Gülme Komşuna Gelir Başına

Pazar günü yürüyüşlerimi genelde Seyhan nehrinin otantik güzelliğinde yaparım, yeşil ve mavinin bütünleştiği efsane bana ayrı bir haz verir, oldukça kalabalık, rengarenk spor kıyafetleri giyinen insanlar arasında olmakta ayrı bir huzur kaynağımdır.

Pazar günü yaşadığım gerçek öykümü anlatacağım.

Her Pazar olduğu gibi aynı yere park ettim aracımı, cicili eşofmanlarımı giymiş, emin adımlarla yürüyüş parkurunu arşınlıyordum, bazen hızlanıyorum bazense yavaşlıyordum, kendi tempoma ayak uydurup ahenkli adımlar savuruyordum. Gün güzeldi.

Yürüyüş parkurunu ikinci kez tamamlayacağım esnada ben yaşlarda bir bey yapıştı adımlarıma, selamlaştık, sohbete başladık, yorgunluk emareleri belli ediyordu ses tonumuzda, bir bank bulduk soluklandık. Hafif kilolu, az göbekli, tarama özürlü bey, her şeye rağmen sempatik ve konuşkandı. Polis olduğunu söylediğinde şaşırdım! Türk polisi bunca hırsız ve uğrusuza rağmen sağlıklı yaşam için spor yapıyorsa söylenecek bir şey yoktu sanırım. Söz sözü açtı, sohbet uzadı. Polis ya meraklarımı sordum, anılarını anlatmasını istedim, birkaç gün önce başından geçen ilginç bir olayı anlattı bana;

' Telsizde hırsızlık anonsu duyduğumuz eve gittik, yaşlı bir kadın ve gelini(yeni gelin), kapıları çalınmış, gelin kapıyı açmış, şık giyimli mavi önlüklü bir bey elektrik arızadan geldiğini, evde elektrik kaçağı olduğunu söylemiş, itirazsız buyur etmiş ev sakinleri, elinde kontrol kalemi ile salondaki prizi sökmüş bir çırpıda, sonrada mutfağa, peşinden gelin kaynana, kaynananın eline tutuşturmuş bir kontrol kalemi eksi faza sokmuş, arızayı giderince bu kaleminde ışık yanacak, gelini almış diğer odaya, ona da bir kontrol kalemi ve aynı sözler, arada bir sesleniyormuş yatak odasından yandı mı diye, gelin kaynana bir ağız haykırıyorlarmış yanmadı diye, adam yatak odasında ne var ne yok toplamış, yeni gelinin takıları, paraları...sonra dönmüş yanlarına, arızayı tespit ettim, aşağıdaki panodan, siz bu şekilde bekleyin arızayı giderince elinizdeki kontrol kalemlerinin ışıkları yanacak.İşte böyle dolandırılmışlar'

Ağlamakla gülmek arasında sıkıştım, ne söyleyeceğimi bilemedim, bu denli saflık olur mu diyebildim, hırsıza lanet ettim. Güzel bir söyleşiydi, tekrar görüşebilmek dileklerimizle ayrıldık, aracıma binip evimin yolunu tuttum.

Eşim kapıyı açtığında şaşkınlığını ifade edemeyecek bir halde donuk bakışlarıyla kekeleyerek;

'sen karakolda değimlisin? Kaza yapmışsın!' saçmalama ne kazası dedim, yürüyüşüm bitti eve geldim, duş alacağım. Eşim önümü kesti konuşmasına devam etti.'iki kişi geldi ellerinde telsiz vardı, polis kimliği gösterdiler, senin kaza yaptığını karakolda beklediğini, kimliğinin gerektiğini ve kaza yaptığın diğer sürücü ile anlaşacağını, bu yüzden de cüzdanını istediler, bende verdim.'

Ne söyleyeceğimi şaşırdım, arabama binip karakola gittim, yaşadıklarımı detaylarıyla polislere anlattım, polislerin sinsice gülüşlerinden dolandırıldığımı anladım, polislerden biri;

'Başınıza gelen ilk değil, bunların çalışma sistemi böyle, birlikte yürüyüş yaptığınız kişide dolandırıcıların ekibinden, sizi oyaladı, bu esnada evinize giden diğer şahıslarda cüzdanınızı aldı'

Üstelik maaşımı da yeni almıştım ve o büyük ata sözü kulaklarımda çınlıyordu.'gülme komşuna gelir başına'

13 Temmuz 2010 3-4 dakika 3 öyküsü var.
Yorumlar (2)
  • 14 yıl önce

    Buna benzer bir olay ya okudum veya tv de seyrettim,

    İnsanların aklı bu gibi şeylere fazlasıyla çalışıyor,

    Dolandırıcılık ne yazık ki gerçeğimiz,telefonla bile başarıyorlar bunu.

    Sanıyorum insanlar boş bulunuyor,ben yapmam dememeli temkinli olmalı fazla güvenmemeli herkese..

    Örnek olsun bu öykü..

    Paylaşım için teşekkürler..

  • 14 yıl önce

    Hırsızlar akıllarını olumlu şeylerde kullansalar çok verimli,hayırlı olurlar. Anlatılanlara hayret etmemek mümkün değil,Ama yine de eve gelen tanımadık bir yüze bu kadar tolerans olmaması gerekir. Tebrikler,heyecan verici ve akıcıydı öykü. Selamlar.. Saygılar..