Guleşelim

Memlekette iş güç olmayınca, basmışım Angaraya gelmişim, taaaa Isparta'lardan. Naaparsın işte üç beş guruş buralarda geçimlik kazanırmıyık hepsi o; onun peşindeyim, yohusa heç başka birşey deel. Eş yoh dost yoh goca Angara'da heç kimseyi tanımam etmem. Cebimde ki para da beni üç beş gün ya idare eder ya etmez. Gündüz çıkıyom dolaşıyom, iş arayom, gece geliyom öööle, Samanpazarı'nda salaş bir otelde yatayom, zabah yine iş arayoom...

Deli Hikmet deeele bana memlekette, aklımızın gidipde geldiğinden deeel amma, güçümüz guvvetimiz yerindede ondan zaar. Öyle benim diyen adam bileğimi bükemez haniyse. Cesaretim guvvetim hepsi tastamam, kimseyede golay golay pabuç bırakmam evvelallah!!!

Birgün bööle dolaşayom yine Angara'da, ellerim ceplerimde sılık çalayom ara ara, garnım acıhtımı, anca simit yeyiveriyom, yanına ikide zeytin uyduraraktan. Bööle gocaman bir binanın önünden geçerkene, baktım içerden bir sürü bağırış çağırış, sanırsın yıkılıyo ortalık. Haliyle merak ettim daldım içeri bodozlama...Bööle gocaman bir minderin üstünde, adamlar birbiri ile guleş tutmuşlar alabildiğine, millet de tezahürat ile inletiyor ortalığı''Ya ya ya şa şa şa Mustafa Mustafa çok yaaaşa''diye...

Uzun boylu adamların arasından, ayak parmaklarımıda hafif yükselterek ben de bakıyom. Guleş minderinde iki adam kıyasıya guleşiyo. Biri almış öbürünü, üstünede çıkmış, bir sağına geçiyor, bir soluna geçiyor, alttakinin canı ha çıktı ha çıkacak. Bir de baktık ki herifin sırtını iki dakkada yere yapıştırdı. Hakemde o pire gibi herifin elini kaldırdı gaaalip dedi...Mustafa dedikleri adam antrenöre dönerek''Başka yokmu ağabey bunlardan''dedi...

Ben de kenardan seyrediyom. Güçlüyüm guvvetliyim, Hikmet olaraktan. Ayağım mindere gayıyor, içimden boşveeer diyorum. Ayağımı yine böööle tam mindere doğru uzatınca, arkadan birisi bir ittirdi, hooop kendimi minderde buldum, dişlerimi gıcırdatayom azıcıkda küfredeyom içimden o zibidiye kim ittirdiyse...

Millet bana bakıyor, bir yandanda el çırpayo, algış edeyo, dönüp gitseem madara olacaaaz herkese. Mustafa dedikleri adamla da göz göze geldik. Gözlerime bir bahtı şööleee manalı manalı''Sen misin benim garşıma çıkacah zibidi''der gibi. Biz de yiğitliğimize dlikanlılığımıza halel getirtirmiyiz Anadolu çocuğuyuh evvelallah. Ben de ona bahtım manalı manalı''Senden korkan senden beter ossun''der gibi...

''Hoş geldin hemşehrim gel guleşelim bari''dedi. E eey olur dayıoğlu dedim. Elimi sıktıktan sonra bana bir elense çekti küt yerdeyim. Amma ben de guvvetliyim ha köy çocuğuyuz ne de olsa. Elenseden kurtuldum bir iki harakette ben yaptım tınmıyo adam. Millet de bir yandan bağırıyo''Mustafaa mustafaaa beeetooon beeetooon''. Mustafayı biliyomda bu beton neyin nesi onu çözemedim...Neysem biz yine guleşiyoz. Bu bana bir çift daldı boyunduruk çekiyor. Yer miyim ulan ben, acı guvvetim var. Ben de boş durmuyom bu arada dalmaya çalşıyooom, amma herifçioğlu pire gibi kayıp gurtuluyo elimden. Bir yakalasam bir yerinden dutsam perperişen edeceğim Mustafa denen herifi, amma mümkünatı yok. O da benim sırtımı yere getiremiyo...Biraz da sinirlenmeye başladı, ööle yarım saat kadar guleştik. Sonunda o da yoruldu, ben de. Yanıma geldi''Hemşehrim bravo çok guvvetliymişsin''dedi, azcıcık da oyun bilsen. Sarıldık sonra birbirimize''Benim adım Hikmet''dedim. ''Ben de Mustafa, Angara Guleş şampiyonuyum. Burada bana Beton Mustafa derler''...

Biraz terimi silidikten sonra, o beni mindere ittirenlerin yanına gitiim. Azıcık da sitem ettim.''Lan oğlum mahsustan beni ittirdiniz, Beton Mustafa ile guleştirdiniz, alacağını ossun sizin alacağınız ossun''

11 Haziran 2011 3-4 dakika 635 öyküsü var.
Beğenenler (1)
Yorumlar