Dalgaların Sesi Mi Bu ? ...

Bir rüzgâr sesine aşık oldunuz mu hiç ? ...

Ya da , bir istridyeyi kulağınıza dayayıp dalgaları dinlediniz mi ?...

Evren , bize sunduğu güzelliklere , her gün bir kez daha hayran olmamızı sağlar . İşte , beni şaşırtan mucizevi olaylardan biri de buydu . Dalga ve rüzgâr sesinin , birbirlerinden ayırdedilemeyen benzerliği .

Sapanca'daydım . Sabahın erken saatlerinde uyanmış ve kuş seslerini dinlemek için terasa çıkmıştım . Hem belki sincap ailesinin telaşla yiyecek bulma çabalarını da gözlemleyebilecektim . Kızım , kahvelerimizi getirmiş keyifle yudumluyorduk . Sessizce doğayı seyre dalmıştık . O sırada büyük bir uğultu başladı ve giderek büyüyor korkunç bir hızla artıyordu . Sanki , dev dalgalar vuruyordu sahile . Bunun için yemin bile edebilirdim . Bunlar inanılmaz büyüklükte dalgaların , kayalara vuruşuydu . Şaşkınlık içindeydim . Kızıma baktım . O gayet sakin gülümsüyordu . İki yıldır orada , doğayla içiçe yaşıyor olmasının verdiği bir dinginlik ve alışkanlıkla .... _ Bunlar ormandan gelen rüzgârın sesi Anne endişelenme . dedi. Olamazdı .... ben dalga sesini tanımaz mıydım ?.... Fakat , bir yandan da denize ne kadar uzak olduğumuzu düşünmeden edemiyordum . Kulaklarımı iyice açarak sesi dinlemeye başladım . Gözlerim kapalıydı ve tam önümde hırçın bir denizi hayalliyordu beynim . Bu bir yanılsama olmalıydı . Sanırım hayal görüyordum . Ya da halâ tam uyanamamıştım ve rüyaların arasında sıkışmış kalmıştım .

Sıcacık ve mis kokulu kahveden bir yudum daha aldım . Yok yok uyumuyordum ve tepelerde bir yerlerde denizin sesini dinliyordum . Durumum çok vahimdi . Gördüğüme mi yoksa duyduğuma mı inanmalıydım . Karşımda koskoca orman duruyordu , bense yer ve zaman mekân mefhumumu kaybetmiş bir haldeydim .

Kış aylarında , kestane ağaçları tüm yapraklarını döküyordu . İnanılmaz boyutlardaki kuru dallar , rüzgâr estiğinde birbirine vurarak bu korkunç ve ürküten sesleri çıkarıyorlardı . Şaşkınlığım gözlerimden okunuyordu artık . O ürküten uğultuyu dinlemeniz gerekirdi beni anlayabilmeniz için .

Doğa'yı ve tüm Evren'i yaradanı saygıyla ve sevgiyle anmamak mümkün müydü ? ....

Birden aklıma , çocukken oynadığımız bir oyun geldi . İstridyeleri kulağımıza dayar , rüzgâr mı yoksa dalga sesleri mi olduğuna bir türlü karar veremediğimiz o muhteşem doğanın uğultusunu dinlerdik. ,

Ben halâ karar veremedim , rüzgâr mı yoksa dalga sesi midir istridyelerden süzülen o melodik uğultular . Ama şundan eminim , muhteşemötesi bir deneyimdir bu . Ve hayranlığım katlanarak büyür her seferinde yüce Yaradana .

Hayatın tılsımlı seslerine , bir de orman şarkılarını ekledim . Dalga mı rüzgâr mı diye yanılabildiğiniz , o olağanüstü konçertoyu bir kez dinlemeden ölmeyin sakın neolur . Delice etkileneceksiniz .

Ormanın şarkıları adını koydum ben bu resitale .

Yaşam sesleri en büyük mutluluğumuzdur .

11 Mayıs 2009 2-3 dakika 8 öyküsü var.
Yorumlar