senden bir dileği var.”
Mira şaşkınlıkla gözlerini açtı.
“Benden mi? Ama ben sadece bir çocuğum!”
“İşte tam da bu yüzden,” dedi Barış Perisi, “çocukların kalbi, büyüklerin unuttuğu en güzel şeyleri hatırlar. Sevgin, hayalin ve cesaretin… Dünya tam da buna ihtiyaç duyuyor.”
Peri, Mira’ya avuç içi kadar yuvarlak bir kristal verdi.
“Bu ‘Barış Kristali’. İçinde tüm çocukların hayalleri saklı. Ama onu büyütecek biri lazım. Savaşların, kavgaların olmadığı bir dünya yaratmak ancak senin gibi iyilikle dolu bir çocukla mümkün.”
Mira kristali eline alınca kalbinin içi sıcacık oldu. “Ben bunu yapabilirim,” dedi kararlı bir sesle.
Peri gülümsedi ve Mira’nın kulağına fısıldadı:
“Barış, tek bir çocukla başlar. Sonra dünyaya yayılır.”
---
BARIŞ YOLCULUĞU
Mira dışarı çıktı. Sokakta koşan çocuklara kristali gösterdi.
“Kavga etmeyelim, kırılmayalım, birbirimizi dinleyelim,” dedi.
Kristal biraz büyüdü.
Okula gitti.
Öğretmeni üzgün görünüyordu. Mira ona sarıldı.
“Bugün her şeyi güzel yapalım,” dedi.
Kristal biraz daha büyüdü.
Sonra başka ülkelere, başka dillere, başka renklere birbirine benzemez çocuklara doğru rüzgârla yayıldı. Her çocuk kristale dokunduğunda kristal büyüdü, ışığı çoğaldı, dünya yavaşça ısındı.
Afrika’da bir çocuk su bulamayan kuşlara yardım etti.
Japonya’da bir çocuk arkadaşına kırılan oyuncak için üzülmemesini söyledi.
Türkiye’de bir çocuk, yeni tanıştığı bir yabancıyı gülümseyerek karşıladı.
Brezilya’da bir çocuk annesine sofrayı hazırlamasına yardım etti.
Kanada’da bir çocuk, yalnız bir çocuğun yanına gidip birlikte oynamayı teklif etti.
Ve her iyilikte, her gülümsemede, her paylaşımda kristal parıldadı… Parıldadı… Parıldadı…
Bir gün geldi ki, kristal ışığı artık gökyüzüne sığmadı.
Güneş kadar parlak, ay kadar huzurlu bir ışık oldu.
O kadar büyüdü ki tüm dünyayı sardı.
---
BARIŞIN MUCİZESİ
O anda insanlar durdu.
Silahların sesi sustu.
Kalplerin sesi duyuldu.
Bir anne: “Birbirimize neden zarar veriyoruz?” dedi.
Bir asker: “Evime dönmek istiyorum,” dedi.
Bir baba: “Çocuklar daha güzel bir dünya hak ediyor,” dedi.
Ve dünya, uzun zamandır unuttuğu bir şarkıyı yeniden hatırladı:
Barış şarkısı…
Kıtalardan kıtalara yayılan, renklerden renklere karışan bir melodi…
Çocukların gülüşleriyle güçlenen bir şarkı…
---
O GÜNDEN SONRA…
Dünya, Mira ve milyonlarca çocuğun iyilikle büyüttüğü Barış Kristali sayesinde artık daha sevgi doluydu.
İnsanlar “Ben” demeden önce “Biz” demeyi öğrendi.
Sınırlar, korkular, kavgalardan daha güçlü bir şeyle tanıştı: merhamet.
Ve o günden sonra dünya, her sabah Mira’ya fısıldar oldu:
“Savaşsız çok güzelsin dünya…”
Mira da gülümseyerek cevap verdi:
“Çünkü biz senin çocuklarıyız.”
SEVGİLİ DÜNYA..!!


