Doğuda Hayat Zordur Kumaydım Artık

Doğuda bir evin bir kızı olarak dünyaya geldim annemin gözleri görmüyordu canım gariban anam. Babam da çiftçiydi annem gözleri görmediği için çok sinirliydi. Babam çok kazanıyordu durumumuz çok iyiydi ama annem kız çocuğu yokluğu bilsin gittiği yerde zorluk çekmesin diye bana varlıkta yokluk çektiriyordu. Tavan aralarına saklıyordu her şeyi yedirmiyordu bana hiç. Çok güzel bir kızdım çokta cesur gözüm karaydı korku nedir hiç bilmiyordum. On üç yaşındaydım çeşme başına su almaya gittim hüseyin de ordaydı atatürk gibi yakışıklı çok yakışıklı bir adamdı. Bana ilk görüşte aşık olmuş yaşça benden büyüktü gelip annemden babamdan beni istedi ve evlendik. Ama resmi nikah yoktu ozaman ve kumacılık vardı bende kuma gitmiştim. Artık çok zor günler beni bekliyordu kumamın beş çocuğu vardı çok küççüktüm ve cahildim hiç bir şeyden haberim yoktu. Kumam beni çok kıskanıyordu hiç çekemiyordu. Altı çocuk ta ben doğurdum o fakirlikte yoklukta kumam sürekli kuyumu kazmaya çalışıyor benden kurtulmaya çalışıyordu. Beş oğlum bir kızım vardı yavrularım fakirlikle yoksullukla büyüdüler kumamın çocuklarıyla kavga ede ede. Kumam hüseyine çok büyü yapıyormuş gizli gizli hüseyin evlendiğimizde dünyanın en iyi insanıydı bana tapıyordu. Ama kumam büyü yapa yapa hüseyini deliye çevirdi hüseyin artık çok sinirli çekilmez bir adam oldu. Sürekli dövüyordu beni kan kusuyordum. Bir gün yatağa uzandım yorulmuşum bir gölge hissettim ve yerimden zıplayarak kalktım kumam kudretin elin de kocaman sopa vardı ve başıma vurmak üzereydi. Ben uyanınca şurdan yılan geçtide ona vurcaktım dedi. Evimiz eski toprak evdi ozaman yılanlar kerten keleler geliyordu hep. Kumam beni öldürmek istemişti artık daha dikkatli davranmam lazımdı. Bir gün oğlum evimizin ufacık minicik bir camı vardı onu kırdı allahım hüseyin görürse öldürür bizi dedim telaşlandım o sırada hüseyin geldi ve camı gördü kim kırdı bunu diye bağırdı. Kerem kırdı desem oğlumu öldürcek allahım ben kırdım dedim sopayla beni öyle bir dövdü ki günlerce kendime gelemedim. Çok vahşi gaddar bir adamdı hüseyin nefret ediyordum ondan çocuklarımı başka köylere ırgat veriyor çalıştırıp paralarını kızlarla yiyordu çok rezil biriydi. Hayat çok çekilmezdi bizim için kumayla uğraş hüseyinle uğraş çocuklarla uğraş bımıştım artık canımdan ölmeyi bile istiyordum.Çok çalışkandım yoğurt peynir yapıp satıyor üç beş kuruş para kazanıyordum hüseyinden fayda yoktu bize. Beni hem dövüyor hemde küfür ediyor aşağlıyordu utanmadan rezil. Kumam bahane yapıp çocuklarımı dövüyordu bir gün tandır başında ekmek yaparken eve girdim ekmek koymak için. Bir bağrış oldu dışa koştum bir baktım ki dört oğlum tandıra düşmüş hemen kaldırdım çıkardım onları vijdansın kumam kudret tandıra itmişti ölsünler diye. Akşam hüseyine anlattım kudretin yaptığı rezillikleri kudret yaşça çok büyük güçlü bir kadındı gücüm yetmiyordu ona. Hüseyin kızdı bana kadına iftira atma diye yapmaz o öyle şeyler dedi ve yine öldüresiye dövdü beni. Allahım çıldırmak üzereydim artık dayanamıyordum bu olanlara eğer ben çocukların bağırmalarını duymasaydım yanıp ölceklerdi ama adamın umrunda bile olmamıştı bu. Ne biçim bir babaydı bu anlamıyordum. Aldım çocuklarımı anneme gittim başka çarem yoktu ama annem okadar gaddar bir kadındı ki kabul etmedi bizi kadının yeri kocasının yeridir ordan artık senin ölün çıkar dedi. Babam çok iyi bir insandı ama anneme laf geçiremiyordu annem beni geri yolladı koca evine kudret kapıda karşıladı beni ne oldu pis mendebur yinemi geldin başıma allahın cezası dedi. Allahım kabus dolu günlr yaşıyordum resmen hüseyin geldi ve gelir gelmez dövmeye başladı beni öldüresiye okadar dövdü ki ağzım burnumkan için de kaldı. Artık dayanamıyordum ve burdan kurtulmam lazımdı köye bir gün bir tüccar geldi bana aşık oldu hayatımı anlattım ona oda hazırlan gidelim burdan şehire kurtul sevdim seni ben dedi. Kurtulmak için tek çarem buydu ve durmuşla şehire gittim çocuklarımı köyde bırakarak. Şehirde çay sattım para kazandım köye anneme para yolladım çocuklara ver diye ama annem hiç vermemiş ve çocukları anneniz bıraktı sizi gitti diye doldurmuş nefret ettirmiş benden. Hiç haberim yok şehirde durumumu düzeltip köye gittim ve aldım çocuklarımı hüseyine görünmeden kaçtım şehire. Durmuş çok zengindi ve çokta iyi bir insandı çocuklarımı büyüttüm memur yaptım iki oğlum almanyaya gitti. Oğlum ev aldı ve bizi evinde oturttu yıllarca ama kızım doğuda kalmıştı köyden birine aşık olup evlenmişti ona çoküzülmüştüm. Ama kısmet yapacak bişey yoktu en azından o kuma gitmemişti ona sevinmiştim. Hüseyin durmuşla gitmeme çok üzülmüş ve durmuş gözümü açtı benim demiş hasta olmuş üzüntüden. Duyunca ölsün pislik dedim ondan azmı çekmiştim ben durmuşla çok iyi anlaştık çocuklarımın hepsini evlendirdim mutlu yuva kurdurdum onlara. Mutlu huzurlu yaşadık hep beraber ama yaşadıklarım da çektiklerim de hep hafızamda kaldı kötü bir anı olarak
15 EKİM 2010

15 Ekim 2010 5-6 dakika 13 öyküsü var.
Yorumlar